17 Aralık kasırgasının yarattığı toz ve duman inmeden neyi tam ve net olarak görebilir ve anlayabiliriz, bilmiyorum…
Aslında dün sabahtan itibaren yaşananlar;
Türkiye'nin son 5 yıldan bu tarafa benzerlerini çok yaşadığı operasyonlardan biri gibi görünüyordu…
Balyoz Davası,
Ergenekon Davası,
Odatv Davası ve bunların uzantılarıyla ilgili şok operasyonları biliyoruz…
Her birinde, 'bu kadarı da olmaz' dedik…
Bu ülkenin yaşamını Türk Silahlı Kuvvetleri'ne adamış generalleri, subayları gözaltına alındı, yargılandı, hala da yargılanıyor…
Gazeteciler toplandı evlerinden tek tek…
Yazarlar, çizerler, bilim adamları…
Bütün ülke olarak yaşananları şaşkınlıkla izlerken,
Bastırılmaya çalışılan sesler yükseliyordu…
'Hukuk ve adalet herkes için gereklidir…'
***
Dün sabahtan itibaren yaşananlar,
Yeni dalgalarla birlikte sürecek gibi…
Türkiye önümüzdeki günler boyunca, yalnızca bu konuya odaklanıp, bunları konuşacak, bunları tartışacak…
İçtenlikle diliyor ve samimiyetle umuyoruz ki;
Bundan önceki dönemlerde insanlardan esirgenen hukuk ve adalet, artık kimseden esirgenmesin…
***
Ne oldu, ne bitti tam olarak bilmiyoruz tabi…
Ne oldu da işler böyle bir noktaya geldi?
Türkiye'deki adalet sistemi,
Gerçekten çok radikal ve doğru şeylere mi eğiliyor;
Yoksa
Birilerinin birilerinden hıncını almak için bir araç olarak mı kullanılıyor?
Bir açıdan baktığımda;
Adalet terazisinin artık sürekli hileli tarttığı düşüncesi, bizi daha da çok endişelendirmeli…
Acaba diyorum kendi kendime;
Uzun yıllar boyunca;
TSK eliyle yapılan ihtilaller, yönetimlere el koymalar, muhtıralar;
Artık yargı eliyle mi yapılır hale geldi…
Başka bir açıdan baktığımda ise;
Yolsuzluk, hukuksuzluk, rüşvet varsa işin içinde; yapanlar elbette adalete teslim edilmeli…
İçlerinde üç bakanın oğlunun, bakan danışmanlarının, önemli mevkide bürokratların, bir belediye başkanının, büyük bir devlet bankasının genel müdürünün bulunduğu isimlerin gözaltına alınması;
Çok da sofistike düşüncelerle açıklanabilecek bir şey değil…
Böyle bir operasyonunun altından çıkacak şeyler; bu ülkenin kaderini değiştirecek şeyler olabilir…
Yine aynı şekilde,
Hiçbir şeyin çıkmaması bile çok önemli bir gelişme olarak tarihteki yerini alacak…
İYİ Kİ SOSYAL MEDYA VAR...
Sabahın ilk saatleriyle birlikte, operasyon ve yankıları tüm ülkeye yayıldı…
Böylesine büyük ve böylesine beklenmeyen bir durumun üzerinin örtülü kalması elbette olanaklı değildi…
Yine de,
Beklenen ve artık herkesin alıştığı 'kamufle etme çabaları' kendini gösterdi…
Gerek internetteki bazı haber siteleri,
Gerekse sosyal medya çalkalanmaya başlarken;
O burnundan kıl aldırmayan kocaman kocaman tv kanalları; sanki tüm bunlar Pategonya'da yaşanıyormuş gibi, yemek programlarına, evlenme programlarına devam ediyordu…
Yaygın gazetelerin hepsi olmasa da, büyük bölümünün internet sayfaları bile;
Belli bir saate kadar gelişmelere yer vermedi…
Ama sosyal medyada patlamıştı bir kere…
Medyamız;
Gezi olaylarında da takındığı tavrın bir benzerini burada da göstermeye çalışırken; artık mızrağın çuvala sığmadığını anlamış olmalılar ki;
Onlar da gerekenleri yapmaya başladılar; çekine çekine olsa da…
Bu işlerin vebalini nasıl ödeyecekler, bilmiyorum…
Ama bu ülkede;
Vebali ödenecek o kadar çok şey ve vebal ödemesi gereken o kadar çok insan var ki;
Eminim medya onların arasında sıralamaya bile zor girer…
İyi ki sosyal medya var…