Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 1 Haziran Mahmudiye seçimlerinden dört gün önce yaptığı konuşmada, 'Mahmudiye seçimi, küçük bir ilçenin mahalli seçimi değil. Bu aynı zamanda bizim için 10 Ağustos'ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimi için de bir prova niteliğinde olacak' demişti.

'GÖKÇEK'E
MAHÇUP OLURUZ'
Avcı, ilçede yenilenecek seçimi 'sembolik' olarak nitelendirerek şu görüşlerini dile getirmişti; 'Bir anlamda içimizdeki o burukluğu bir nebze olsun telafi etmeye yönelik bir fırsat. Onun için Mahmudiye'nin bu fırsatı iyi değerlendireceğini ümit ediyorum. Doğrusu Mahmudiyeli kardeşlerimiz, fevkalade pragmatik bir yaklaşımla bu seçim fırsatını çok iyi değerlendiriyorlar. Bunun da farkındayız. Hep birlikte inşallah bunun karşılığını da vereceğiz. Bu aynı zamanda bizim için 10 Ağustos'ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimi için de bir prova niteliğinde olacak. Teşkilatımızın atalete değil, harekete geçmekte olduğunun bir işareti olarak inşallah bu seçimi değerlendirelim hep birlikte. Yoksa hem bu kadar yoğun programı içerisinde Mahmudiye'mize vakit ayıran değerli Bakanımıza, yine kendi yoğun programına rağmen bizimle birlikte koşturan, çalışan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımıza da mahcup olmak istemeyiz. Onun için bu fırsatı iyi değerlendirelim, hep birlikte işin edebiyatına kaçmadan soğukkanlılıkla ama ev ev, kapı kapı tekrar bu seçimin ehemmiyetini Mahmudiyeli kardeşlerimize bir kere daha anlatarak, inşallah hayırlı neticeyi hep birlikte 1 Haziran akşamı alalım.'

GÜNÜN FIKRASI
OLARAK OKUMAYA
DEVAM EDELİM
AKP Cumhurbaşkanlığı Provası seçiminden 1253 farklı büyük bir hezimet yaşadı. AKP'ye yakın bazı köşe yazarları 'Seçimi AKP değil, Başkan adayı Ayşe Güney' kaybetti diyerek, tüm iktidar olanaklarının seferber edilmesine rağmen yaşanılan yenilgiye kendilerince kılıf buluyor. Akıllarınca, Yılmaz Büyükerşen'in İshak Gündoğan'ın ve CHP'nin başarısını gölgelemeye çalışıyorlar. Onların mantığından hareket edersek, Büyükşehir seçimini AKP kaybetmedi, Harun Karacan kaybetti(!) İzmir seçimlerini de AKP kaybetmedi, Binali Yıldırım kaybetti(!) Ne diyelim; Eskişehir seçimlerinde bugüne kadar ne dedilerse, hep tersi çıkan arkadaşlarımızın bu komikliklerine gülüp geçelim. Yazarken, kendilerinin bile inanmadığı yazılarını günün fıkrası olarak okumaya devam edelim.

BAKANLAR MAHMUDİYE'YE
TURİSTİK GEZİ İÇİN Mİ GELDİ?
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, AKP Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Akşit, AKP Eskişehir Milletvekili Salih Koca, AKP Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili, Mihrimah Belma Satır, Eskişehir Milletvekili Ülker Can, Diyarbakır Milletvekilleri Oya Eronat, Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, İstanbul Milletvekilleri Sevim Savaşer, Ankara Milletvekili Tülay Selamoğlu Mahmudiye'ye gelip, bol kepçeden vaatler ile halktan oy istedi. Halk onların boş vaatlerine kanmadı. 'Biz Eskişehir'in Büyükerşen'ini, Ankara'nın Melih Gökçek'ine değişmeyiz' diyerek oyunu CHP'ye verdi. Dört Bakan, bir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, bir Grup Başkanvekili, bir Kadın Kolları Genel Başkanı ve 8 milletvekili Mahmudiye seçimlerini almak için gövdelerini koymalarına rağmen, hezimete uğradılar. Sonra seçimi AKP kaybetmedi, Ayşe Güney kaybetti(!) Madem Güney seçimi kaybedecekti Bakanlar, Melih Gökçek ilçeye turistik gezi için mi geldi? AKP 1 Haziran seçimlerini; Eskişehir ve Mahmudiye Halkını anlayamadığı için kaybetti. Eskişehir halkını anlayamayan yöneticiler koltuklarında oturduğu sürece AKP kentimizde daha çok seçim kaybeder…

*

DOĞANÇAYIR VE NAZIM HİKMET

'1902'de doğdum/ Doğduğum şehre dönmedim bir daha/ Geriye dönmeyi sevmem/ Üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim/ On dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği/ Kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu/ Ve on dördümden beri şairlik ederim/ kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir/ Ben ayrılıkların/ Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını/ Ben hasretlerin…' bu dizeler Büyük Şair Nazim Hikmet'e ait.

RÜZGARA KARŞI
YÜRÜYEN ADAM
1902 yılında doğan Nazım Hikmet Ran, siyasi inançları yüzünden defalarca tutuklandı. Yaşamının büyük bir bölümünü ya hapiste ya da sürgünde geçirdi. 1951 yılında Türk Vatandaşlığından çıkartıldı. 51 yıl önce 3 Haziran 1963 sabahı saat 06:30'da Moskova'da geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşamını yitirdi. Nazım Hikmet'in cenazesi Ünlü Novodeviçi Mezarlığı'nda gömülüdür. Siyah granit mezar taşında şiirlerinden biri olan rüzgara karşı yürüyen adam figürü ebedileştirildi. Büyük Şair, 58 yıl sonra 10 Ocak 2009'da Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden Türk vatandaşı oldu.

7 HAZİRAN'DA YAPILACAK
Seyitgazi Doğançayır Belediyesi öncülüğünde bu şirin beldemizde Her yıl Haziran ayı'nın ilk Cumartesi günü 'Nazım Hikmet ve Kuva-i Milliye Şehitlerimizi Anma Etkinlikleri' düzenleniyor. 7 Haziran Cumartesi günü bu etkinliğin 13'ncüsü düzenlenecek. Büyükşehir, Tepebaşı, Odunpazarı Belediyeleri ile Türkiye Yazarlar Sendikası tarafından düzenlenecek olan etkinlik ile Büyük Şair Nazım Hikmet Doğançayır'daki anıt mezarı başında anılacak. Aynı etkinlikte Kurtuluş Savaşı'nda toplu halde şehit edilen 72 belde sakini de anılacak. Etkinliğe gitmek isteyenler için Cumartesi sabahı Büyükdere Cemevi, Atatürk Lisesi yanı ve Doğançayırlılar Derneği'nden otobüsler kaldırılacak. Nazım Hikmet Şiirlerinin seslendirileceği etkinlikte M. Melih Gümüş'e Nazım Hikmet Araştırma Ödülü verilecek. Doğançayır Sema ekibinin gösterisinden sonra yemek ikramı yapılacak. Saat 14.00'te panel düzenlenecek. Akşam saat 20.00'de konser programı ve havai fişek gösterisi yapılacak.

'TEPEMDE BİR DE
ÇINAR OLURSA'
Nazım Hikmet 27 Nisan 1953'de yazdığı Vasiyet şiiriyle çektiği vatan hasretini anlattı. Şair bu şiirinde 'Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,/ ölürsem kurtuluştan önce yani, /Alıp götürün /Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.……… Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,/ - öyle gibi de görünüyor - / Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni / ve de uyarına gelirse, /tepemde bir de çınar olursa / taş maş da istemez hani...' demişti. Doğançayırlılar, 2000 yılında Nazım Hikmet'in vasiyetine uygun temsili mezar hazırladı. Ve mezarın başına bir çınar ağacı diktiler. Dünya Şairi olan Nazım Hikmet'e sahip çıkan ve 13 yıldır O'nun adına etkinlikler düzenleyen Doğançayırlılar her türlü övgüyü hak ediyor.

*

foto şaka

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker: Nabi Bey, seçim başarısızlığına ortak yapmak için mi beni Mahmudiye'ye getirdiniz?
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: Vallahi Mehdi Bey, Ankara'dan Mahmudiye rahat alınacak ilçe olarak gözüküyordu. Ne diyeyim, Ankara'daki hesap, Mahmudiye'de çarşıya uymadı.