Anayasa'nın 'değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez' ilk 3 maddesinin 2'ncisi aynen şöyle;

'Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.'

1982 Anayasasının,

Antidemokratik, 12 Eylül ruhunu yansıtan, çağın gerisinde kalmış birçok hükmü var…

34 yıl içinde yapılan değişikliklerle,

Zaten yamalı bohçaya dönmüş…

Ancak,

Değiştirilmesi ve değiştirme teklifi verilmesi bile yasak olan ilk üç maddesinde,

Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel nitelikleri belirtiliyor…

***

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı,

Ki, devlet protokolünde cumhurbaşkanından sonra 2'nci sıradadır…

İsmail Kahraman…

Sayın Kahraman buyurmuş;

'Laiklik yeni anayasada olmamalıdır.'

'Yeni ve dindar bir anayasa olmalı.'

Laikliği herkesin istediği gibi yorumladığını söylüyor Kahraman,

Sonra da cuk diye lafı gediğine oturtuyor…

'1982 Anayasasının hiçbir yerinde Allah ismi geçmiyor…'

Sonra da ne hikmetse konuşmasını şöyle sürdürüyor Kahraman;

'1961 Anayasası da 1982 Anayasası da aslında dine ve inanca dayalı anayasalardır. Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı, mecburi din dersleri, yani seküler değil dindar anayasalardır…'

1982 Anayasasından 'hiçbir yerinde Allah ismi geçmiyor' diye şikayet edip, sonra da 1982 Anayasasını 'dindar anayasa' ilan etmek, benim aklımın çok da iyi anlayabildiği bir mantık değil…

***

23 Nisan 1920'den bugüne, 96 yılda TBMM, tam 26 başkan gördü...

İsmail Kahraman 26'ncı Meclis Başkanı…

Bu dönemde,

1921 Anayasası,

1924 Anayasası,

1961 Anayasası,

1982 Anayasası…

Onca çalkantılı, onca debdebeli, onca olağanüstü dönem yaşandı, ancak hiç birinde TBMM Başkanı çıkıp 'laiklik anayasada olmamalıdır' demedi…

Ama TBMM'nin son başkanı İsmail Kahraman dedi…

***

Hemen ertesi günü,

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP'li Mustafa Şentop açıklama yapıyor…

'Laikliğin anayasa metninden çıkarılmasını tartışmış bile değiliz. Meclis Başkanı parti adına konuşmuyor. Anayasa teklifimizde laiklik var.'

AKP,

Bilerek bilmeyerek, isteyerek istemeyerek, bunu 2002'den beri yapıyor…

Parti olarak onları çok da zor durumda bırakmayacak pozisyondaki bir yetkili, çıkıp bir laf ediyor…

AKP,

Şöyle bir bakınıyor,

Nabız yokluyor,

Gelen tepkileri ölçüyor…

Sonrasında da, ya sahipleniyor ya da bu olayda olduğu gibi,

'Partimizi bağlamaz. Meclis başkanının kendi görüşüdür' deyip kendilerini sıyırıyorlar…

***

Önemli olan, vatandaşın kulağına kar suyu kaçırmak…

Çünkü AKP biliyor ki,

Vatandaşın kulağına kaçan kar suyu, öyle kolaylıkla çıkmaz…