Dünyada her şey değişiyor. Değişmeyen tek şey değişmektir derler.
Yasalar da değişen şartlara, insan davranışlarına, toplum gereksinimlerine, ekonomide ve teknolojide yaşanan yeni gelişmelere göre değişiyor elbette.
Yasalar çağın gerisinde kalmamalı ve toplumun adalet ihtiyacına cevap verecek nitelik ve güçte olmalı.
Ancak değişmeyen bir şey var her devirde, her toplumda asırlar geçse de değişmeyen bir şey; ADALETE İLKESİ!
Anayasayı, kanunları, tüzükleri, yönetmelikleri değiştirebilirsiniz. Zamanla toplumda yaygın olan örf ve adette değişebilir. Ama dünya var olduğundan bu yana adalete olan inanç ve ihtiyaç hiç değişmedi. Adaleti olması gerektiği şekilde uygulayamayan tüm medeniyetler ve devletler tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı. Bir ülkede adalet yoksa devlette ayakta kalamaz. Çünkü devletin temeli adalettir…
Yasaları değiştirirken veya yeni yasalar ihdas ederken unutulmaması gereken şey, bu yasaların adalete ne ölçüde katkı sağlayacağı ve hukukun evrensel ve genel ilkelerine ne ölçüde uygun olduğudur.
Hep verilen bir örnektir; Hitler'in de kanunları vardı, Firavun'un ülkesinde de yasalar vardı.
Ama kanun devleti olmak başka, hukuk devleti olmak bambaşka bir şeydir.
Hitler Almanya'sında görev yapan yargıçlar çok sayıda insanı suçsuz oldukları halde mahkum etmişti. Savaş bittikten sonra kurulan uluslararası mahkemede sadece askerler değil bu yargıçlar da yargılandılar.
Alman yargıçlar yaptıkları savunmada özetle dediler ki; Biz kanunları uyguladık. Biz yasa koyucu değiliz. Ülkede geçerli olan mevzuat ve kanunları uygulamakla yükümlüyüz.
Bu savunmaya rağmen uluslararası mahkeme Alman yargıçları suçlu kabul ederek mahkum etti. Peki mahkumiyet gerekçesi neydi;
'Siz kanunları değil hukuku uygulamak zorundaydınız. Bu nedenle verdiğiniz hukuka aykırı kararlardan şahsi olarak siz de sorumlusunuz..'
Türkiye'de de sık sık yasa değişiklikleri oluyor. En son 4. Yargı paketi açıklandı. Hukuk camiasında yeterince tartışılmadığını ve bu değişikliklerin olgunlaşmadan yasalaştığını düşünüyorum.
Zira yasalar uzun yıllar boyunca yaşanan olaylar ve şartlara göre hukukun genel ilkeleri çerçevesinde bir değerlendirme yapıldıktan sonra çıkartılmalıdır. Pansuman tedbir mahiyetinde, olaya, kişiye, popülist yaklaşımlara veya sosyal medyada atılan twitlere göre yasaları değiştiremezsiniz.
4. yargı paketi ile birlikte katalog suçlarda tutuklama, 'kuvvetli suç şüphesinin' somut delillere dayandırılması halinde mümkün olabilecek. Mevcut mevzuata göre terör, soykırım, insanlığa karşı suçlar, göçmen kaçakçılığı, insan ticareti, kasten öldürme, çocuğun cinsel istismarı, hırsızlık, yağma, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, suç işlemek için örgüt kurma, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, düşmanla iş birliği yapma, anayasayı ihlal, cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyanın da aralarında bulunduğu suçlar 'katalog suç' kapsamında bulunuyor.
Ancak bu değişiklik beraberinde yeni bir tartışma başlattı sosyal medyada. Cinsel suçlarda tutuklama kararının zorlaşacağı iddiası tartışılıyor. Bir suçun yasal unsurlarının mevcut olup olmadığını, ortada bir suç var ise failinin kim olduğunu sosyal medyada mı tartışacağız bundan sonra?
Bilinmelidir ki tutuklama ceza değil bir tedbirdir. Tutuklama kişinin suçlu olduğu anlamına gelmediği gibi yargılama sonuçlandığında beraat eden ancak suçsuz yere tutuklanarak özgürlüğü elinden alınan insanları da düşünmeniz gerekir.
Hukukçu olmayanların TV kanallarında izlediği haberlere veya sosyal medyada doğruluğu tartışılır paylaşımlara dayanarak yasa ve adalet ile ilgili konularda yorum yapmaması veya her iddianın veya haberin sonuna bir soru işareti koyması gerekir..
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu iddia eden insanlar yüzünden hayat daha bir çekilmez hal almaya başladı.
Toplumsal linç giderek yaygın ve meşru bir hale dönüştü. Yapılacak yeni bir yasal düzenleme ile adaletin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamak için gerekli tedbirlerin de alınması gerekiyor.
Yoksa yakında bu hadsiz ve densiz güruh yüzünden ne mahkemelere ne de meclise ihtiyaç kalmayacak. Koca bir toplum ve devlet sosyal medyadaki bazı trollerin sakat adalet anlayışına, insafına ve keyfine bırakılmamalı!