Geçtiğimiz günlerde dershaneler bölgesinde kafelerde oturan öğrenciler ile kurslara giden öğrencilere kimlerin ders verdiklerini yazmıştım.

Yazdıklarımın yanlış olduğu hakkında ne Valilik'ten ne de Odunpazarı veya İl Milli Eğitim Müdürlüğünden cevap gelmedi.

Duyması gerekenler veya cevap vermesi gerekenlerden ses seda çıkmazken, Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan telefon etti.

'Yazdıklarınızın hepsi doğru, biz de uyardık ama dikkate alan yok' dedi ve teşekkür etti.

* * *

Faik Alkan ile yaklaşık 15 dakika telefonla sohbet ettik.

Eğitimle ilgili yaşanan sıkıntıları şöyle anlattı.

Evinde bırakın bilgisayar, tableti birçok öğrencinin yiyecek ekmekleri dahi olmadığının altını çizerek;

'Milli Eğitim Bakanlığı okulları açamadığı için uzaktan erişimle öğrencilere dersleri izleyin diyor. Asgari ücretle çalışan bir baba evi kirası, yol gideri, yiyecek, içecek, doğalgaz, elektrik, su derken aybaşını zor getiriyor. Bakın giyecek demedim. Baba işe her gün aynı kıyafeti ile gidip geliyor. Havalar iyi ise işine ikinci el aldığı bisiklet ile yayan gidiyor. Çocuklarına ise en ucuz kıyafet nerede ise onları almaya çalışıyor. Bu adam çocuğuna nasıl bilgisayar, tablet ve internet alsın. Alt yapı hazırlanmadan uzaktan eğitime geçelim, çocuklar evlerinde bilgisayar veya tabletleri ile dersleri takip etsin dendi. Bilgisayar, tablet ve interneti olanlarla, olmayanları eşit şartlarda yarıştırmaya çalışıyorlar. Dar gelirli aileler seslerini yükseltince uykudan uyandılar şimdi tablet dağıtacaklarmış. Peki, kimlere bu tabletler dağıtılacak belirlendi mi? Hayır. İnşallah okullar kapanmadan dağıtımı gerçekleştirirler' dedi.

* * *

Faik Başkan haklı mı, haklı…

Evinde internet yok.

Bilgisayar ve tableti olmayan öğrencilere 'ders çalışın' diyorlar.

Özellikle bırakın doğudaki batıdaki köylerde ve kırsal kesimde yaşayan öğrenciler bile bilgisayar, tablet ve internetten mahrum.

* * *

Hadi öğrencilere tabletleri 1-2 ay içerisinde dağıttılar diyelim.

Kent merkezinde birçok mahallede bile internet erişiminde sorun yaşanıyor.

İnternet erişim şirketleri, abonelerden yüksek faturalarla alacaklarını tahsil ederken, yaşanan erişim sorununa duyarsız kalıyorlar.

Kent merkezinde internet erişiminde sorun yaşanırken, köylerde yaşayan öğrenciler internet erişiminde sorun yaşarlarsa dağıtılan o tabletler, tıpkı geçmişte olduğu gibi eğlence aracı olur.

* * *

Devlet internet sağlayıcı şirketlerine alt yapılarını güçlendirmeleri, Türkiye'nin en ücra köyünde yaşayan vatandaşların ve özelikle de öğrencilerin sorun yaşamamaları için bir süre vermeli.

Bu süre içerisinde internet sağlayıcı şirketler, erişimde sorun yaşanmaması için alt yapılarını daha da güçlendirmeli.

* * *

Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan ile telefonda yapmış olduğumuz sohbete tekrar dönmek istiyorum.

Çünkü eğitimde yaşanan önemli sorunlara dikkat çekti.

Ve İl Milli Eğitim Müdürüne şöyle seslendi:

'Cumhurbaşkanı ve Milli Eğitim Bakanı okulların yüz yüze eğitime açılacağı tarihi 12 Ekim 2020 olarak açıkladılar. Sınırlı olarak okul öncesi ve 1'inci sınıflara başlatılan yüz yüze eğitimin kapsamı 2, 3, 4'üncü sınıflar 8'inci ve 12'nci sınıfları da kapsayacak şekilde genişletildi. 2020-2021 eğitim öğretim yılının başlayacağı gün olan 12 Ekim tarihi yaklaştıkça okulların nasıl açılacağı, eğitimin nasıl devam edeceği ile ilgili tartışmalar artarak devam etmektedir. Salgının geldiği aşama, artan vaka ve vefat sayıları eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin kaygısını artırmakta, zihnini meşgul etmektedir. Son olarak üç üniversitemizin 2020-2021 sonbahar döneminde derslerin uzaktan yapılması yönünde kararı durumun ciddiyetini olduğu gibi ortaya koymaktadır. Başta Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarına bazen de Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüğüne sorularımız oldu. Cevaplar alamadık. Tarihe ve topluma karşı sorumluluğumuz gereği ısrarla cevap alamasak da sormaya devam edeceğiz.'

Faik Alkan'ın Milli Eğitim Müdürlerine soruları da vardı.

Yazı uzayacağı için onu da yarına bıraktım.

Sanıyorum önceki günkü yerel basında gördüm.

Beylikova Belediye Başkanı Özkan Alp, köylerde yaşayan öğrencilerin mağduriyetlerini gidermek için internet sağlayıcısı koydurmuş.

Bu sayede evinde interneti olmayan öğrenciler derslerini bilgisayar ve tabletlerinden takip edebilecekler.

Darısı diğer ilçelerimizin köylerinde yaşayan öğrencilere…

Bu ilçelerin belediye başkanları da Özkan Alp gibi köylere internet sağlayıcıları koydururlar ise Eskişehir'in köylerinde yaşayan öğrencilerim mağduriyetinin önüne geçilmiş olunur.

Beylikova Belediye Başkanı Özkan Alp'i bu örnek davranışından dolayı kutluyorum.

* * *

75. Yıl Mahallesinde yerimiz yok

Geçtiğimiz hafta cumartesi günü 75. Yıl Mahallesinden telefon eden Nevzat Cavcar adlı okurumun Odunpazarı Belediyesi'nden isteklerini yazmıştım.

Semt sahası, park ve halk merkezi istiyorlardı.

Yazımı okuyan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, telefon ederek 75. Yıl Mahallesi sakinlerinin istekleri hakkında bilgi verdi.

Öncelikle Kazım Başkana ilgisi için teşekkür ediyorum.

Verdiği cevap şöyle:

'Her mahalle sakinlerinin belediyelerden istekleri var. Kendilerine göre haklılar. Mahallesinde bir belediye hizmeti eksikse yapılmasını talep eder. 75. Yıl Mahallesi sakinleri de haklı. Ancak yazında da belirtmişsin. 75. Yıl Mahallesine Halk Merkezi yaptık. Basket, voleybol ve nizami ölçülerde olmasa da futbol sahası yaptık. Halk Merkezi'nde biçki dikiş-nakış kursundan tutun da çok sayıda kurs veriliyor. Hatta hiçbir yerde olmayan bir kursumuz; yemek kursumuz da var. Sokak fırını var. Kendi ekmeğini yapmak isteyenler ununu getirip ekmeğini yapıp pişiriyor. Çok sayıda mahalle sakini bu merkezden yararlanıyor. Muhtarlık binasının yanında sosyal tesisler var. Burada 150 seyirci kapasiteli tiyatro sergilenecek sahnesi var. Pazar yerinin yanında parkımız var. Bunu genişletebiliriz. Birden fazla saha yapmak isteriz. Ancak 75. Mahallesinde Odunpazarı Belediyesi'ne ait arazi yok. Büyükşehir Belediyesi ile Hazine'ye ait araziler var. Yazında da belirtmişsin. Hazine'den talep ediyoruz vermiyorlar. Büyükşehir Belediyesi 75. Mahallesinde güzel bir spor kompleksi yapıyor.'

* * *

Büyük İskender'in Aristo'ya Mektubu

Büyük İskender, büyük filozof Aristo'ya bir mektup yazıp sorar:

'Zapt ettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?'

1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?

2- Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım?

3- Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?

Aristo'dan cevap gelir:

1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.

2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar.

3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.

Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:

'İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın!'.

*-*****