SEÇİM SÜRECİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ
Bence toplum olarak yaşamakta olduğumuz seçim süreci 'Evrenin Kaos Ortamı'na benzetilebilir. Yani, 'Evrenin düze haline girmeden önceki süreçte içerisinde bulunduğu uyumsuz, karışık ve biçimden yoksun durum…'Böyle bir durumda, öncelikle seçimle ilgili tespitlerimizi, değerlendirmelerimizi ve kararlarımızı sadeleştirmek zorundayız. Çünkü 'Kısır tartışmaların figüranları olmak için vaktimiz de yok hakkımız da…'
Bu bağlamda seçim ortamının genel durumu şöyle özetlenebilir:
Önümüzdeki seçimin temel çelişkisi 'siyah – beyaz' kadar nettir. Bu temel çelişkinin açılımı 'Kuvvetler Birliğine Dayalı Tek Adam Sistemi' ya da 'Kuvvetler Ayrılığına Dayalı Demokratik Parlamenter Sistem'seçenekleridir.
RTE'ye bağlı Cumhur İttifakı Bileşenleri,ucube sistemlerini sürdürmek için;'ayrıştırma, çatıştırma, saptırma, karartma, kandırma, etnik ve dinsel sömürü vb.' demokrasiye ve hukuka aykırı taktikleri, üstelik tüm kamu ve medya olanaklarını 'özgürce (!)'kullanarak uyguluyorlar…
Millet ve Demokrasi İttifakı Bileşenleri ise'Söz Yine Baharlar Gelecek! – Her Şey Çok Güzel Olacak!' azim ve kararlılığıyla hedefledikleri demokratik sistemi yaşama geçirmek için, baskılarlave cezalarla mücadele ederek seçim çalışmalarını sürdürüyorlar.
Ne yazık ki 'Algı operasyonları ve komplo teorileri' temiz siyasetin önünde gidiyor. Üstelik yazılı, görsel ve sosyal medyadaki kısır siyasettartışmalarının dayanılmaz hafifliği iyice arttı…
Ancak her şeye karşın, son seçim anketlerine ve nesnel gözlemleregöre Kemal Kılıçdaroğluile Millet İttifakıgüvenli ve başarılı bir biçimde iktidara yürüyor.
CB SEÇİMLERİNİN ÜÇÜNCÜ SEÇENEĞİ YOK
Ülkemizde özellikle son yirmi yıldaki kapkara siyasal gelişmelerden sonra gündeme gelen'2023 Genel Seçimleri' karşımıza iki ayaklı oy hakkı sunuyor. Birincisi, seçimlerin belirleyici etkeni olan 'Cumhurbaşkanı (CB) Seçimi' dir.CB Seçimininnesnelolaniki seçeneği;'Recep Tayyip Erdoğan – Kemal Kılıçdaroğlu' isimlerine odaklanmıştır.Bu dönüm noktası odaklanmanın iki çıkışı vardır: Biri 'Tek adamsisteminin devamı…' diğeri ise 'Güçlendirilmiş parlamenter sistemin oluşturulması…'
Ülkemizdeki demokrasiden yana olan tüm muhalif güçlerin, 'CB Seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması yapmaları'; iyi, güzel, doğru ve güçlü bir seçilebilirlikolasılığı doğurmuştur.
Üstelik şu anda ülkemizde CB adaylığı için doğrudan ya da dolaylı biçimde adı geçen isimlerden hiçbirinin durumu ve konumu Kemal Kılıçdaroğlu'dandaha iyi değildir.
CB seçiminde iki seçeneğin dışında akla gelen/ gelebilecek başka (ince ya da kalın) olasılıkların ise 'seçilebilirliği, uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği' yoktur.
MV SEÇİMLERİNDE MUCİZEYE YER YOK…
Cumhur İttifakı Bileşenlerinin 6 Nisan 2022 tarihinde Seçim Yasasına koydukları utanç verici tuzaklar o kadar çok ki…Örneğin, ülke barajı olan yüzde 7'yi aşamayan ya da her ilde sayısal bölümlerden oluşan barajı aşamayan partilerin oyları 'yararsız oya dönüşüyor' veaslında o ilde en çok oy alan partiye avantaj sağlıyor.
Bu çirkin tuzakları görmezden gelerek adeta mucize ararcasına seçime giren partilere ya da CB Seçiminde yüzde 50+1 gerçeğine rağmen aday olan aymazlara ve böylesine maceracı mucize arayanlara oy verecek olanlara şaşırmamak elde değil…
KARARSIZLARIN VE YARARSIZ OYLARINYARATTIĞI KARANLIK…
Ülkemizde çok önemli bir seçim süreciyaşanırken'2023 Nisan ayı içinde yapılan seçim anketlerinde 'kararsızların oranı' yüzde 8- 15arasında görünüyor.'Oysa bu oranda oy alacak bir parti TBMM'de üçüncü parti olabilir. Ya da eğer kararsızların çoğunluğu bir cumhurbaşkanı adayına yüklenirse o adayın oyları ciddi oranda artabilir.
Kararsız oyların bu denli yüksek olmasının temel nedeni elbette ki toplumca demokrasi kültürümüzün yetersizliğinin bir sonucudur. Ancak mevcut ittifaklardaki bazı yanlışların ve belirsizliklerin yarattığı endişeler de önemli bir etkendir. Örneğin:
* Cumhur İttifakı'nın demokratik cumhuriyet ilkelerineaykırı olan söylem ve eylemleri…
* Millet İttifakı'nın tam anlamıyla demokrasi ittifakına dönüşememesi…
* Emek ve Özgürlük İttifakı Bileşenlerinin,etnik temel dayalı özgün geleneksel çizgilerini demokratik cumhuriyet hedefinin önüne koymaları…
* Sosyalist Güç Birliği'nin 'sosyalist birlik' ve 'kitlesellik' konularında yetersiz kalması…
* İttifaklar dışında kalan bazı aday ve partilerin demagojik söylemleri gibi…
Öncelikle aday olan kişiler ve partiler olmak üzere tüm duyarlı yurttaşların bu gerçekleri görmesi gerekiyor. 'Kararsızlığın ya da yararsız oy kullanmanın dayanılmaz hafifliğiyle…' ortalıkta dolaşanların kişi ya da partilerin ise bu durumdan utanmaları gerekiyor.
Unutmayalım ki demokrasimizin zemininde son 21 yıldır oynatılan taşların yerli yerine oturabilmesi için mutlaka 'demokratik toplumsal bilincimizin yükselmesi' ve bu bilincin 'Örgütlü birleşik güce ve gerçek demokratik oylara dönüşmesi' çok önemlidir.
14 Mayıs Seçimleri,yurttaşlarına aydınlık bir Türkiye için güçlü umutlar muştuluyor.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, birlikte…