Eskişehir,
Bu ülkenin geleceği için verilen mücadelede bir kez daha, üzerine düşeni yaptı…
Uğur Mumcu'nun yaşamını yitirdiği aracının da sergilendiği Uğur Mumcu Parkı geçtiğimiz Cumartesi günü açıldı…
İnanılmaz bir soğuk vardı…
O soğuğa inat büyük bir kalabalık…
Önce Uğur Mumcu'nun adının yazılı olduğu mermerden yapılmış kaide açıldı…
'Uğur Mumcu Parkı…'
Sonra,
06 YR 245 plakalı, 1984 marka mavi renkli reno marka otomobil…
Mumcu'nun otomobili…
24 Ocak 1993'te, O'nu aramızdan çekip alan hain ve kalleş tuzağın kurulduğu otomobil…
Cam bir odanın içinde…
Demirin, çeliğin, saçın; et ve kemikmiş gibi yara alabileceğini gösteren bir anı…
Gelecek nesillere,
Demokrasinin ve özgürlüğün hiç de kolay kazanılmadığını, hiç de ucuz olmadığını ve değerinin çok iyi bilinmesi gerektiğini gösteren ibretlik bir anıt…
***
Siyah kurdeleler çözüldüğünde…
Siyah örtü, üzerinden çekilip alındığında…
Çıplak bir insan zulmüydü ortaya çıkan…
Aynı bir kağıt tomarı gibiydi…
Büyük bir gazete kağıdını alıp, iki elinizin içinde buruşturmuşsunuz gibi…
İnsanın insana neler yapabileceğini gösteriyordu…
Acımasızlığını, tabiatın en vahşi yaratığı olduğunu…
Hiç de farkında olmadan yaşayıp gittiğimiz, bir ayağı hep aksıyor olsa da, yine de değerini bilmemiz ve korumamız gereken hak ve özgürlüklerimizin nelerin pahasına kazanıldığını ve yaşatıldığını gösteriyordu o otomobil…
***
Sonra kırmızı karanfiller yağdı üzerine…
Sonra
'Süzülüp mavi göklerden yere doğru,
Omzuna bir beyaz güvercin kondu…'
Öyle öfkeliydi ki gözleri güvercinin, karanfiller içinde camdan yansıyan görüntüsüne bakıyordu…
Onca kalabalığa karşı kımıldamadı yerinden…
Pembe küçük gagasını dayayıp cama, parçalanmış yüreklere bakar gibi baktı güvercin…
***
Eskişehir,
Bu ülkenin geleceği için verilen mücadelede bir kez daha, üzerine düşeni yaptı…
Yaşanılan acıları,
Kimselerin unutmasına izin vermeyerek…
İnsanların beyinlerine, yüreklerine, vicdanlarına kazıyarak…
Bazılarının da gözlerinin içine sokarak…
***
Karanfilin ve güvercinin Mumcu'nun yüreğini, biraz da bizlerinkini serinlettiği ağlamaklı bir türkü gibiydi o an…