Gelin bugün sizlerle birlikte geçmişin yüklerinden kurtulalım.
Zira geçmişten çıkamadıkça yarının yönünü tayin edemeyiz.
İnsanın doğumundan gelişimine kadar yaşanan süre içerisinde fiziksel ve psikolojik her şey travmadır.
Bu etkileri aile içi şiddet, kötü muamele, sevgisizlik, başarısızlık, kötü giden bir ilişki olarak tanımlayabiliriz.
Tüm bu etkilerden kurtulmak için artık bir adım atma zamanı sizce de gelmedi mi?
Travmalarımızın, geçmişteki yaralarımızın zihnimizdeki savaş halinden artık sıyrılması gerekiyor.
Dün yaşadığımız etkilerden kurtulamaz isek yarınımız da farksız olacaktır.
Zira yönümüzü tayin edemeyip aynı senaryoyu yazmaya devam edeceğiz.
Şu an da öyle olmuyor mu?
Eminim şu soruları kendimize sıkça soruyoruz:
-Neden bu kadar başarısızım?
-Niçin mutsuzum?
-Acaba benim hatam mıydı?
-Niçin sürekli aynı şeyler benim başıma geliyor vs.
Bu ve benzeri birçok şey zihnimizi kurcalıyor ve bizi sürekli olarak olumsuz düşünmeye itiyor.
Bunları düşünerek zihnimizdeki, ruhumuzdaki enerjiyi o kadar tüketiyoruz ki her daim bir öfke ve suçluluk duygusu arasında gidip geliyoruz.
İşte bu durumdan kurtulmamız gerekiyor.
İnsan ruhuna çok ağır gelen bu şeyleri geride bırakmanın artık vakti geldi.
Bırakın, ne yaşadıysanız yaşadınız.
Sadece siz yaşamıyorsunuz tüm bu olanları…
Başkalarının yaşadığını da hatırlayın ve kendinize değer verin.
Bu yaşadıklarınızı kabullenin ve kendi ışığınızla etrafınızı aydınlatın.
Geçmişin kötü yansımalarından vazgeçtiğinizde önünüzdeki güzellikleri görmeniz kaçınılmaz olur.
Ben çok büyük hatalar yaptım, ben kötü bir insanım, ben beceriksizim, benden bir şey olmaz demek yerine; 'Evet, ben hata yaptım ama iyi bir insanım. Kötü anlar yaşadım ama mutlu olmayı hak ediyorum.' şeklinde yol almamız gerekiyor.
Hepimiz insanız ve hata yapmak bizler içindir.
Önemli olan tüm yaşadığımız travmaları, kötü olayları ve yaşadığımız tüm başarısızlıkları bir kenara bırakmak ve ilk adımı atmak.
Bu ilk adım bizi dünden yarına taşıyacaktır.
Şimdi yarınlar artık daha güzel ve daha yakın!