Sevgili meslektaşlarım Sedat Aydoğan'ı da,
Sevgili Soner Yüksel'i de,
Mesleği Eskişehir'de sürdürmeye başladığım ilk günlerden beri tanırım...
Sedat'la İstikbal gazetesinde 9 yıla yakın,
Soner ile de ESGRUP'ta uzun yıllar birlikte çalıştım...
Birlikte Eskişehir Haber Ajansı adı altında yeni bir haber sitesi kurdular ve birlikte çalışıyorlar...
Yaşça ikisinden de büyük olduğum için, umarım aşağıda yazacaklarıma gücenmezler...
---------------
Geçtiğimiz günlerde, her ikisi de hemen hemen aynı zamanda 'Ne olacak bu Eskişehir trafiğinin hali?' minvalinde birer yazı yazdılar...
Trafiğin aşırı yoğunluğundan söz ediyor ve şu ifadeyi kullanıyorlar...
'Yürüyerek 5 dakikada gideceğimiz yere,
Araçla bir saati geçen bir sürede gidebildik...'
Bu ifadeyi okuyunca,
Hafifçe gülümsedim...
'Sorun da o ya zaten...' diye iç geçirdim...
Yürüyerek 5 dakikada gidilecek yere araçla gitmek...
Özellikle de mesai başlangıç ve bitiş saatleri ile hafta sonları...
Bir de yağmur yağdığında...
Bir de bir de...
Çevre yolu demek zorunda kaldığımız yolda bir trafik kazası yaşandığında...
Bazı gün ve saatlerde trafiğin aşırı yoğunlaştığı doğrudur...
Bugüne kadar AKP yerel yöneticileri tarafından da defalarca eleştiri konusu yapılmış olmasına karşın;
'Tramvayları trafikten çekin...'
Ya da,
'Şehir içine de alt üst geçitler yapın' demekten başka bir öneri sunulmuyor...
---------------
Bunun ana nedenlerinden biri,
Yürüyerek 5 dakikada gidilecek yere otomobille 1 saatte gitmek,
Diğeri de,
Alternatif güzergahların olmaması değil, kullanılmaması...
Örneğin;
71 Evler'in içinden geçip,
Tarih Bulvarı,
Albayrak Bulvarı,
Özlem Bulvarı,
Koza Bulvarı ve Mustafa Özel bulvarı kullanılarak ESOGÜ'ye çıkan güzergah...
Eminim ki, birçok Eskişehirli sürücü bu bulvarların adını bile duymamıştır daha...
Cumhuriyet Bulvarı (Eski Çifteler Caddesi) ve Atatürk Bulvarını kullanmak yerine yukarıdaki güzergah pekala kullanılabilir...
Trafik lambası yok, trafik yoğunluğu yok...
Çünkü ya tercih edilmiyor ya da bilinmiyor...
---------------
Elbette herkes istediği yolu kullanabilir,
Ya da istediği yere yürüyerek ya da araçla, ya da toplu taşıma aracıyla gidip gelebilir...
Dünyanın en büyük ve en gelişmiş metropollerinde bile, şehir merkezi trafiği yoğundur...
Öyle olmaya da devam edecektir...
Hülasa,
İnsanların kendi alışkanlıklarından ve davranış biçimlerinden kaynaklanan bir şeyden (trafik yoğunluğundan) durmadan şikayet etmesi bana pek anlamlı gelmiyor...