Çok eski yıllarda İngiltere'de bir gelenek varmış. Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını öldüğünde üç kez, kral öldüğünde ise dört kez çalınırmış. Günün birinde herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş.. Ve kilisenin çanı tam beş kez çalmış. Ahali merak içinde papaza koşmuş: 'Ey papaz efendi, kraldan daha önemli biri var mı ki o ölünce çan beş kez çalınsın' Papaz yanıt vermiş: 'Kraldan daha önemli bir şey var!.. Adalet öldü.'

HİÇ CEZA VERMESEYDİNİZ

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun Eskişehirspor maçında gördüğü kırmızı karttan sonra göstermelik olarak sadece 1 maç ceza vermesi Türk Futbolunda adaletin öldüğünü gösterdi. O cezayı da vermeselerdi olurdu. Zaten Fenerbahçe'nin Kayserispor ile oynadığı maça genç bir kadroyla çıkacağı belliydi. Emre ceza almasa bile bu maçta yer almayacaktı. PFDK aldığı bu skandal kararla Emre'ye ceza vermemiş oldu.

VUKUATLARINA SAYFALAR YETMEZ

Adaletin olmadığı yerde rekabet, sportmenlik olmaz. Türk Futbolunda ahlak sınırlarının dışına çıkarak, ard arda büyük vukuatlara imza atan Emre Belözoğlu'nun tüm bunlara rağmen Türkiye Futbol Federasyonu Kurulları tarafından kollanması gerçek futbolseverleri çileden çıkarıyor. O'nun vukuatlarını yazayım dedim. Tam sayfa köşe yazıyorum. Onun futbol etiğine sığmayan skandal vukuatlarını yazmaya kalksam değil bir tam sayfa 10 tam sayfa yazsam yetmez.

KOCAMAN'A BİLE YUMRUK ATTI

Sadece bazı vukuatlarını kısaca özetleyeceğim. Çok sayıda hakemin üzerine yürüdü. Ellerine vurdu, hakaret etti. Rakip takım oyuncularının defalarca gırtlağını sıktı. Küfür etti. Ölümle tehdit etti. Kendi takım arkadaşları Gökhan Gönül, Deivid, Kazım ve Baroni ile saha ortasında dalaştı.Teknik Direktörü Aykut Kocaman'a yumruk attı. Galatasaray'da 'ağabey' olarak hitap ettiği Ümit Davala'ya ve Şota'ya sinkaflı küfürler etti. Bir milli maçta basın tribününe kol işareti yaptı.

IRKÇILIKTAN CEZA ALDI

19 Aralık 2008: Konya-F.Bahçe: (1-2) Mevlana gezisinde bir gazeteciye 'Seni sabaha kadar döverim' dedi. İngiltere'de Yobo, Diouf, Al Bangura'ya ırkçılık yaptığı ile ilgili olaylar yaşadı. Türkiye'de Zokoro'yla aynı olayı yaşadı. Mahkemeden ırkçılık nedeniyle ceza aldı. Fenerbahçe kaptanı Emre Belözoğlu, Türk spor tarihinde, ırkçılıktan ceza alan ilk futbolcu olarak, adını tarihe yazdırdı. PFDK son olayda verdiği skandal kararla işte bu karakterdeki birisini kollamış oldu. Emre'yi tüm vukuatlarına rağmen, 2013 Ağustos ayında çaktığı Rabia selamından dolayı birileri mi koruyor? Yaşanan tüm skandallar Konya'da çakılan Rabia selamıyla mı temizlendi? Yoksa TFF üzerinde büyük etkisi olan başkanı Aziz Yıldırım sayesinde mi hep az cezalarla olaylardan sıyrılabiliyor?

HAKEMLİK ONURU YİNE PARAMPARÇA EDİLDİ

Emre'nin yaptığı olayları bir başka futbolcu yapsa, ömür boyu futboldan men edilirdi. Eskişehirspor maçında yan hakem Emre Kan adaşı Emre'ye kırmızı kart gösterterek, Türk hakemliğinin onurunu korumuştu. Ancak alınan 1 maçlık göstermelik ceza ile korunan bu hakemlik onuru yine paramparça edildi. Eskiden sadece Galatasaraylıların nefret ettiği Emre'den şimdi Eskişehirsporlusu, Bursasporlusu, Trabzonsporlusu Beşiktaşlısı ve diğer takım taraftarları da nefret etmeye başladı. O'nun yüzünden artık insanlar Fenerbahçe'ye karşı alerji duymaya başladı. Atalarımız boşuna dememiş; 'Rüzgar eken, fırtına biçer' diye. Kadıköy'de Emre Belözoğlu'na kırmızı kart çıkarmaya yüreği olmayanlar düdüklerini bırakmalıdır. Emre'ye hak ettiği cezayı vermeyen veya veremeyenlerde TFF kurullarından istifa etmelidir…

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ANNENİZİN DEĞERİNİ ÖLDÜĞÜNDE Mİ ANLAYACAKSINIZ?

Bir adam eşine; 'Dışarıda yemek yemeye çıkalım mı?' diye soruyor. Eşi ise şöyle cevap veriyor: ' Hayır, git benim yerime başka bir kadını yemeğe götür…'

BAŞKA KADINLA GİT

'Hayır, ben seninle yemeğe çıkmayacağım. Başka bir kadınla git…'

Adam şaşırıyor ve diyor ki; 'Ben seni yemeğe çıkaracağım, sen ise başka bir kadınla yemeğe gitmemi istiyorsun !?' 'Ben öyle bir adam değilim ki!? Sen hangi kadından bahsediyorsun?' Eşi; 'Annen…' diyor. Öyle bir anı hayal edin… 'Annen… Bugün teklifini reddediyorum. Böylece sende annenle birlikte gidersin.'

'Uzun zamandır annenle birlikte yemek yemedin, beraber vakit geçirmedin, bu yüzden annenle git…'

RÜYA GİBİYDİ

Adam hemen annesini arayıp soruyor; 'Anne, hazırlan. Seni arabayla alıp birlikte yemeğe gideceğiz. Biraz da yürürüz…' Annesi duyduğuna inanamayarak, 'gerçekten mi?' diye sorar. Adam; 'Vallahi evet… Hadi yemeğe çıkalım.' Evet, gerçekten restoranda gittiler. Annesi o kadar mutlu ve sevinçliydi ki… Bu onun için bir rüya gibiydi. Nerede ya da ne kadar yedikleri önemli değildi. Sokakta bir kaldırımda bile oturup yemek yeseler fark etmezdi. Önemli olan şey onun oğluyla beraber olması ve ona karşı sevecen olmasıydı… Eşiyle ve çocuklarıyla meşgul olmasına rağmen annesini unutmamıştı. Böylelikle beraber bir gün geçirdiler. Bu onun hayatının çok güzel bir günüydü.

KİM ÖDEMİŞTİ?

Eve dönerken oğlu annesine dedi ki; 'Anneciğim! Mutlu musun? Yürüyüş seni mutlu etti mi?' 'Evet, vallahi çok güzeldi. Allah senden razı olsun.' Oğlu; 'İnşallah bunu bir daha tekrar yapacağım.' Annesi; 'Hayır, inşallah bir daha ki sefere ben seni davet edeceğim.' Haftalar, aylar geçti… Adam çok meşguldü.

Annesi hastalandı ve vefat etti. Oğlu çok üzgündü. Bir kaç gün sonra aynı restorandan kendisi ve bir başkası için davet geldi. Ve bu yemeğin hesabı ödenmişti bile…

Adam, şaşırdı. Bu yemeğin hesabını kim ödemişti ki? Adam eşiyle beraber annesiyle yemek yediği yere gitti. Orada annesinden bir mektup vardı.(Annesi) Diyordu ki; 'Sevgili oğlum, Allah senden razı olsun… Seni aynı yere davet edeceğimi söylemiştim ama sen sürekli meşguldün.. Şimdi ben sözümü tutmuş olacağım, seni ve değerli eşini davete ediyorum. Allah senden razı olsun…'

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

FOTO ŞAKA

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım: Yıldırım aferin sana. Sahada senin hakemlerini parmağını sallayarak çocuk gibi azarlayan Emre'yi büyük bir ceza almaktan kurtarma başarısı gösterdin.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören: Aslında hiç ceza verdirmeyecektim. Kupa maçında gençlerle sahaya çıkacağınızı bildiğim için bir maç ceza verdirdim. Futbolda adalet ölmüş. Önemli değil. Yeter ki Aziz Başkanım siz üzülüp de hakem odasını basmayın yeter!..