Hani borsada bir deyim vardır,
'Beklentinin satın alınması…' diye…
Yani bütün hareket ve bereket, ortaya çıkan beklentiler üzerinden gerçekleşir…
Alımlar satımlar…
Borsadan iyi anladığımdan değil, borsa şaşkını yakın bir dostumun sürekli kafamın içine itelediklerinden biliyorum…
Eskişehirspor'da da aynısı olmadı mı?
Düştük, düşüyoruz, düşeceğiz derken, o kadar çok enerji harcadık ki, hani neredeyse 'düşeceksek düşelim artık' noktasına geldik…
Görmüyor olamazsınız, ortalık ne kadar sakin…
Evet,
Düştük ve artık yapacak bir şey yok…
En azından bu gerçeği değiştirebilmek olanaklı değil…
***
4 Haziran'da yapılacak kongrede başkan adaylığı için bazı isimler dolanıyor…
Daha doğrusu,
İsimler dolandırılıyor…
Nabız yoklanıyor, kamuoyunun tepkisi belirlenmeye çalışılıyor…
Bugün itibariyle 9 gün var kongreye…
10. gün Eskişehirspor'un yeni başkanı ve yönetimi seçilecek…
İnşallah, diyelim…
Takımın başkansız ve yönetimsiz kalması ihtimali, herkesin aklının bir kenarında duruyor…
Bu olasılık çok düşük olsa da,
'Güçlü başkan-güçlü yönetim' denklemi çok da hayata geçirilecekmiş gibi görünmüyor…
***
Farkında mısınız?
Eskişehirspor başkanlığı ve yönetimde olabilecek olası isimler, 40-50 kişiyi geçmiyor…
Hem geçmiyor,
Hem de değişmiyor…
Başkanlık için birkaç isim,
Diğerleri de yönetim için…
Gidişat yine onu gösteriyor ki,
3 yıl önce tribünlerin şiddetle protesto ettiği başkan ve yönetim, muhtemel adaylar içinde en güçlüsü…
Dahası,
O yönetim için Vali Güngör Azim Tuna ne demişti?
'Har vurup harman savurmuşlar…'
***
Yeni stadımızdan bir yıl daha uzak kalacağız bence…
Zira
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küme düşen bir takımın stat açılışına gelmeyecektir, Erdoğan gelmeyince de stat bekleyecektir…
En azından bir yıl daha…
***
Güçlü başkan-güçlü yönetim…
Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?