Kuruluşa ve kurtuluşa tanıklık yapan Cumhuriyet kenti Eskişehir, 'başarılı yerel yöneticileri' sayesinde birbiri ardına açılan sanat kurumları ve yapılan nitelikli etkinliklerle kent kimliğine 'Kültür ve Sanat Kenti' özelliğini de eklemeyi başardı.
Günümüzün çağdaş toplumlarında yurttaşlar artık, otokratik, baskıcı, kapalı çevrelerde yaşamak istemiyorlar ve yaşamlarını biçimlendiren süreçlere aktif bir biçimde katılma konusunda kararlı olduklarını, yaşamlarını ertelemeye razı olmadıklarını ve insanlık onuru için 'ne pahasına olursa olsun' mücadeleye hazır olduklarını açıkça göstermeye çalışıyorlar. Bu noktada siyasi iktidarların müdahale alanı dışında ve iktidara karşı durabilecek sivil toplum örgütlerinin varlığına olan istek ve gereksinim giderek artıyor.
Eskişehir, bu konuda da rahatlıkla 'en şanslı' kentler arasında sayılabilir.
Yerel yönetimlerin 'akılcı, toplumcu/halkçı, sanatsever' kimliğine koşut ilkelerle çalışmalarını sürdüren bazı sivil toplum örgütleri kentimizin 'çağdaş, demokratik ve laik' iklimine çok önemli katkılarda bulunmaya devam ediyorlar.
Geçen hafta içinde katıldığım ve düzenlenmesinden mutluluk duyduğum iki etkinlik/girişim oldukça dikkat çekici ve anlamlıydı…
'TÜRKÜLER İMECESİ…'
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü kapsamında EĞİT-DER, TEÖ-DER, EĞİTİM-SEN tarafından organize edilen ve Odunpazarı Belediyesi tarafından desteklenen Ruhi Su Dostlar Korosu'nun 'Türküler İmecesi' konserini büyük hayranlıkla izledik.
Türkülerimizin çağdaş yorumcusu ve güçlü sesi Ruhi Su'yu yıllar önce izleme şansım olmuştu.
'Müziğin salt bir ezgi değil, onurlu bir duruş ve yaşam biçimi; dünyaya ilişkin bir söz olduğunu bu coğrafyaya öğreten Ruhi Su'dur.'
Ruhi Su; ilk kez bir opera sanatçısının sesinden türküler dinleyen ve 'hep birlikte söyleyen' bizim kuşağın çok yönlü bilinçlenmesinde rolü olanlardandı.
Aşık Veysel, çileli kuşaktan bir usta olan Ruhi Su'ya: 'Dağların havasını şehirlere getirdin.' demişti.
Ruhi Su hem 1975 yılında kurduğu Dostlar Korosu ile hem de bireysel olarak uzun yıllar unutulmaz konserlere ve eserlere imza attı.
12 Eylül faşizminin cuntacıları Ruhi Su'nun sesini kısmaya çalıştılar ama daha da kötüsü hastalığı için gerekli tedavi görmesini engellediler.
Ruhi Su Dostlar Korosu'nun Eskişehirlilere tam bir müzik ziyafeti yaşattığı gecede Ruhi Su'nun oğlu Ilgın Su ve koronun önceki şeflerinden Refik Köksal da vardı. Aynı zamanda Ruhi Su'nun öğrencisi olan çok değerli müzik insanı ve koro şefi Refik Köksal ile konser öncesinde 'ortak dostlarımızı ve yıllar öncesine uzanan mücadele anılarımızı' paylaştığımız sohbetimizi ertesi gün telefonda da sürdürdük.
Gecenin düzenlenmesinde emeği geçen örgütlerimizdeki gönül dostlarımıza, örgütlerimizin değerli şube başkanları Emin DAĞLI, Mualla YILMAZ ve Faik ALKAN'a, Ruhi Su Dostlar Korosu'nun tüm bireylerine teşekkür ederim.
NEDEN 'CUMHURİYET GÜÇ BİRLİĞİ'?
Geçen hafta Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Eskişehir Şubesi'nin çağrısıyla bir araya gelen demokratik kitle örgütleri Eskişehir Cumhuriyet Güç Birliği'nin kurulduğunu açıkladılar.
23 sivil toplum kuruluşundan oluşan Eskişehir Cumhuriyet Güç Birliği adına açıklama yapan ADD Şube Başkanı Cihan Taşar'ın Cumhuriyet Güç Birliği'ni 'Türkiye Cumhuriyetinden yana taraf olmaktır. Atatürk ilke ve devrimlerinden yana taraf olmaktır. Çağdaş, laik, sosyal, hukuk devletinden yana taraf olmaktır. Cumhuriyeti, laikliği, çağdaşlığı, adaleti, demokrasiyi, bağımsızlığı savunmaktır. Atatürk Cumhuriyetini korumaktır.' tanımlaması çok değerli ve anlamlıydı.
Sözü, akıl ve bilimin öncülüğünde, aydınlanma devrimlerinin ışığında demokratik ve laik Cumhuriyetimizin korunması için mücadele eden, emek veren tüm demokratik kitle örgütlerini ve yol arkadaşlarımızı kutlayarak Usta'dan bir dörtlük ile bağlayalım;
Sabahın bir sahibi var
Sorarlar bir gün sorarlar,
Biter bu dertler, acılar
Sararlar bir gün, sararlar…