Geçtiğimiz Cumartesi gecesi Gaziantep'te,

Tarifinde acemi ve yetersiz kaldığımız bir katliam yaşadık…

Şu an itibariyle 54 kişi can verdi…

29'u çocuk…

O 29 çocuğun içinde,

Saldırıyı gerçekleştiren (canlı bomba) çocuk var mı yok mu bilmiyorum…

Bilmek de istemiyorum açıkçası…

***

Ne çok şey söylenebilir, ne çok şey yazılabilir bu acının ardından…

Yazılıp söyleniyor da…

Ve insanlar,

Çocuklar, kadınlar, erkekler, yaşlılar…

Ölmeye öldürülmeye devam ediyor…

Bir sokak arasındaki kına gecesinde bu katliamı yapanların, bundan sonra neler yapabileceklerinin hayali bile korkutuyor insanı…

Terörün yaratmak istediği 'korku iklimi' giderek yayılıyor ülkeye…

***

Herkes bir şeyler söylüyor…

Siyasiler, yöneticiler, bu acıyı önlemek için kendilerine güvendiğimiz, görev verdiğimiz insanlar…

Görevleri bu olanlar, olmayanlar…

Kahvede çay içenler, berberde tıraş olanlar, otobüste yolculuk yapanlar…

Garip olan şu;

Herkes görevini ve sorumluluğunu bir başka kişi ya da kuruma yöneltiyor…

Ta hükümete kadar…

Hükümet de, haliyle bu işi yapanları suçluyor…

Elbette suçlu olanlar, bu katliamları yapanlar…

Ama görevini, sorumluluğunu yeterince yapmayanlar…

Onlar kim?

***

Görevini yapmayan, sorumluluğunu yerine getirmeyenler bizleriz…

Hepimiz…

Bu ülkenin bütün yurttaşları…

Ve hepimiz suçluyuz,

Görev ve sorumluluklarımızı tam olarak yerine getirmediğimiz için…

Başını çeviren,

Gözlerini kapatan,

Kulaklarını tıkayan hepimiz…

Tüm bu olup bitenlere karşın,

Bu ölüm ve kan denizinin hep başkalarını yakalayacağını düşünen/sanan zavallı bizler…

Ölüm ve kan denizine yakalandığında ise, elinden artık hiçbir şey gelmeyecek olan bizler…

***

29 çocuk…

Kimi 2 yaşında, kimi 10…

Belki de hala annesini emen bebekler bile var aralarında kim bilir…

***

Biz nasıl böyle bir ülke haline geldik?

Ne zaman annesini emen bebekleri bile koruyamayacak kadar aciz bir ülke olduk?

Suçluyuz…

Hepimiz…