Covid-19 nedeniyle çarşı-Pazar ve marketlerdeki fiyatlar her hafta değişiyor.

Gıda ürünlerindeki fiyat artışına sabit gelirliler yetişemiyor.

Sadece marketlerde değil, pazarlarda da fiyatlar çok değişken olmaya başladı.

Bir pazarcı esnafına her hafta fiyatların neden yükseldiğini sordum.

Cevap şöyle:

'Yağmur yok. Yağmur olmadığı için ürün de az. Talep çok, arz az olduğunda fiyatlar yükselir. Bizde halden pahalı alıyoruz. Üzerine az bir miktar kar marjı koyarak satıyoruz. 4-5 ay önce kilo kilo ürün alan vatandaşlar yükselen fiyatlar nedeniyle yarım kilo almaya başladı. Bizim de karımız düştü. Bizde zor durumdayız.'

* * *

Her hafta ürün etiketlerindeki rakamlar değişiyor, ancak sabit gelirlilerin maaşları yerinde sayıyor.

Aldıkları maaşlarla geçmişte üç hafta ancak geçinebilen sabit gelirlilerin maaşları şimdi ise ancak iki hafta yetiyor.

Diğer iki haftayı yarı aç yarı tok geçiriyor.

Özetle ekonomi tam anlamıyla SOS veriyor…

* * *

Türkiye Emekliler Derneği Başkanı Arif Duru, emeklilerin hayat pahalığından en çok etkilenen gurup olduğunu belirterek, çalışmak için iş aramaya başladıklarına dikkat çekmiş.

Haklı.

Aldıkları emekli maaşları ile artık geçinemez oldular.

Ev kirası, elektrik, doğalgaz, yakıt, su ve gıda fiyatları aldı başını gitti.

Emekli artık bu zamlara yetişemez oldu.

Bu nedenle iş aramaya başlamış.

Gençler bulamıyor ki, emeklileri işe kim alsın.

* * *

YEP'teki enflasyon tahminlerinin gerçekleşmesi halinde Türkiye 2020 yılını yüzde 10,5 enflasyonla kapatacaktı.

Ancak yaşanan fiyat artışları enflasyonu da yükseltti.

Kasım ayında açıklanan enflasyon yüzde 14,03 oldu.

Beklenilenin 3,5 puan üzerinde.

Emeklilere zam oranları 2021 Ocak ayının ilk haftası açıklanacak.

Aralık ayında çıkacak enflasyon rakamına göre zam verilecek.

* * *

Peki, zam ne olur?

TÜİK'in açıkladığı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kasım ayında geçen senenin aynı ayına göre yüzde 14,03 yükseldi.

Aralık ayında TÜFE'deki artışın yüzde 1 olduğunu varsayarsak, TÜFE'de altı aylık kümülatif toplamı yüzde 8,09 olur.

Yani emekli, dul ve yetimlerin aylık ve gelirlerine 2021'nin ilk 6 ayında uygulanacak zam oranı bu şekilde netleşir. Bu rakamdan hareketle 2000 yılından önce emekli olmuş, en düşük işçi emeklisi aylığı 2 bin 232 liradan 2 bin 413 liraya yükselir.

* * *

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmek adına yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 2 bin 516 TL. Ülkenin kalkınması, büyümesi ve refahı için senelerce emek vermiş olan emeklilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekir.

Bugün hala bin 500 TL emekli aylığı alan emekliler var.

Emekli maaşına gelecek zam ise ortalama 70 ile 181 TL arasında.

Zamla gelecek 181 lira, günlük 6 liraya karşılık gelir. Bu da günlük sadece bir şişe süt demektir.

Yani devleti yönetenler, 'Emekli maaşınıza günlük bir şişe süt parası zam yaptık. Bu parayla geçineceksin' diyor.

O zaman 2021 yılında topyekûn fedakarlık yapalım.

Milletvekillerine, bakanlara ve cumhurbaşkanına yani devleti idare eden atanmışlar ve seçilmişlerin de maaşlarına günlük bir şişe süt parası zam yapılsın!

Ne dersiniz sayın büyüklerim!

* * *

En cesaretlisi Mustafa Destici

Yukarıdaki yazım aslında dün yayınlanacaktı. Yazılarım uzun bugüne kaldı.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı hemşerimiz Mustafa Destici'nin İstanbul'da düzenlendiği basın toplantısının haberini akşam Habertürk TV'de izledim.

Sanki benim yazımı okumuş!

Veya benden tüyo almış gibi benim yazdıklarıma benzer söylemlerde bulundu.

Yazımı şu satırla tamamlamıştım:

Yani devleti yönetenler, 'Emekli maaşınıza günlük bir şişe süt parası zam yaptık. Bu parayla geçineceksin' diyor.

Peki, o zaman 2021 yılında topyekûn fedakarlık yapalım.

Milletvekillerine, bakanlara ve cumhurbaşkanına yani devleti idare eden atanmışlar ve seçilmişlerin de maaşlarına günlük bir şişe süt parası zam yapılsın!

Ne dersiniz sayın büyüklerim!

* * *

Destici, aylık maaşı 10 bin TL'nin üzerinde olanlara seslendi ve yüzde 50'sini bu dönemde zorda olan esnafa, işsize, yoksula bırakma önerisinde bulundu.

Ayrıca, TBMM'de grubu bulunan partiler 2021 yılında hazineden alacakları yardımı almayarak, zor durumdaki küçük esnaflara dağıtılmasını da önerdi.

Bu örnek düşüncesinden dolayı kendisini tebrik ediyor ve alkışlıyorum.

Bunu söylerken içinden; 'Kabul etmezler ama ben yine de gündeme getireyim' deyip demediğini bilmiyorum.

Ama şundan eminim.

Bu çağrıya kendisinden başka 'evet' diyen çıkmaz.

Çıksa bile bu sayı 10, bilemedin 20'yi geçmez.

Hadi biraz daha abartayım.

50'nin üzerine çıkmaz.

* * *

Büyük Birlik Partisi Lideri Mustafa Destici'nin açıklamasının tam metnini aşağıda okuyacaksınız.

Destici, ayrıca 3-4 yerden maaş alanlara da çağrıda bulunarak, bir maaşının dışındakileri yoksul esnafa bırakmalarını da önerdi.

Bu çağrıya cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Doğru bir düşünce. Bizler katılıyoruz' diye cevap verecekler mi?

Ben, 'varım' diyeceklerine pek ihtimal vermiyorum.

İnşallah ben yanılırım.

* * *

Gelelim Mustafa Destici'nin yaptığı çağrıya:

'Bu dönemde toplumsal bağışıklık sağlanmadan ekonomik önlemlerin yeterli olmayacağını gördük. Bu yüzden önümüzdeki 3 aylık dönemde Büyük Birlik Partisi olarak, devletin aldığı önlemlerin yanında bizlerin de destek sağlamamız gerektiğini söylüyoruz. Vatandaş olarak bu zor dönemde paylaşmamız lazım. Meclisten sadece 2021 yılı için hazineden 491 trilyon yardım alacak beş siyasiye partiye bu parayı zorda olan esnafımıza bırakın, zaten şu an bile kasalarınızda trilyonlarca para var diyoruz. Hepimiz haklı olarak esnafa, çiftçiye, işçiye yardım yapılsın diye çağrı yapıyoruz. O zaman siyasi parti olarak buna öncülük yapmamız gerek. Buradan bir çağrı da hükümete ve yüksek düzeyde maaş alan kesime yapıyorum. Gelin, maaşı 10 bin TL'nin üzerinde olanlar yüzde ellisini bu dönemde zorda olan esnafa, işsize, yoksula bıraksın. Hepimiz bırakalım. Bir fon oluşturulsun ve zorda olan esnafa, işsize bu paralar gitsin. Üç ay beş ay ne ise hepimiz katlanalım. Herkes elini taşın altına koysun. Asgari ücretliden vergi alınıyorsa 50 bin TL maaş alan da yarısını bıraksın. Bu dönemde yardımlaşmayacaksak başka ne zaman yardımlaşacağız. Bunu gerekiyorsa bir kanun teklifi olarak meclise sunacağız. Ama bunu öncelikle hükümetin meclise teklif etmesi lazım. Meclisteki tüm partilerin de bunu oy birliğiyle kabul etmesi lazım.'

* * *

Sayın Destici burada topu hükümete atmış.

Öneriniz büyük ilgi gördü.

Herkes konuşuyor.

Mademki öneriyi siz yaptınız, Meclis'e de siz sunmalısınız.

Siz de milletvekilisiniz.

Aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanısınız.

Teklifi hükümetin vermesini beklemeyin.

Bakalım kaç milletvekili 'evet' diyecek millet görsün.

* * *

Burada bir parantez açmak zorundayım.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pandeminin ilk baş gösterdiği mart ayında 'Biz Bize Yeteriz Türkiyem' kampanyası doğrultusunda 7 aylık maaşını bağışladığını açıklamıştı. Erdoğan, 2020 yılı sonu itibariyle bu kampanyaya 345.800 Türk lirasını bağışlamış olacak.

Eğri oturup doğru konuşalım.

Cumhurbaşkanın da hakkını yemeyelim.

Bakanların da kimisi 3 kimisi ise 6 aylık maaşlarıyla kampanyaya destek vermişlerdi.

* * *

Geçtiğimiz 4-5 gün önce Yeni Zelanda başbakanı, başbakan ve diğer siyasilerin önümüzdeki üç sene daha Koronavirüs salgını nedeniyle maaşlarına zam almayacaklarını açıkladı.

Milletvekillerinin maaş zamlarını yayınlayan Yeni Zelanda Ücretler Kurulu, salgının getirdiği ekonomik koşullar nedeniyle siyasilere 3 yıl boyunca herhangi bir zam yapmama kararı aldı.

Ülkede milletvekili maaşları 2017'nin ortasından beri hiç değişmedi.

Başbakan yıllık 471 bin 49 dolar maaş alırken, muhalefet lideri yıllık 296 bin 7 dolar; bakanlar 217 bin 676 dolar ve milletvekilleri ise 164 bin dolar maaş alıyor.

* * *

Türkiye de şu an yani 2020 yılının Aralık ayındaki milletvekili maaşı: 23 bin 530 TL. Ocak ayında ise 24 bin 471 TL'ye çıkacak.

Bir vekile yılda 293 bin 652 TL maaş ödemesi yapılacak.

Bakanların aylık maaşları: 25 bin TL.

Bir bakanın yıllık maaşı: 300 bin TL.

Cumhurbaşkanın aylık maaşı: 50 bin 264 TL.

Yıllık maaş ortalaması ise: 49 bin 400 TL.

Yıllık toplam maaşı: 592 bin TL.

* * *

Toplam nüfusu 5 Milyon olan bir ülkenin başbakanı ve milletvekilleri pandemiden dolayı önümüzdeki üç yıl maaşlarına zam almama kararı alarak ülkede yaşayan zor durumdaki insanlara destek olmuşlar.

Türk milletvekilleri maaş almasınlar demiyorum.

Onlarda 24 bin liralık maaşlarının en azından yarısını cumhurbaşkanı ve bakanların yaptıkları ya 'Biz bize yeteriz Türkiyem' veya BBP Lideri Destici'nin 'zor durumdaki esnaflara bağışlayalım' dediği gibi ayrı bir hesap açtırılarak, bu hesaptan onlara yardım yapılabilir.

* * *

Nurullah Sazak'tan özür diliyorum

Dünkü köşe yazımda Eskişehir'in en çalışkan milletvekilleri olarak CHP'li Utku Çakırözer ile İYİ Parti'den Arslan Kabukçuoğlu olduklarını yazmıştım.

İkinci sırada ise AK Parti'den Emine Nur Günay ile CHP Milletvekili Jale Nur Süllü'nün yer aldıklarını vurgulamıştım.

Yıllardır MHP çatısı altında mücadele veren benim de çok yakın tanıdığım dostlarım telefon etti.

Yazımı okumuşlar ve bana sitem ettiler.

* * *

'Sadi Bey, milletvekilimiz Metin Nurullah Sazak'ı sanki yok saymışsın. Bizim vekilimizi çalışmıyor gibi göstermişsin. Nurullah vekilimiz de Eskişehir'e çok sık gelip gidiyor. İlçelere gidiyor. Sivil toplum örgütlerini dolaşıyor. Esnaf ziyaretleri yapıyor. Sanayiciler ve tüccarlarla görüş alışverişi yapıyor. Ama bunun reklamını yapmıyor. Yani fotoğraf çekip basına göndermiyor. Birinci sıradaki vekiller arasında Metin Nurullah Sazak vekilimizi de sayabilirsiniz' dediler.

* * *

Haklılar.

MHP Milletvekili Sazak'ın da sık sık Eskişehir'e geldiğini, ziyaretler yaptığını duyuyorum.

Ama bunu basın ile paylaşmadığı için, seçim bölgesine gelmiyormuş gibi yorumlanıyor.

Sayın Vekilim yazımı lütfen, 'Gözden ırak olan gönülden de ırak' şeklinde yazmışım gibi algılamayın.

Benim dalgınlığıma gelmiş, atlamışım.

* * *

Sayın Sazak da zaman zaman TBMM kürsüsünde gerek ülke gerek Eskişehir'in, çiftçinin sorunlarını gündeme getirdiğini yakinen biliyorum.

* * *

YIRTIK ÇORAP…

Zengin bir adam ve üç oğlu varmış.

Bir gün baba oğullarına der ki;

'Evlatlarım ben ölürsem eğer sizden isteğim benim sandıkta duran o yırtık çorabı giydirin ve o şekilde gömün'.

Çocukları hemen söze girer: 'Allah geçinden versin baba ama olmaz biz çok zenginiz yırtık çorabı sana giydiremeyiz.

Gerekirse altın tozundan gerekirse Hint kumaşından çorap yaptırır onu giydiririz.'

Baba ısrarlıdır 'illaki o yırtık çorap' diye.

Baba devam eder:

'Çorabı mutlaka giydirin ve bizim avukattan mal paylaşımıyla ilgili zarfı alın'.

Günün birinde baba ölür.

Çocukları vasiyeti yerine getirmek ister ama imam karşı çıkar.

'Hayır dinimiz gereği ölen insanı çırılçıplak ve kefene sararak defnedilmelidir' der.

Çocuklar ısrar etse de imam giydirmez, baba defnedilir.

Çocuklar babasının vasiyetini yerine getiremediğinden üzgündür.

Ama yapacak bir şeyde yoktur.

Avukata giderler ve babalarının bıraktığı zarfı alırlar ve okurlar.

Zarfta aynen şunlar yazıyordu:

'Gördünüz mü evlatlarım bir yırtık çorabı bile götüremedim öbür dünyaya. Bu dünyada mal mülk hepsi boş unutmayın!'.

(alıntı)

* * *