2021 yılının ilkbaharında veya sonbaharında erken seçim olma ihtimali gündemde.

Erken seçimi AK Parti, MHP ve Vatan Partisi dışındaki partilerin hemen hemen hepsi istiyor.

İstiyorlar ama erken seçim kararı alması gereken TBMM'deki milletvekili sayıları yetmiyor.

Ya MHP 'evet' diyerek muhalefetteki partilere destek verecek ya da 2023 yılının Haziran ayını bekleyecekler.

Erken seçime başta AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sıcak bakmıyor ve 'bizim daha yapacak çok işimiz' var diyerek seçimlerin zamanında yapılacağını üzerine basa basa söylüyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, 'Cumhur ittifakına tam destek. Seçimler için 2023'ü bekleyin' diyerek, muhalefetin beklentisini boşa çıkardı.

İYİ PARTİ'NİN OYU ARTIYOR

'Erken seçim olmalı', 'erken seçim zamanında yapılacak' tartışmaları yaşanırken MAK Araştırma'nın 2021 yılının ilk ayında yaptığı anket sonuçları yayınlandı.

Ankette HDP ve MHP'nin baraj altı kaldığı görünürken İYİ Parti'nin oy oranındaki artış dikkat çekti. Kararsızların oy oranı ise seçim barajını aşıyor.

'Ocak 2021 Türkiye Gündemi Araştırması' adıyla yayınlanan anket 2850 kişi ile yüz yüze yapılmış.

AK PARTİ YÜZDE 32 CHP 22 İYİ PARTİ 12

Ankette gazeteci ve siyasilere yapılan saldırılar da sorulmuş. Saldırıya ilişkin katılımcıların yüzde 28'i ülkenin yeniden kardeş kavgasına sürüklenmesinden endişe duyduğunu belirtirken yüzde 41'i ise 'Münferit olaylar' olarak yorumlamış.

'Yarın genel seçim olsa' başlığı altında hangi partiye oy verileceği de soruldu. AK Parti yüzde 32,2, CHP yüzde 22,5, İYİ Parti yüzde 12,3 oy alırken. HDP yüzde 8, MHP ise yüzde 7,7 oy ile baraj altında kaldı. Gelecek Partisi'nin yüzde 2,2, DEVA Partisi'nin ise yüzde 2 oy aldığı görüldü. Kararsızlar ise seçim barajını aşarak yüzde 10 çıktı.

İYİ PARTİ'DEKİ ARTIŞ DİKKAT ÇEKTİ

Kararsızların oylarının dağıtılmasıyla AK Parti 35,6'ya, CHP yüzde 24,9'a İYİ Parti yüzde 13,6'ya yükseldi. HDP yüzde 8,9, MHP ise yüzde 8,5 ile yine baraj altında gözüküyor.

ERKEN SEÇİM İSTEYENLERİN ORANI YÜZDE 49

Seçmenin yüzde 49'u erken seçim yapılması görüşünü bildirirken, erken seçime gerek olmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 41 olarak belirtilmiş. Seçmenin yüzde 10'u bu soruya yanıt vermekte kararsız kalmış.

HAYATINIZDAN NE KADAR MEMNUNSUNUZ?

'Bir bütün olarak düşünüldüğünde, hayatınızdan ne kadar memnunsunuz?' sorusuna ise çoğunluk 'Memnun değilim' diye yanıt vermiş. Bu oran CHP'de yüzde 73, İYİ Parti'de yüzde 54 çıkarken MHP'ye oy verenlerin yüzde 11'i, AK Partililerin yüzde 14'ü hayatından memnun olmadığını söylemiş. AK Parti ve MHP'lilerin yüzde 20'si bu soruya yanıt vermemiş.

SAADET PARTİSİ KİLİT PARTİ

Ankete göre bugün seçim olsa hiçbir parti beklediği sonuca ulaşamıyor.

AK Partililer, 'oylarımızı koruyoruz', CHP'lilerde 'oylarımız yükseliyor' deseler de seçmen öyle demiyor.

AK Parti ve MHP'nin oylarının toplamı yüzde 41,1'i bulurken, CHP ve İYİ Parti'nin ise 38,5'te kalıyor. DEVA ve GERÇEK Partilerin aldıkları yüzde 2 ve 2,2 oyları da eklersek yüzde 42,7'yi buluyor.

Burada Saadet Partisi kilit parti durumunda…

2020 yılının Aralık ayında yapılan iki ayrı ankette Saadet Parti'sinin oy oranı yüzde 1 ila 1,5 arasında idi.

Cumhur İttifakına mı destek verecekler? Yoksa Millet İttifakı içerisinde mi kalacaklar? Eğer Millet İttifakı içerisinde kalırsa Saadet Partisi'nin de desteği ile Millet İttifakı parlamento da çoğunluğu ele geçirmiş olacak.

Cumhur İttifakı'na destek verecek olurlarsa o zaman oy yüzdesi 42,6'ya çıkacak.

Cumhur İttifakı kıl payı çoğunluğu ele geçirecek.

* * *

Erken bir seçim olmazsa seçimler Haziran 2023'te yapılacak.

Daha 2 yılı aşkın süre var.

Bu süre içerisinde daha çok şey değişir.

Ama bu anket bana biraz daha gerçeğe yakın geldi.

Çünkü artık AK Parti ile MHP ciddi oy kaybı yaşıyorlar.

Şu da bir gerçek, AK Parti ile MHP'den giden oylar CHP'nin torbasına girmiyor.

İYİ Parti ile GELECEK ve DEVA Parti'lerine gidiyor.

CHP, ortada yüzergezer oyları toplamak için 'Sosyal Demokrat' kimliğinden birazcık ödün vererek merkeze doğru kaysa belki bu oyları toplayabilir.

* * *

'Proje ve arsa hazır finansman yok'

Eskişehir her geçen yıl gelişiyor, büyüyor, nüfus artıyor.

Nüfusu 1 Milyona dayanan Eskişehir'de maalesef Mezbaha sıkıntısı yaşanıyor.

Geçmişte Büyükşehir Belediyesi'ne ait mezbaha vardı.

O da şehir içerisinde kalması ve Avrupa standartlarına uyum sağlayamadığı için kapatıldı.

2014 yılına kadar Eskişehir de 9'u il ve ilçe belediyeleri, 2'si ise özel sektör tarafından işletilen toplam 11 adet kırmızı et kesimhanesi bulunuyordu.

Bunlar tek tek kapandı.

Koca ilde bir kesimhane var.

O da özel sektöre ait…

* * *

Bir kesimhanenin Eskişehir'e hizmet vermesi imkansız…

24 saat kesintisiz çalışsa bile Eskişehir'in ihtiyacını karşılayacak kesim yapması mümkün değil.

Mezbaha olmayınca şehre nerelerde kesildikleri belli olmayan veya kasapların kendi imkanları ile kestikleri, kestirdikleri etler giriyor.

Veya mezbahası olan yakın illere götürülen canlı hayvanlar kestirilip şehre getiriliyor.

Bu da ister istemez et maliyetlerini yükseltiyor.

* * *

Eskişehir'de et sorununu çözmek için Ticaret Borsası, Alpu yolu üzerinde mülkiyeti odaya ait olan bir arazi üzerinde 'Et Kombinası, Soğuk Hava Deposu ve Canlı Hayvan Borsası Tesisi' projesi hazırladı. Ancak yeterli finansmanı bulamadıkları için projeyi hayata geçiremedi.

Böylesine büyük bir yatırımı Eskişehir Ticaret Borsası'nın tek başına üstlenmesi mümkün değil.

Maliyeti 25 Milyon TL'yi buluyor.

Projesi var, arsası hazır ama yeterli finansman yok.

* * *

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, mezbaha projesini hayata geçirebilmek finansmana ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Zeydan, Eskişehir'de özellikle küçükbaş besiciliğin yaygın olmasına rağmen mezbaha yatırımı olmaması nedeni ile bölgedeki hayvanların büyük bir bölümünün kesim için başta Balıkesir olmak üzere diğer illere canlı gönderildiğinin özellikle altını çizerek vurguluyor.

Sektörde oluşan boşluk ve denetimsizliğin Borsa üyesi besici, tacir ve kasap ile tüketici nezdinde ciddi bir sorun oluşturduğunu iddia ediyor.

* * *

Gelin bu konuda Ömer Zeydan'ın söylediklerini birlikte okuyalım: 'Eskişehir'de, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan onay ve izin belgesi almış market düzeyinde et parçalama tesisi sayısının 18. Bunların tamamı parçalama yapan işletmeler. Kentimizde et üretimi yıllar itibariyle artış göstererek 2019 yılında en yüksek düzeyi olan 16 bin ton düzeyine ulaştı. Eskişehir'de kırmızı et üretimi 2002-2019 döneminde yaklaşık olarak yüzde 372 oranında artış göstermesine rağmen, Türkiye içindeki payı hala düşük. Şehrimizdeki kesimlerin kayıt altına alınamaması hayvan varlığımız ile net et tüketimi konusunda bizlere sağlıklı istatistik rakamlar vermemektedir. Alpu yolu üzerinde mülkiyeti odaya ait olan arsaya inşa etmeyi planladığımız tesisin günlük olarak en az 100 büyükbaş, 200 küçükbaş hayvan kesim kapasitesine sahip. Başta Eskişehir olmak üzere bölgeye hizmet verecek olan yatırım büyük ve küçükbaş hayvan kesiminin hijyenik ortamda yapılmasını sağlayacağı gibi halkın sağlıklı ve ucuz et tüketimine de imkan sağlayacak. Tesis kesim faaliyetlerinin yanı sıra soğuk hava deposu hizmeti de verecek. Projenin hayata geçebilmesi için yaklaşık 25 milyon liraya ihtiyaç var. Borsamızın yatırım için finansmanı tek başına karşılama imkanı yok. Kamu kurum ve kuruluşlarının işbirliği gerekiyor. Modern bir mezbaha, şehrin en önemli ihtiyaçlardan biri'.

* * *

Bu büyük projeye başta Odalar ve Borsalar Birliği finansal katkı, ETO, ESO, Organize Sanayi Bölgesi ve Büyükşehir Belediyesinin şirketleri, Eskişehirli sanayiciler el birliği destek verirlerse Eskişehir'in en önemli sorunlarından birisi olan mezbaha sorunu çözülmüş olur.

* * *

Sağlıklı et yemenin yolu hijyenik koşullarda kesim yapan mezbahadan geçer.

Gelin daha fazla vakit kaybetmeden Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan'ın çağrısına cevap verin.

25 Milyon Eskişehir için çok büyük para değil.

İstenirse bu para 2-3 günde, hadi bir hafta diyelim toplanır.

* * *

İki örnek davranış

Geçtiğimiz yıl Mart ayında Türkiye'de giriş yapan Korona Virüs nedeniyle alınan önlemler çerçevesinde adeta hayat durdu.

Marketler ve ekmek, su gibi gıda ihtiyaçlarımızın karşılanacağı işyerleri dışında salgının yayılmasını önlemek için bütün işyerleri geçici olarak kapatıldı.

Haziran ayında 'Kontrollü Sosyal Hayat' kapsamında bir takım önlemler getirilerek kapatılan işletmeler yeniden açıldı.

Ancak Ekim ayında salgının yeniden hızını artırmasıyla kahvehane, pastane, lokantalar, kafeler gibi toplumun bir arada bulundukları işyerleri yeniden kapandı.

Aylardır kapanan işyerlerinin işletmecileri para kazanamadıkları için çok büyük ekonomik krizle karşı karşıya kaldılar.

Hala kapalı olan işletmelerin ne zaman açılacakları konusunda belirsizlik sürüyor.

Açılmaları salgının hızının ciddi oranda azalmasına bağlı…

Kimileri Mart 15 diyor, kimileri ise Nisan ayını bulabilir diyor.

Salgın tam olarak hızını kaybetmiş değil.

* * *

İşletmeleri kapalı olan esnafın imdadına hükümet verdiği çeşitli desteklerle yetişmeye çalışıyor.

Bu destekler de esnafın yarasına merhem olmuyor.

İşletme sahiplerinin yaralarına merhem olmak, küçük de olsa destek vermek için Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri gıda kolileri dağıttılar.

Dağıtmaya da devam ediyorlar.

Ancak belediyelerinde bütçeleri belli…

Bu yükü şehir olarak hep birlikte sırtlanmalıyız.

Büyükşehir Belediyesi ihtiyaç sahiplerine sosyal yardımların devam edebilmesi için 'Şehir Paylaşmaktır' adı altında hazırlattıkları erzak kolilerini belirli bir ücret karşılığı satışa çıkardı.

İlgi de görüyor.

* * *

Bu kampanyaya toplumsal dayanışmanın bir örneği olarak iş adamı Ali Eldem'in onursal başkanlığını yaptığı 'Ahbaplar Grubu' 1000 adet erzak kolisi ile büyük bir destek verdi.

Sosyal yardımlaşma, toplumlarda sosyal adaletin sağlanmasına katkı sağlayan araçlar arasında yer almaktadır. Hemen hemen her toplumda devletlerin sosyal yardımlara başvurmalarının yanında, toplum içinde görülen ve kökleri eskilere dayanan yardımlaşma gelenekleri bulunabilmektedir. Kültürümüzde örneklerin görülebilecek pek çok sosyal yardımlaşma örneği bulunmaktadır.

Toplumun vicdani değerlerini yansıtan, naifliğini ortaya koyan, değerlere yaklaşımını sergileyen ve amacı insanı incitmeden yardım etmek olan bu unsurlar kültürümüzde yer bulmasına rağmen, unutulan değerler arasında da yer almaktadır.

Sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın arttırılması ve gereği gibi yerine getirilmesi adına bu değerlerin hatırlanması gerekmektedir.

Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı 'Şehir Paylaşmaktır' kampanyası 'toplumsal dayanışma' örneği oldu.

Böylesine önemli dönemlerde büyük önem kazanan bu tür dayanışma girişimlerimize, durumu iyi olan her vatandaşımızın katkı vermeliler.

* * *

Bir başka destekte Tüm Yerel-Sen'den geldi.

Tüm Yerel-Sen yönetim kurulu ile sendika üyeleri Odunpazarı Belediyesi'nin doğrudan ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştığı Halk Market projesine bir destek vererek örnek davranışa imza attılar.

Almış oldukları gıda ürünlerini Odunpazarı Belediyesi Halk Market'e teslim eden Tüm Yerel-Sen yönetimi önemli bir destekte bulundular.

* * *

Ölümüne Soğuk ve Kirpiler...
Dünya tarihinde az rastlanır bir kış döneminde hayvanlar teker teker donarak ölmekteymiş...
Kirpiler de durumun farkına varmış, soğuktan korunmak ve kendilerini koruyabilmek için birbirlerine iyice sokulmaya karar vermişler...
Ama sırtlarındaki dikenler birbirlerine batınca ayrılmışlar ve onlar da diğerleri gibi ölümün sessizliğine yatmış, soğuk devam ettikçe de birer birer donarak ölmeye devam etmişler...
Sonunda bir karar vermeleri gerekmiş:

Ya ölüp yeryüzünden silinecekler ya da dikenlerine rağmen birleşip birbirlerine sokulmayı göze alacaklar...
Akıl baskın çıkmış ve birlik olmuşlar...
Birbirlerine sokularak ısılarını paylaşmışlar, ufak tefek yaralanmalara da hiç aldırmadan. Bu birlikteliğin getirdiği küçük yaralar ise onları hem hayatta tutunmuş hem de yaşamı öğretmiş...
(Paulo Coelho)*-*****