Hayvan severler tarafından uzun zamandır beklenen yasa tasarısı sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geliyor...
Hayvan Hakları Yasası...
Ancak söz konusu yasa tasarısı,
Basına yansıdığı kadarıyla beklentilerin altında...
En önemlisi de,
Hayvana işkence ve kötü muamele yapanlar için hapis cezası getirilse de,
Bu cezanın alt sınırının 6 ay olması,
Bir çok suçlunun cezaevine girmeyecek olması,
Yani cezanın açıklanmasının erteleneceği maddesi...
Hayvan severler,
Bu noktada çok daha caydırıcı ve ağır yaptırımlar bekliyorlardı...
Hayvanat Bahçeleri için düzenleme getirilmemesi,
Avlanmayla ilgili kısıtlamalar getirilmemesi,
Olumsuzlardan başlıcaları...
Yasa tasarısının iyi tarafları yok mu?
Elbette var...
***
Öncelikle kısa süreli heveslerle sahiplenmek, sonrasında da sokağa terk etmek artık mümkün olmayacak...
Zira,
Evde beslenen hayvanlar kimliklendirilecek ve chip takılarak takipleri yapılabilecek...
Terk etmenin cezası 2 bin TL...
Chip ve kimlik işi kısa sürede yapılabilirse,
Hem terk edilmeleri önlenecek hem de kaybolmaları halinde bulunmaları daha kolay olacak...
Hayvanlar dövüştürülemeyecek...
Kısırlaştırılmaları için Bakanlık tarafından belediyelere ek bütçe verilecek...
Toplumda giderek yaygınlaşan hassasiyetin, bir parça da olsa karşılık buluyor olması sevindirici...
***
Ancak insan yine de düşünmeden edemiyor...
Hayvanlara işkence etmekten zevk alanlar,
Hatta öldürenler,
Sakat bırakanlar için bu yaptırımlar yeterli olacak mı?
Onların vicdanlarını,
İçlerindeki nefreti telafi edebilecek mi?
Demir değil ki bu vicdan,
Kor ateşte kızdırıp, örs-çekiçle düzeltelim...
Ya da torna tezgahında yeniden biçimlendirelim...
İnsan hayatına bile değer vermeyenlerin,
Hayvan hayatına değer vermesini beklemek de garip geliyor insana...
'Ben de hayvan severim...
Küçükken benim de evcil hayvanım vardı ama...' diye başlayan ve ardından hayvanları yaşam alanlarından çıkarmayı kafalarına koyan insanları bakalım ne ölçüde etkileyecek?