Okul Müdürü olmak isteyen 508 eğitimci İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde 16-23 Ekim tarihleri arasında mülakata girmişti.

169'U OKUL
MÜDÜRÜ OLACAK
İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açıklanan mülakat sonuçlarına göre 70 ve daha üzeri puan alan 279 eğitimci müdürlüğü boş olan 169 okula müdür olabilmek için başvuru hakkını kazandı. Barajı geçen 110 eğitimci müdürlüğü boş okul olmadığı için öğretmenliğe devam edecek. Branşları ve puan üstünlüklerine göre yapılacak değerlendirme sonucunda 169 okulun yeni müdürleri 13-18 Kasım tarihleri arasında göreve başlayacak.

ALACAĞI CEZAYI
BİLİYORDUR
Daha önce 70 puan barajını geçen eğitimcileri sendikalarına göre değerlendirmiştim. Mülakatta 70 ve daha üzeri puan alarak, okul müdürlüğü için başvuru hakkını kazanan 279 eğitimciden 224'ü (%80) iktidar yanlısı Eğitim Bir-Sen üyesi oldu. Daha önce yapılan puan değerlendirmelerinde olduğu gibi yine Eğitim Bir-Sen'in bu konuda ezici bir üstünlüğü var. Demek ki Eğitim Bir-Sen üyeleri mevzuatı diğer sendika üyelerinden daha çok iyi biliyormuş. Mülakatta 91 puan alan Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman'da kabul edilebilir bir mazereti olmadan derse girmediği için alacağı cezayı herhalde çok iyi biliyordur. Bunu bilmese zaten 91 puan almazdı. 37 Türk Eğitim-Sen, 14 Eğitim-Sen, 2 Aktif Eğitim-Sen, 1 Eğitim-İş üyesi 70 puan barajını aşabildi. Hiçbir sendikaya üye olmayan bir kişi de 70 puan barajını aştı. Eğitim Bir-Sen dışındaki barajı geçen eğitimcilerin büyük çoğunluğu 70 puan civarında puan aldı. Bundan dolayı bu sendikalara üye olan eğitimcilerin büyük çoğunluğunun değil kent merkezi, ilçelerdeki okullarda bile müdürlük yapma şansları yok. Bundan dolayı iki hafta sonra açıklanacak yeni okul müdürlerinin yüzde 90 veya daha fazlası Eğitim Bir-Sen üyesi olacak.

26 DİN DERSİ
ÖĞRETMENİ
Mülakatta barajı aşan 279 öğretmenin branşlarıyla ilgili araştırma yaptım. Barajı aşan 279 eğitimciden 87'si Sınıf Öğretmeni. Okullarımızda sınıf öğretmeni sayısının fazla olması nedeniyle bu oran şaşırtıcı değil. Peki hangi branş öğretmenleri ikinci sırada yer alıyor? AKP iktidarıyla birlikte yıldızı parlayan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İmam-Hatip Lisesi Meslek dersleri öğretmenleri ikinci sırada yer alıyor. 26 Din Kültürü Ahlak Bilgisi ve Arapça öğretmeni 70 ve daha üzerinde puan alarak barajı aştı. 17 Mesleki Teknik Öğretmen, 16 Türkçe ve Türk Dili Edebiyatı Öğretmeni, 14 Matematik Öğretmeni, 13 Okulöncesi Öğretmeni, 12 Tarih Öğretmeni, 12 Sosyal Bilgiler Öğretmeni, 11 Fen Bilimleri ve Teknoloji Öğretmeni, 10 Beden Eğitimi Öğretmeni, 9 Coğrafya Öğretmeni, 7 Biyoloji Öğretmeni, 7 Fizik Öğretmeni, 6 Özel Eğitim öğretmeni, 5 Felsefe Öğretmeni, 5 Rehberlik Öğretmeni 4 Almanca Öğretmeni, 4 Görsel Sanatlar öğretmeni, 4 Teknoloji Tasarımı Öğretmeni, 3 İngilizce öğretmeni, 3 Muhasebe Öğretmeni 2 Müzik öğretmeni, 1 Büro Yönetimi Öğretmeni, 1 Bilişim Teknolojileri Öğretmeni 70 Puan ve üzerinde puan aldı.

90 PUANIN
ÜZERİNDE ALANLAR
64 eğitimci 90 ve daha üzerinde puan aldı. En çok puan alan 64 öğretmeni branşlarına göre değerlendirdiğimizde bunların yarısından fazlasının Sınıf ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinden oluştuğunu görüyoruz. 23 Sınıf öğretmeni ve 10 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni mülakatta 90 ve daha üzerinde puan almış. 6 Okulöncesi Öğretmeni, Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman, eski Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Görmüş'ün de yer aldığı 4 Tarih Öğretmeni, 3 Türkçe ve Türk Dili Edebiyatı Öğretmeni, 2 Fen Bilimleri ve Teknoloji Öğretmeni, 2 Rehberlik Öğretmeni, 2 Fizik Öğretmeni, 2 Felsefe Öğretmeni, 2 Beden Eğitimi Öğretmeni, 2 Mesleki Teknik Öğretmen, 1 İngilizce, 1 Matematik, 1 Coğrafya, 1 Özel Eğitim, 1 Biyoloji ve 1 Almanca öğretmeni 90 ve daha üzerinde puan aldı. O Almanca öğretmeni ise ilk yayınlanan listede 75 puan aldığı açıklanıp, ikinci listede puanı 91'e çıkarılan İkram Cirit Anadolu Lisesi Müdür Vekili Fahri Akça'dır.

ÇELİK BİRİNCİ OLDU
En yüksek puanı 96,6 ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Ali Rıza Çelik aldı. Baksan Mesleki Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı olan Çelik mülakatta birinci oldu. Emine Emir Şahbaz Bilim ve Sanat Merkezi'nde Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji Öğretmeni olan Mehmet Çakır ile Şehit Piyade Üsteğmen Gökhan Yavuz Ortaokulu Müdürü iken geçtiğimiz Temmuz ayında Danıştay Kararı ile okul müdürlüğü düşürülen Mehmet Bilik 96,2'şer puanla Çelik'i takip ettiler.

*

Cumartesi
Hikayeleri

ANNE VE BABALARA

Kalabalık konferans salonunda, mesleğinin doruğunda bir avukat, o gün mezun olacak hukuk öğrencilerine hitap etmek üzere kürsüye geliyor. Herkes meslekten söz edeceğini zannederken o, hayatı anlatıyor: '- Hepiniz kişisel yaşamınızı bir kenara koyup çok çalışabileceğinizi kanıtladınız' diyor bilge hukukçu ' ... ama unutmayın ki, ölüm döşeğindeki birinin 'Keşke işime biraz daha zaman ayırabilseydim' dediği duyulmamıştır.

YAKALAMACA OYNAMA
FIRSATANI KAÇIRMAYIN
Çocuk sahibi olacak kadar şanslıysanız, onların göz açıp kapayana kadar büyüyeceklerini ana babalarınız size söyleyecektir. Çocuklarımıza hikaye okuma, yakalamaca oynama ve birlikte dans etme fırsatını Tanrı ancak belli bir ölçüde bahşeder bize. Bunlardan birini bile kaçırmamaya özen gösterin.' Bu öyküyü Rob Parsons'un '60 Dakikalığına Baba' adlı kitabında okudum.

KIZIMIN BANYO SAATİ
Birkaç yıl önce parlak bir iş teklifi almıştım. Mesleki kariyerimin doruk noktası olabilirdi, lakin her gün saat 20.00'de işten çıkabilecektim. Teklifi duyduğum anda o saatin, kızımın banyo saati olduğu geçti aklımdan. Hayatta başka hiç bir şeyin beni o banyo seansı kadar mutlu edemeyeceğini düşündüm ama bunu, teklifi yapanlara söyleyemedim. Bir bahaneyle reddettim. Yine de, geçen birkaç yıl içinde saat saat başkalarına dağıttığım zaman hazinesinden, kızıma pek az pay düştü. Yapılacak işlerim, yazılacak yazılarım, bakılacak telefonlarım vardı. Onunla bir cam bardağın pamuktan toprağına limon çekirdeği ekip, büyümesini izleyemedim. Yeni yeni, yarım yarım söylediği şarkılara eşlik edip, bu düeti bir kasete kaydetmeyi çok isterdim; olmadı...

ONUN İÇİN
ÇALIŞIYORUM
BAHANESİ
Bir cümle ben söyleyip, bir cümle ona söyleterek hiç yoktan bir masal yaratmayı ve düş güçlerimizi yarıştırmayı tasarlamıştım; hazırdan yemek daha kolay geldi. Hayat öyle ters bir denge kurmuş ki, onların en çok ilgi istedikleri dönem, onlarla en az ilgilenebileceğimiz dönem aynı zamanda. Bizim vaktimiz bollaştığında ise, onların bize ayıracak vakti kalmıyor. Ben aslında onun için çalışıyorum, sıkça sarıldığımız bir bahanedir ama ona hiç bir zaman 'Daha çok parası olan bir baba mı istersin, daha çok seninle olan bir baba mı?' diye sormamışızdır. Sabahları yanağımda ıslak bir buse ve başucumda bir 'Günaydın babacığım' sesi ile uyanmanın. 'Hadi sarılıp yatalım babacığım' çağrısıyla başlayan gecelerde, o sihirli 'Seni Seviyorum'u kulağıma fısıldadıktan sonra yanaklarımı avuç içlerinin parantezine alıp uykuya çekilince göz kapaklarına yerleşen huzuru izlemenin tadına vardım.

İLK ADIMI ATTIĞINDA
Mavinin neden mavi olduğunu, kışın havaların neden soğuduğunu, kuşların nasıl uçtuğunu en baştan öğrenmenin... Rakiplerim sayılan Casper'dan, Power Rangers'tan, Ricky Martin'den daha ilginç olmaya çalışmanın... Ve konuşmaya başladığından beridir beni takip ederek, hatalarımı da sevaplarımı da aynen tekrarlayan bu sevimli papağana, duvara kazılı boy tablosundaki çizgiler yükseldikçe yükselen bir tutkuyla bağlanmanın tadını çıkardım. Annesiyle birlikte bezini değiştirmiş, mamasını yedirmiş, pişiklerini kremlemiş olmanın; bacakları ilk adımını attığında elini tutmanın, dilinden ilk sözcük döküldüğünde birlikte coşmanın heyecanını tattım.

İLK HEDİYEM OLACAK
Sonunda beklenen gün geldi. Belki onun karaladığı bir resim, ilk hediyem olacak. Kitaptaki örnekle, bisikletinin selesine arkadan yapışacağım günler başlıyor şimdi... O, selenin emin ellerde olduğunu bilmenin güveniyle öğrenecek pedala basmayı. Bir süre sonra fark ettirmeden çekeceğim ellerimi... Bisiklet, artık yetişemeyeceğim kadar hızlanacak ve o, uçup giderken, ben biçare; ardından bakakalacağım.
70 yaşındaki babam geçen gün: 'Torunumu ilkokula götürene kadar sıkacağım dişimi' dedi. İnsanın boğazını düğümleyecek kadar hazin ama gerçek... Torunla dede arasında bir tahteravalli gibi uzanıyor yaşam. Birini aşağı çekerken, diğerini yükseltiyor. Birinden eksilen öbürüne ekleniyor adeta. Bütün hüznüne rağmen yine de bir zafer coşkusu var bu devir teslim töreninde. O yüzden, bugün babanızı yanınıza, kızınızı kucağınıza alıp Freiligraht'ın 'Devrim' şiirindeki dizesini gururla haykırabilirsiniz: 'Vardım... Varım... Var...' (CAN DÜNDAR)

foto şaka

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: Birinci sıraya kendimi yazarım. İkinci sıra Harun Karacan olur. Üçüncü sıra kadın aday olur. Salih'e de dördüncü sıra kalır. Zaten kendisi 'Eskişehir'den dört milletvekili çıkarırız' dememiş miydi? Çalışsın çıksın kardeşim!..

AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca: Nabi Bey'i Ankara veya İstanbul'dan aday yaptırırsam, Eskişehir'in kralı ben olurum. Birinci sıraya kendimi yazarım. İkinci sıraya Süleyman Reyhan'ı yazar 'BİRLİK' te Ankara'ya gideriz.