Hakan Cırıt'ın İl Milli Eğitim Müdürü olmasından sonra eğitim camiasında yıllardır görmezden gelinen 'adalet', 'liyakat', 'şeffaflık' gibi anlamlı kriterler tekrar hayata geçirildi. Bundan dolayı eğitim camiasında uzun yıllar sonra çalışma barışı tekrar sağlandı. Cırıt 28 Haziranda 4 ve 8 yıllık görev süresini tamamlayan 'Müdür-Müdür Yardımcılarının Yeniden Görevlendirme' sonuçlarını Milli Eğitim'in resmi sitesinde açıklamalarıyla birlikte 'şeffaf bir şekilde' ilan etmişti. 2019 yerleştirme sonuçlarına göre çalıştıkları okulda '4 veya 8 yılını dolduran 126 okul müdürü ve 141 Müdür Yardımcısı' yeniden görevlendirildi. Yapılan değerlendirmede ilk defa yönetici olan 24 okul müdürü ile 65 müdür yardımcısı yeni okullarında görevlendirildiler. Herkes aldıkları puanlara göre tercih yaptı. Puanı yüksek olanlar iyi okullarda görevlendirildi. Yöneticiler 'Meslekte ve yöneticilikte kıdem, alınan ödüller, lisans-doktora yapma' kriterlerine göre puan aldılar. Fatma Nur Çoban, Emine-Emir Şahbaz Bilim ve Sanat Merkezi, Şahin Kılınç Şehit Piyade Gökhan Yavuz Ortaokulu, Necdet Zehir Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu, Timuçin Timuralp 100. Yıl İlkokulu,Yasin Çevik Cahit Zarifoğlu Ortaokulu, Halil Arslan Şehit Serkan Özaydın İlkokulu, Mehmet Ali Oğuz TOKİ Şehit Emre Bolat İlkokulu, Şevket Özcan Ali Fuat Cebesoy Ortaokulu, Ömer Faruk Şeker Taptuk Emre Ortaokulu, Fazıl Özkara İnönü Vehbi Koç Ortaokulu,Şükrü Durna Sivrihisar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Abdil Yıldırım Çifteler Şehit Osman Genç Mes.ve Tek. Anadolu Lisesi, Ahmet Köse Mahmudiye İsmet Paşa Ortaokulu, Alper Yiğit Seyitgazi Mesleki ve Tek. Anadolu Lisesi, Aytaç Esin Seçil Akkurt Anaokulu, Devrim Yersel Çifteler Öğretmenevi, Emre Varcan Seyitgazi Çok Programlı Anadolu Lisesi, Engin Dilbaz Çukurhisar Ortaokulu, Eren Biçer Mihalgazi Şehit Nuri Tavşanlıoğlu Anadolu Lisesi, Mehmet Barbaros Kılıç Alpu Atatürk İlkokulu, Murat Yıldırım Kırka Şehit Halil Kara Çok Programlı Anadolu Lisesi, Nihal Özata Hacı Fatma Şengül Kızılay Anaokulu, Nuray Aker Gündüzler İlkokulu, Özlem Erkal Çil Muttalip Anaokulu Müdürü oldular.
-----------------------------------------
NOSTALJİ
Erdal İnönü İsmetpaşa'da

Yıl 1992. 27 yıl önce Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı merhum Erdal İnönü Eskişehir'e geliyor. SHP Heyeti ile birlikte Mahmudiye'de babasının adının yaşatıldığı İsmet Paşa Köyü'nü ziyaret ediyor. Tarihi Fotoğrafta Erdal İnönü, bugünün ADD Şube Başkanı Azmi Kerman ve CHP'nin önemli isimlerinden olan Ahmet Özarslan ile birlikte 'köy peyniri ile kahvaltı' yapıyorlar. Erdal İnönü '31 Ekim 2007 günü kan kanseri tedavisi gördüğü ABD'de 81 yaşında' yaşamını yitirdi. Dürüstlüğü ve örnek kişiliğiyle Türk siyasetinde sevilen, saygı duyulan bir isimdi. Bilim adamlığı, renkli siyasi kimliğiyle hatırlanacak olan Erdal İnönü, ince espri anlayışıyla da öne çıkıyordu.

TABİ GÖREMEZSİNİZ
Erdal İnönü'yü sinema çıkışında yakalayan bir gazeteci sorar:
- Sayın İnönü, sizi bu sıralar sinema salonlarında göremiyoruz pek?
- Tabii göremezsiniz sinema salonları karanlık oluyor.
BEN KEDİ MİYİM?
Evde 'Erdal yetiş fare var!' diye çığlığı basan eşine gayet sakin biçimde şu cevabı vermiştir: Bana ne Sevinç, ben kedi miyim?

BİR OY BİR OYDUR
Seçmenlerden biri seçim otobüsünün önüne atılır ve Erdal İnönü'ye hitaben 'Ölürüm yoluna' diye haykırır. Erdal İnönü cevap verir: Dur, ölme. Bir oy bir oydur.

CİZRELİLERE
TEŞEKKÜR ET
Bir seçim dönemi... SHP Genel Başkanı İnönü, Diyarbakır ve Cizre'deki mitinglerde konuştuktan sonra Siirt'te halka hitap edecektir. Ancak Cizre'de bir grup protesto gösterisi yapıp parti otobüsünü taşlayınca buradaki miting iptal edilir, hiç beklenmeden Siirt'e gelinir. Seçim gezilerinde program sarkmasına alışık Siirt İl Başkanı, parti otobüsünün tam zamanında geldiğini görünce biraz şaşkın, İnönü'ye teşekkür eder. Aldığı yanıt: Sen bana değil, asıl Cizrelilere teşekkür et...
----------------------------------------------------
CUMARTESİ HİKAYESİ
'KUPALARIMI ALIN BANA STEPHAN'A
SARILABİLECEĞİM İKİ DAKİKA VERİN'

Franz Beckenbauer diye bir adam. Alman futbolunun yetmişli yıllardaki yakışıklı, başarılara doymayan, kazanmadık kupa bırakmamış futbolun imparatoru bir adam... Erken evlenmiş, üç çocuğu olmuştur. Oğlu Stephan'da başarılı bir futbolcudur, goller atmaktadır ancak babası kupalar kaldırmaktan stada gelip oğlunun maçını izleyememekte, onu alkışlayamamaktadır. Herkesin babası stat da olur ama Stephanın babası yoktur. Futbolu bırakınca Beckenbauer Alman futbolunun başına geçer ve yüksek başarılarına devam eder. Dünya şampiyonlukları vs. hepsini kazanırlar. Kırklı yaşlarını geçince Beckenbauer, o başarılı adam artık futboldan ayrılıp evine dönmeye karar verir. Stephan, onun kokusunu ilk defa babası kırkiki yaşına geldiğinde hissedebilir. Artık çok mutludur Stephan. Ailesiyle mutlu yaşamayı hayal eden Beckenbauer kısa bir zaman sonra oğlu Stephan'ın kanser olduğu haberiyle sarsılır. Amerika'dan Avrupa'ya bütün dostlarının sahiplenmesiyle oğlunu muayene ettirmediği doktor kalmaz. En son Fransa'da bir hastane merdivenlerini çıkarken Stephan merdivenlerde biraz bitkin, merdivenlere yığılır. Kendisini tutup kaldırmak isteyen babası Stephan'ın ağzından dökülen şu sözlerle sarsılır. Stephan, babasına; 'Baba,biliyor musun, senin kaldırdığın o kupaları biz hiç sevmedik. Sen maçları kazanıp kupa kaldıracağın zaman annem televizyonun açık olduğunu fark ederse televizyonu kapatırdı. Biz senin kupalarını hiç sevmedik baba' der. Dünya futbolunun yıldızı, 'bir sözü iki edilmeyen koskoca Beckenbauer Fransa'da bir hastane merdiveninde oğlunun sözlerine hüngür, hüngür' ağlamaktadır.. Aradan geçen üç ay zarfında oğlu Stephan'ı kaybeder. (31 Temmuz 2005) O günlerde kimselerle görüşmek istemez bu futbolun devi. Kendisiyle konuşma fırsatı bulanlara şunu söyler; 'Kazandığım bütün kupalarımı alın, bana, Stefan'a sarılabileceğim iki dakika verin' Stephan mücadeleyi kaybetse de, son günlerinde ona, 'Baba, seni affettim' mesajını vermişti.
-------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Eskişehirspor eski Başkanı Mesut Hoşcan:
Halilciğim ES ES'i bu durumdan bir tek sen kurtarırsın. Kongrede tekrar başkan ol.
Eskişehirspor eski Başkanı Halil Ünal: Beni 2013 yılında kongrede devir, takımı süper ligden düşür. Sonra bana kurtar de. Olmaz takımı sen düşürdün, sen çıkar!
-------------------------------------
FIKRA
HEDİYENİ BEĞENDİN Mİ?

Avrupa iş seyahatine çıkan adam Anneler Günü hediyesi olarak beş dil konuşan üç dilde şarkı söyleyen 500 bin dolar değerinde bir papağan alır ve annesine gönderir. Bir kaç gün sonra telefonla arar:
-Anneciğim nasıl hediyeni beğendin mi?
-Sağol evladım çok beğendim. Gerçi biraz küçüktü ama eti pek lezzetliydi.