Dün gazetemizde şöyle bir haber vardı…
“Bu yılın üretici için “hüsran yılı” olduğunu söyleyen Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Burhan Çelikoğlu, “Çiftçi gırtlağa kadar borç içinde. Bakanlıktan talebimiz şudur; kredileri faizsiz öteleyerek çiftçinin önünü bir nebze açmalı” dedi.
***
Türk çiftçisinin her zamanki kaderi…
Ya iklim koşulları
Ya don olayı,
Ya kuraklık
Ya da plansızlık…
Çelikoğlu, bu yıl depolarda 200 bin ton kuru soğanın hala alıcı beklediğini söylüyor…
İyi de,
Türkiye’nin nüfusu azalmıyor aksine artıyor…
Savaş falan da yok…
İnsanlar soğan yemekten daha doğrusu yemeklerinde kullanmaktan da vazgeçmediler…
Fiyatı aşırı pahalı deseniz o da değil, kilosu ortalama 10 TL…
Peki 200 bin ton neden depolarda kaldı?
Yani neden satılmadı ya da satılamadı?
Elbette aracı firmaların bu konuda farklı etkileri olabilir…
Ancak bu kadar ürünün elde kalmasının en önemli nedeni plansız üretim…
Daha önce de dile getirdik;
Geçmiş yıl hangi ürünün fiyatı yükseldiyse, çiftçi hangi üründen para kazandıysa, bir sonraki yıl, hiç kimse pazar payı hesaplaması yapmaz ve herkes o ürünü eker…
Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Sayın Burhan Çelikoğlu’na sormak isterdim…
“Tamam sonuçları ortaya koyuyorsunuz ama bunun nedeni nedir?
Çiftçinin de bu konuda hatası yok mu?”
Kuraklık ya da don olayı bir doğa olayı ve o konuda yapılabilecekler sınırlı…
Ancak bu sıkıntı çiftçinin verdiği kararla ilgili…
***
Çelikoğlu, devletin çiftçiye destek olması gerektiğini belirtiyor…
“Devlet ya da belediyeler elde kalan ürünleri satın alarak ihtiyaç sahiplerine dağıtmalı” diyor…
O zaman ne olacak?
O zaman da pazarcı soğan satamayacak ve onun malı elinde kalacak…
Neden?
Çünkü arz talebin çok üzerinde…
Siz, vatandaşın normalin üzerinde soğan tüketmesini sağlamadıktan sonra bu iş, bu haliyle dengeye gelmez…
Bu da olacak şey değil…
Bir diğer öneri de çok ilginç…
“Marketlerde sebze meyve satışı yasaklansın…”
Bugünkü piyasa koşullarına mümkün değil…
Devlet marketlerde satışı yasaklasın biz de pazardan kilosu 50 liraya soğan alıp yiyelim…
Olmaz…
Devlet böyle bir yasak getirirse, fiyatını da kendisi belirlemeli ki, hakkaniyet olsun…
Ancak serbest ekonomi koşulları içinde olacak şey değil…
***
Çelikoğlu’nun dile getirdiği bir diğer konu ise,
Yağışların azlığı ya da düzensizliği…
Su sorunu,
Yalnızca çiftçinin ya da belli bir kesimin sorunu değil,
Bu tüm dünyanın sorunu…
İklim değişikliği giderek derinleşiyor ve korkarım ileriki yıllarda canımızı daha çok acıtacak…
Bu konuda yapılabilecekler çiftçinin gücünü çok çok aşan şeyler…