Eski Türklerin inancı, Gök Tanrı yani Kök Tengri inancıdır. Eski Türkçede Tanrı sözcüğü Tengri biçiminde söylenirdi. Eskiden kök olarak söylenen gök kelimesinin üç anlamı vardı. Bir anlamı bildiğimiz gök yani gökyüzü, bir anlamı mavi renk, diğer bir anlamı da ulu, yücedir. Kök Tengri/Gök Tanrı deyiminin anlamı da Ulu Tanrı, Yüce Tanrı olmaktadır.
Wikipedia'da yer alan bilgilere göre Gök Tanrı'nın özelliklerinden söz etmek gerekirse şunlar söylenebilir: Öncelikle tektir, eşi ve benzeri yoktur. Yaratıcıdır; bilinen ve bilinmeyen her şeyi O yaratmıştır. Savaşlarda Tanrı'nın iradesi ile zafere ulaşılır. Buyurur, iradesine uymayanları cezalandırır. İnsanlara kut ve ülüg (kısmet) bağışlar ama bunları layık olmayanlardan geri alır. Canlılara yaşam verir. Ölüm onun iradesine bağlıdır. Varlıklara yaşam verdiği gibi, dilediğinde de onu geri alır.
Göktürklerden kalan Orhun Anıtları'na göre Tanrı, evrenin ilk nedenidir, yani yaratıcısıdır. Göktürklerin bir kağanlık kurması O'nun isteği ile olmuş, Türk milletine kağanını O vermiştir. Yani, yazıtlara göre Tanrı, Türk milletinin yaşamı ile yakından ilgilenmektedir.
Türklerde Gök Tanrı'nın çok eski çağlardan beri tek bir ulu varlığı temsil ettiğine dair birçok kanıt vardır. Tanrı, Eski Türklerde manevi tek büyük kudret idi. Bizanslı tarihçi Simokattes, Göktürklerin yir-sub'lara (yer-su'lar; ırmak, dağ, orman vb doğa varlıkları) saygı gösterdiklerini ama yalnızca yerin göğün yaratıcısı bildikleri tek bir Tanrı'ya taptıklarını bildirmektedir. 790 yıllarında Tiflis'li St. Abo, Hazar Türklerinin tek bir yaratıcı Tanrı tanıdıklarını söylemiştir. Yine Hazar İmparatorluğu'nun kağanı, Hristiyanların teslis'e (Tanrı'yı üçleme) inanmalarına karşın kendilerinin tek bir Tanrı'ya inandıklarını kaydetmiştir.
Eski Türklerde Gök Tanrı'ya kurban olarak hayvan kesilirdi. Kurban olarak koç ve aygır geçerliydi. Türklerde insan kurban etme gibi vahşi uygulamalar bulunmadığı gibi, egemen oldukları yerlerde de bu gelenekleri kaldırmaya çalışmışlardır. En makbul kurban olan at kemiklerine Eski Türk mezarlarında sıkça rastlanır.
Gazeteci Can Aksın'ın paylaştığıHun Türklerininyaptığı dua:
'Ulu Tanrı.
Her şeyi yaratan Tanrı.
Yenilmez, yıkılmaz, ölmez, bitmez, yitmez, yok olmaz Tanrı.
Suyu donduran, buzu eriten, buzdan su yürüten, sudan ırmak coşturan, ırmaktan göl dolduran, gölde balık gezdiren Tanrı.
Kuru derelere pınar koşturan, ota ağaca can yürüten, ottan ağaçtan çiçek çıkartan, çiçeklerden oğul veren, arıya bal yaptıran Tanrı.
Günümüzü aydınlatan, gecemizi yıldızlarla süsleyen Tanrı.
Bize yeni bir yıl veren Tanrı.
Bu yıl bize bol ver, bolluk ver!
Otumuz otlağımız bol ver.
Kulunlarımız kuzularımız bol ver.
Yapağımız yünümüz, yağımız sütümüz, peynirimiz, kımızımız bol ver.
Yağmurumuz suyumuz bol ver.
Avlağımız avımız bol ver.
Urısı, kızı oğulumuz bol ver.
Anamızı balamızı, oğulumuzu kızımızı, gencimizi yaşlımızı, bu Kara Yer üzerinde hepimizi kara çorlardan sakla, isizlikten bizi esirge Yüce Tanrı.
Yayımız yaman, okumuz şaşmaz, kılıcımız keskin kıl.
Yağının başını munsuz, bileklerimizi güçsüz, yüreklerimizi umutsuz koma.
Bahar geçsin yaz gelsin, yaz geçip güz gelsin, güz buduna yeğni gelsin.
Kuzumuz, kulunumuz, oğulumuz çok olsun.
TÜRK çoğalsın Acun üze bey olsun.
Aç, çıplak kalmasın, acun düzen dirlik bulsun.
Yer ve gök ülüşü için, atalarımız tini için sunduğumuz iduklarımızı una.
Yüce Tanrı.
TÜRK Budun ilsiz kılma, TÜRK Budun başsız kılma, TÜRK Budun töresiz kılma, Hun Budun yüzün yere vurma, TÜRK Budun tutsak kılma, hatun olacak kızlarımızı kun, bey olacak oğullarımızı kul kılma.
TÜRK budununu koru.'..