Sevgili okurlar; halkımız arasında özellikle de bayanlar arasında o kadar çok akla, mantığa hatta dine uymayan batıl inancalar vardır ki; inanın duyduğumuz zaman dudak uçuklatıyor. Bunlardan bazılarını sayacak olursak:
Eğer tek çocuk sünnet olacaksa eşsiz kalmasın diye hemen bir horuz bulunuyor ve sünnet edilirken horoz da kesiliyor. En basitinden horoz zaten kurban olmaz.
Allah'ın günleri (Cuma hariç) hep aynıdır ama Salı günü işe başlama hep sallanır kalır diye Salı günü iş yapmayan nice insanlar var. Çamaşır yıkarken nazarı götürsün diye suyuna birazcık sirke dökenler var. Daha bunun gibi İslam'a uymayan o kadar çok işler var ki sayfalar doldursan yine yetmez.
Peki bu batıl inanlar yeni mi oldu? Hayır ta Asrı Saadet'ten (Peygamber devri) gelen bir hastalıktır. İşte Kur'an-ı Kerim'e baktığımız zaman onu apaçık görürüz. Maide Suresi 103. Ayette der ki; 'Allah ne 'Bahire'yi ne 'Saibe'yine 'Vasile'yi ve ne de 'Ham'ı meşru kılmıştır. Fakat küfredenler Allah'a karşı yalan yere iftira etmektedirler. Onların çoğunun ise akılları ermez.' Şimdi bunları kısaca yine Kur'an-ı Kerim'den inceleyelim.
Ayette geçen 'Bahire' kelimesi beş batın yavrusu olduktan sonra, kulağı yarılarak salıverilen dişi deve manasına gelir. 'Saibe' bir dileğin gerçekleşmesi üzerine putlara adanan ve aynı şekilde salıverilen devedir ki, ne sütü sağılır ne üzerine binilir ne de yünü kesilir. 'Vasile' biri erkek biri dişi ikiz doğuran koyundur. Zira cahiliye devrinde koyunun bir erkek yavrusu olursa onu putlarına kurban ederler, dişi yavrusunu ise kendilerine bırakırlardı. İkiz doğurduğu taktirde dişi yavru erkek yavruyu putlara kurban edilmekten kurtarırdı. 'Ham' ise on batın yavru doğurtan erkek devedir ki, bu azat edilir ve hiçbir işte kullanılmazdı. İşte Kur'an-ı Kerim'e baktığımızda Allah'ın hayvan olarak yarattığı ve etinden, sütünden istifade edin dediği mahlukatı bile kutsallaştırarak ona tabi olan bir çok kavim gelip geçmiştir. Hindistan'da hala inekler kutsaldır ve rahatsız edilmez. Ez cümle batıl inançlar yüzyıllar evvel gelmiştir ve halen yeryüzünde gerek Müslüman ülkelerde gerekse başka dinlere mensup kavimlerde devam etmektedir. Bu nedenle İslam dinini gerek kişilerden öğrenip, falcılara yüz vermemek Müslüman'ın hedefi olmalıdır. Sözlerimizi bir ayetle tamamlayalım. Tahrim Suresi 1. Ayet 'Ey Peygamber, Allah'ın sana helal kıldığı şeyi kendine niçin haram kılıyorsun. Bununla eşlerini hoşnut mu etmek istiyorsun. Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.'
Demek ki Allah'ın haram kıldığını kimse helal, onun helal kıldığını da kimse haram kılamaz.