Son günlerde Eskişehir’in kullanma suyunun karşılanması ile ilgili tartışmalar yeniden hızlandı. Bu tartışmaların odağında yine “temcit pilavı” gibi Sakaryabaşı kaynak sularının Eskişehir’e getirilmesi yer alıyor.
Sakaryabaşı projesi için belediyemizin taleplerinin geçmişi 2017 yılına kadar uzanıyor. En son 29.11.2021 tarihinde DSİ 3. Bölge Müdürlüğü ile ESKİ Genel Müdürlüğü arasında bir protokol yapılmasına karşın bugüne kadar bir arpa boyu mesafe alınmadı. Bana göre, bundan sonra da alınacağı yok; alınsa bile iş işten geçmiş olacak.
Yerel seçimler öncesinde Sayın Ayşe Ünlüce’nin projesi olarak tekrar öne çıkarılan proje, artık “siyaset bataklığında” çözümsüz bir polemik konusu olmaktan öteye geçemeyecek gibi görünüyor.
NEDEN ARTIK ÇOK ZOR?..
Bilim insanları Türkiye’nin, 2040 yılında zirve yapacak şiddetli bir su yokluğu ile karşılaşılacağını ileri sürüyorlar. Sakaryabaşı projesi de bu sorunun çözümü için ortaya çıkan bir proje. Ancak “kazın ayağı göründüğü gibi değil…”
Bu projenin gerçekleşmesi artık çok kolay değil hatta imkansıza yakın…
- Sakaryabaşı kaynakları hızla kuruyor. Bazı gözeleri çoktan kurudu. Son 10 yıllık verilerde, bu kaynakta akışa geçen su miktarının hızla azaldığı belirlenmiş durumda.
- Sakaryabaşı kaynaklarının Sakarya Nehri’ne ulaştığı güzergahtaki sulanabilir tarım alanlarının tümüne yakını sulama gereksinimini sadece bu kaynaklardan sağlıyor.
- Su yatağı çevresindeki (insanlar dahil) canlı yaşamın ve ekosistemin sürdürülebilirliği buradaki suyun varlığına bağımlı.
- Debisi azalan su kaynakların kontrolsüz dağılımı ilerleyen yıllarda, Çifteler Ovası’nın hatta tüm Yukarı Sakarya havzasının mikroklimasını değiştirecek; kuraklık ve karasallık daha da artacak, bölge fakirleşecektir.
- Bölgede yeraltı suları zaten 250 metreye kadar çekilmişken daha da derinlere gidecek. Sadece Çifteler ilçesi çevresinde mevcut durumda bile 2 binden fazla derin kuyunun açıldığı biliniyor. Bölgede derin obrukların ortaya çıkması yakındır.
- Projenin güzergahında yer alan yaklaşık 800 dekarlık bir arazinin kamulaştırılması gerekiyor. Kamulaştırma işlemi kesinlik kazanmadan güzergahta çalışma yapılamaz. Mevcut yasalara göre bu sürecin çok uzun süreceği şimdiden bellidir.
- Yüksek kamulaştırma bedelleri, güzergahın uzun olması nedeniyle farklı noktalarda terfi merkezlerinin oluşturulması, yüksek debili pompalarla suyun terfi edilmesi için enerji nakil hatlarının çekilmesi, enerji tüketimi, işletme giderleri “öngörülen bütçenin” çok üzerinde ciddi bir maliyet doğuracaktır.
- Bazı “danışmanların” açıkladığı gibi, kış sezonunda suyun yapılacak göletlerde biriktirilmesi için çok sayıda büyük gölete gereksinim vardır. Bunun için bölge topoğrafyası uygun olmadığı gibi, gelen su miktarı da yeterli olmayacaktır.
HAYALİ BİR “AVUTMA” PROJESİ…
Şu ana kadar kağıt üzerinde kalan bir protokolden başka hiçbir adım atılmayan bu proje, bugün kazma vurulsa bile en az beş yıl sürecektir.
Mevcut siyasal iktidar Çifteler’den Polatlı’ya doğru projeye tepki gösteren yerleşim alanlarındaki oylarını da düşünecek ve bu projeyi verimli bulmadığı gerekçesiyle asla onay vermeyerek Eskişehirlileri oyalayıp duracaktır.
Sakaryabaşı kaynaklarına ulaşmak için yaklaşık 80 kilometrelik isale hattı öngörülmüş durumda. 2014 yılında 14 milyar maliyet biçilen projenin maliyeti bugün defalarca katlanmış durumda.
“Ekonomisi dibe vurmuş” bir iktidarın hem siyasal(!) açıdan hem ekonomik maliyet ve verimlilik açısından riskli bir yatırım için önümüzdeki süreçte ödenek ayırması mümkün görünmüyor.
ACI AMA GERÇEK!..
DSİ’nin kontrolsüz uygulamaları, binlerce derin kuyu açılması, hızla artan kuraklık, aşırı sulama ve su isteyen tarım ürünlerinin yaygın ekimi, nüfus artışı ve elbette siyasal iktidarın Eskişehir’e bakış açısı (…) gibi faktörleri sil baştan gözden geçirdiğimizde ortaya çıkan sonuç çok açık;
Sakaryabaşı’ndan Eskişehir’e su getirme projesi mevcut doğal ve teknik koşullar ile siyasi yaklaşımlara dikkatle bakıldığında hayali bir “avutma” projesinden öteye geçemeyecek gibi duruyor. Hatta, bırakın Eskişehir’e Sakaryabaşından su getirmeyi eğer Sakaryabaşı kaynaklarını kurumaktan kurtarabilirseniz yatın kalkın dua edin (!).
Birkaç yıl sonra Sakaryabaşı’ndan su getirebilmek için borular döşense bile, o borulardan Eskişehir yönüne akıtacak suyu da bulamayacaksınız.
Eskişehir’in kullanma suyu ile ilgili hesaplar yapılırken; verimliliği, sürekliliği tartışmalı hayali projelerle zaman kaybetmek yerine acilen mevcut gerçeklere uygun projeler düşünmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor….