Öncelikle,
Herkese yeniden merhaba...

Yaklaşık bir buçuk yıl önce ara verdiğim mesleğime yeniden dönüyorum...
Kaldığım aynı yerden, aynı gazeteden...
2011 yılında başladığım SONHABER Gazetesinde, yine sizlerle olmaya devam edeceğiz...
Ara verdiğim süre boyunca siyasetten elimden geldiğince uzak durmaya çalıştım...
Zaten aktif olarak değil,
Gazetecilik gereği izliyordum siyaseti...
Özellikle de, yerel siyaseti...
01 Nisan 2024 tarihi itibarıyla başlayan Ayşe Ünlüce dönemi,
Hızla ikinci yılını tamamlamaya doğru ilerliyor...
Bu köşede,
Yerel siyasetteki gelişmeleri ele almaya devam edeceğiz...

***

‘Eskişehir’in gri günleri başladı’ derken,
Yağmurları kastettim, kendimi değil...
Gerçekten de,
Ülkenin pek çok yötesinden gelen görüntüler,
Barajlarımızın su seviyelerinin hızla düştüğünü gösteriyordu...
Diğer bölgelerdeki yağışlar ne kadar yeterli bilmiyorum, ancak miktar olarak yetmese de,
Kısa süre aralığında yağan iki yağmur, içimizi biraz olsun ferahlattı...
Dilerim gri günleri getirse de,
Neredeyse hiç karın yağmadığı geçen kışın ardından, Eskişehir gereken yağışları alır...
Yalnızca yağmur değil bu griliğin nedeni...
Ülke siyaseti de gri,
Dünya siyaseti de...
Gazze’de yaşananlar, bir insanlık dramı...
Açlıktan ölen bebekler,
Bombalanan hastanelerdeki hastalar...
Son dönemde Filistin’de yaşamını yitiren 65 bin insan...
Buna gri bile denmez,
Bu, düpedüz zifiri karanlık...
Türkiye’de ise,
Başlatılan ancak bir türlü sonuçlandırılamayan siyasi gündemler...
İnsanlarımızın belini büken,
Artık gerçekten dayanılamayacak noktalara gelen geçim sıkıntısı...
Emeklilerin, asgari ücretli çalışanların durumu da, kendileri için tam bir karanlık aslında...
Bu kesim,
Kara kara, kışla birlikte gelecek, elektrik ve doğal gaz faturalarını düşünüyor...

***

Eskişehir’in ekonomik hayatı, ülke genelinden ayrı tutulamasa da,
Sosyal hayatı ve şehircilik anlayışı açısından,
Ülke genelinin ne kadar üzerinde olduğunu göstermeye devam ediyor...
Sosyal ve kültürel etkinlikler devam ediyor,
Şehircilik açısından ise,
Eskişehir’in uzun süredir sahip olduğu anlayış devam ediyor...
Önümzdeki yıllarda ortaya çıkmaya devam edeceğini umduğumuz projelerle, bu anlayışın kendini daha çok göstereceğini ümit edebiliriz...
Bu yazının daha çok, genel-geçer şeylerden söz ettiğini belirtmeliyim...
İlk yazılar hep sıkıntılıdır...
Ne yazacağını pek bilemez insan...
Hiç unutmuyorum,
Bundan 22 yıl önce İstikbal gazetesinde yazdığım ilk yazıda,
‘İlkokul öğretmenimi neden hiç sevemediğimi’ anlatmıştım...
O yüzden buna da şükür...