Geçmiş yazılarımda çeşitli şehirlerdeki Eses taraftar gruplarına zaman zaman değinmiştim. Kendim de içinde yer aldığım Ankara Eses, Güney Ege Eses, Marmaris Eses grupları bunlardan bazıları…
Bugünse köşemde İzmir Eses’e yer vermek istiyorum. Aslında uzun zamandır takip ettiğim ve hakkını teslim etmek istediğim bir grup İzmir Eses!
Ancak Türkiye’nin yoğun gündemi arasında ve yaşadığım sağlık sorunları nedeniyle, İzmir Eses’e bu yazımda ancak yer verebildim.
Eskişehirspor’umuza, 13 Eylül’de Çoruhlu, 28 Eylül’de Altay ve geçtiğimiz hafta Bornova deplasmanlarında, takımımıza adeta ev sahibi havası yaşatan çok değerli bir grup İzmir Eses! Ülke sınırlarını aşarak dünya basınının gündemine giren ağlara tırmanan taraftarlarımızın görüntüsü, İzmir Eses’in bağlılığının sembolü haline geldi.
Bu cefakâr grup, sadece İzmir’de değil, komşu şehirlerdeki deplasmanların tamamında takımımızın yanındalar ve gelecek maçlarda da yanında olmaya devam edecekler.
Ayrıca içeride oynayacağımız maçlarda da Eskişehir’e gelme planları var. Örneğin 23 Kasım’da sahamızda oynanacak olan Karşıyaka maçına gelme düşünceleri olduğunu duydum. Eğer gelirlerse, Eskişehir’deki değerli taraftarlarımızın kendilerini en iyi şekilde karşılayacağına hiç şüphem yok.
İzmir Eses, taraftarımızla ve hemşehrilerimizle sadece maçlarda dayanışma göstermiyor. Bunun yanında sağlıktan spora, kültürel etkinliklerden halı saha maçlarına kadar birçok konuda Eskişehir odaklı dayanışmasını sürdürüyor.
Tüm boyutlarıyla ele aldığımızda net bir biçimde söylenebilir ki bu grup ve onu oluşturan dinamikler var olduğu sürece İzmir’de sırtımız yere gelmez. Onların motivasyonu hem kentte hem de gurbette gerçekten çok önemli bir emsal teşkil ediyor.
Her zaman söylüyorum: bir Eskişehirlinin başına gelebilecek en ağır şeylerin başında Eskişehir dışında bir yerde yaşamak zorunda kalmak geliyor. Böyle bir mecburiyet durumundaysa, bulunduğumuz yerde hemşehrilerimizle bir arada bulunmak gibisi yok.