Korku oyunları, genellikle oyuncuları gergin anlar ve dehşet dolu atmosferlerle buluşturarak adrenalin seviyelerini yükseltmeyi amaçlar. Frictional Games'in 2015 yapımı "Soma" isimli oyunu ise korku türüne getirdiği derin anlam ve bilim kurgu unsurlarıyla sıyrılarak zihinsel bir yolculuğa çıkartıyor.

İsveçli oyun geliştirici ekibinin bu eseri, oyun endüstrisine felsefi bir bakış açısı katarken, oyunculara sadece kalp atışlarını değil, aynı zamanda düşündürücü anlarını da hediye ediyor.

Soma, su altında geçen karanlık bir hikayeyi anlatıyor. Oyuncu, Simon Jarrett adlı bir karakteri kontrol ederken, geçirdiği bir kaza sonucu bir bilinç transferiyle farklı bir gerçeklikte uyanır. PATHOS-II adlı bir araştırma tesisinde, insan zihnini bir bilgisayarın içine aktarma çalışmalarının yapıldığı bu dünyada, oyuncular, hem çevresel zorluklarla hem de kendi zihinsel sorgulamalarıyla yüzleşmek zorundadır.

Oyun, klasik korku oyunlarından ayrılarak, oyunculara sadece canavarlarla ve görsel dehşetle değil, aynı zamanda zihinsel bir derinlikle de başa çıkma fırsatı sunar. Zekice tasarlanmış diyaloglar ve hikaye, oyuncuları etkileşim içinde olduğu dünya hakkında düşünmeye zorlar. Bu, Soma'yı bir korku oyunundan ziyade, bir düşünce oyunu ve felsefi bir deneyim haline getirir.

Oyunun atmosferi, su altındaki terkedilmiş tesisin karanlık ve tekinsiz koridorlarıyla oyunculara gerçek bir izolasyon hissiyatı yaşatıyor. Oyuncular, çevresel detayları inceleyerek, bilgi toplayarak ve terminal ekranlarını keşfederken, hikayenin katmanları arasında dolaşmaya başlıyor. Bu bilgi toplama süreci, oyuncuların oyundaki zorlu kararlar için bilinçli bir temel oluşturmalarına olanak tanır.

Bilinç transferi, yapay zeka ve insan zihninin karmaşık ilişkisini mercek altına alan Soma, oyunculara "Bilinç Nedir?" ve "İnsanlık Ne Kadarını Kaybedebilir?" gibi sorular sormaya zorluyor. Oyunun başlangıcından itibaren, oyuncular, insan zihni ve bilinç kavramları üzerine düşünmeye itilir ve bu düşünce süreci oyunun sonuna kadar devam eder.

Soma, görsel ve işitsel tasarım açısından da dikkat çekiyor. Akıllıca kullanılan ses efektleri ve oyunun benzersiz grafik stili, oyuncuları gerçekten derinlere çeken bir atmosfer yaratıyor. Sessizlik ve beklenmedik sesler, oyuncuların adeta kendi korkularını hayal etmelerine olanak tanırken, bu özgün korku unsurları, oyunu diğer klasik korku oyunlarından ayırıyor.

Sonuç olarak, Soma, korku oyunlarına farklı bir bakış açısı getirerek oyunculara düşündürücü ve zihinsel bir deneyim sunuyor. Sadece ürpertici anlarla değil, aynı zamanda insan zihninin derinliklerine inerek oyunculara bilinç ve varoluş hakkında sorular sormayı başarıyor. Frictional Games'in bu özgün yapımı, oyun endüstrisine sadece korkutucu anlar değil, aynı zamanda düşünsel bir derinlik de kazandırarak unutulmaz bir deneyim sunuyor.