Korkunç faciadan iki gün önce Soma'da Maden-İş Sendikası 10. olağan kongresini yapmış.
NASIL KURUMSALLAŞMA?
Maden-İş Genel Başkan Nurettin Akçul kongrede yaptığı konuşmada, 'Soma'da kurumsallaşmış 2 özel sektör var. Soma Kömürleri ve İmbat Aş anti demokratik bir yapılaşmanın olmadığı sendikal örgütlenmeye de her zaman sıcak baktılar. Türkiye Maden İş Sendikası ile her zaman yan yana olmayı tercih ettiler. Bu iklimin oluşmasında ELİ' nin (EGE Linyitleri İşletmesi) hakkını vermek gerekiyor. ELİ bu iki firmaya yol göstericilik yaptı' demiş. Sendika Genel Başkanının kurumsallaşmış diye öve öve bitiremediği özel sektör işyerinde iki gün sonra meydana gelen faciada 301 madenci yaşamını yitirdi.
İLYAS'IN BAĞIRDIĞI SAHNE
Maden-İş Ege Bölgesi Şube Başkanı Tamer Küçükgençay kongrede yaptığı konuşmada, 'Ülkemizde 100 Binin üzerinde Maden İşçisi var. Sendika olarak örgütlülüğümüz bu sayının çok altında. Yani onbinlerce maden işçisi Sendikal Haklardan yoksun çalışmaya devam ediyor. Hiç bir güvenceleri yok. Soma'da siz özel sektör maden işçileri şanslısınız. Çünkü sendikalısınız. Bunun en yakın örneği; İmbat ve Soma Kömürlerinde sizler adına yaptığımız Toplu İş Sözleşmesidir. Ücretlerinizdeki artış ve alınan diğer haklar bunun bir göstergesidir' demiş. Küçükgençay'ın şanslı dediği maden işçileri iki gün sonra iş güvencesiz koşullar nedeniyle feci şekilde yaşamlarını yitirdi. Yapılan bu konuşmaları internetten okuduktan sonra aklıma nedense 1978 yılında çekilen Yavuz Özkan'ın yönettiği sinema filminde İlyas'ın (Cüneyt Arkın) sendika ağalarına bağırdığı sahne geldi. Tarık Akan, Cüneyt Arkın, Hale Soygazi, Halil Ergün, Meral Orhansoy'un rol aldığı Maden Filmi'ndeki acılar ne yazık ki ülkemizde 36 yıldır sürüyor…
*
ÇOK ÜRETİM YAPMAK ADINA TEDBİRSİZ ÇALIŞMAYA NASIL GÖZ YUMULDU?
Maden-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Yılmaz Ayrancı'nın dün Yenigün Gazetesi'nde yayınlanan açıklaması dikkatimi çekti.
YANMANIN YERİNİ
Ayrancı, 'Madende patlamanın ana sebebi yaklaşık bir haftalık, 10 günlük zaman içerisinde ocaklarda bir ısınma söz konusu olmuş. İnsanlar ısıyı fark ediyor, sinsi bir şekilde yanma devam ediyor. Isıyı tespit ettikten sonra buradaki görevli arkadaşlar yanmanın yerini bulup o anda müdahale etmiş olsalardı şu an biz bunları konuşmuyor olacaktık' demiş. Aynı Ayrancı, ' O madende çalışan arkadaşlar sendikamız üyesiydi. Sendikasız olarak çalıştırılan madenci yoktu. Son bir senede maden ocağında müthiş bir üretim patlaması yapılmış. Çok üretim, tedbirsiz çalışma, güvencesiz çalışma ve ocaklarda iş güvenliği tedbirlerinin alınmamasının sonuçlarını yaşadık' demiş.
SENDİKANIN HABERİNİN
OLMAMASI İMKANSIZ
Ayrancı'ya göre, Soma'da madende çalışan işçiler ocak içerisindeki ısınmayı fark etmiş. Bunu madenin yetkililerine iletmişler. Ancak gerekli önlem alınmamış. İşçilerden dolayı bu ısınmadan o işyerinde örgütlü olan sendikanın da haberinin olmaması imkansız. Ayrancı Soma'daki madende çalışanların sendikalarına üye olduğunu belirmiş, sendikasız işçi çalışmadığını söylemiş. Ayrancı yaptığı bu açıklamayla üstü kapalı olarak kendi sendikasını da suçlamış olmuyor mu? Ayrancı üstü kapalı konuşma yapmak yerine gerçekleri tüm açıklığıyla anlatsaydı, daha iyi olurdu. Soma'da facianın yaşandığı işyerindeki tüm işçiler Maden-İş Sendikası Ege Bölgesi Şubesi'ne üyeler.
MİSKET Mİ
OYNUYORLARDI?
Sayın Ayrancı, işçilerin fark ettiği ocak içerisindeki ısınmayla ilgili sendikanızın Ege Bölgesi Şube Yönetimi maden firmasının yöneticilerine uyarıda bulundu mu? Bu konuda önlem alınması için ne yaptılar? Hiçbir şey yapmadıysalar, bunun nedenini açıklayabilir misiniz? Sizin dediğiniz gibi madende müthiş üretim planlaması yüzünden ocakta tedbirsiz ve güvencesiz çalışma yapılırken, Maden-İş Ege Bölgesi Şube Başkanı ve diğer sendika yöneticileri sendika bahçesinde misket mi oynuyordu? Neden buna sessiz kaldılar? İşçilerin fazla üretim yüzünden tedbirsiz ve güvencesiz çalışma yapılmasına neden müsaade ettiler? Evet Sayın Ayrancı, bu konuda yarım yamalak açıklama yapmayın. Bildiğiniz tüm gerçekleri anlatın. Öte yandan Kırka Bor Tesisleri'nde iş güvenliği konusunda eksiklikler var mı? Sendika olarak bugüne kadar bu işyerinde iş güvenliği ile ne çalışmalar yaptınız?
*
KIRKA BOR İŞÇİSİ SOSYAL VE FİZİKİ ŞARTLARDAN MEMNUN DEĞİL
Eti Sosyal Bilimleri Lisesi öğrencileri Ayberk Tiftik ve Burcu Can öğretmenleri Mehmet Aksoy'un danışmanlığında 2012 Ocak ayında 'Maden İşçilerinin Monografisi Kırka Eti Bor Maden İşletmesi Örneği' adlı bir araştırma yapmışlar.
SOSYOLOJİK ANALİZ
Araştırmada Kıra Eti Bor Tesisleri'nde çalışan işçilerin sosyolojik analizleri yapılarak, kitaplaştırılmış. Bu çalışmayı inceledim. Büyük emekler vererek, bu projeyi hazırlayan Ayberk Tiftik ve Burcu Can'ı kutluyorum. Araştırmada öne çıkan noktaları siz okurlarımla paylaşmak istiyorum. Kırka'da örgütlü olan Maden-İş Sendikası yöneticileri, üyelerinin mutluluğu ve refahı için bu araştırmayı dikkate almalıdır.
YÜZDE 54'Ü ESKİŞEHİR'DE YAŞIYOR
Kırka Eti Bor Maden İşletmesi'nin çalışanlarının yüzde 93 erkek, yüzde 7'sin bayan. İşletmede erkek ağırlıklı bir istihdam var. Çalışanların yüzde 67'sinin eşi çalışmıyor. Yüzde 15'i bekar. Yüzde 13'ü çalışıyor. Çalışanların yüzde 54'ü Eskişehir merkezinde yaşıyor. Yüzde 37'si işletme çevresinde, yüzde 9'u ise diğer yerleşim yerlerinde yaşıyor. Çalışanların yüzde 62'si aileleriyle birlikte hiç tatile gitmemiş. Çalışanların yüzde 71'i ailesi olmadan bireysel olarak da hiç tatile gitmemiş.
ÇALIŞTIKLARI
ORTAMI
SAĞLIKLIKSIZ
BULUYOR
Yüzde 37'sinin evi, yüzde 34'ünün arabası var. Çalışanların yüzde 54'ü çalıştıkları fiziki mekandan memnun değil. Yüzde 29'u kısmen memnun. Yüzde 16'sı da memnun olduğunu belirtmiş. Çalışanların yüzde 61'i çalıştığı ortamın sosyal şartlarından memnun değil, Yüzde 25'i kısmen memnun. Memnunum diyenlerin oranı sadece yüzde 11. Çalışanların yüzde 72'si çalıştıkları ortamı sağlıksız buluyor. Yüzde 24'ü yeterli düzeyde sağlıklı buluyor. Yüzde 2'si çok sağlıklı ortamda çalıştıklarını söylüyor.
MAAŞLAR GİDERLERE YETMİYOR
Çalışanların yüzde 48'i maaşlarının giderlerine yetmemesinden şikayetçi. Yüzde 34'ü kısmen yettiğini belirtirken, yüzde 15'i yettiğini söyledi. Çalışanların sadece yüzde 12'sinin borcu yok. Yüzde 60'ı bankalara, yüzde 24'ünün diğer yerlere borcu var. Çalışanların yüzde 31'i maden sektöründe çalışmaya başladıktan beri sağlık durumlarında değişiklik olduğunu belirtti. Bunların yüzde 44'ü solunum yolları ve kronik hastalığının olduğunu, Yüzde 27'si iç hastalıklar, yüzde 18'i psikolojik, yüzde 11'i bedensel rahatsızlıklar olduğunu söyledi.
YÜZDE 27'Sİ İŞ
KAZASI GEÇİRMİŞ
İşçilerin yüzde 27'si çalıştığı ortamda iş kazası geçirdiğini belirtti. Yüzde 69'u hiç iş kazası geçirmediğini söylerken, Yüzde 4'lük kesim bu soruya yanıt vermedi. Çalışanların yüzde 39'u işyerindeki ast üst ilişkisinden memnun. Yüzde 23'ü memnun değil. Yüzde 29'u kısmen memnun. Yazılı ve görsel medyada yer alan maden kazaları çalışanların yüzde 48'ini olumsuz etkiliyor. Yüzde 31'inin motivasyonunu kısmen azaltıyor. Çalışanların yüze 41'i yemek seçiyor. Çalışanların % 23'ü alkol kullanıyor. Yüzde 62'si sigara kullanıyor. Araştırmada, 'Şili'de ve Zonguldak'ta meydana gelen son maden kazalarını değerlendiriniz?' sorusuna yanıt veren işçilerin büyük çoğunluğu Türkiye'de devletin maden işçilerine hak ettiği değeri vermediğini söylemiş.
foto şaka
AKP eski İl Yöneticisi Nevzat Önder: Ahmet Bey, Odunpazarı seçimini kaybettim ama iyi oy aldım. 2015'de kesin ikinci sıradan milletvekili adayı olurum değil mi?
AKP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ahmet Yapıcı: Nevzat Bey Genel Merkez Hatice'ye değil, neticeye bakar. Sen seçim kaybetmiş birisi olarak milletvekili adaylığı üzerine bir bardak soğuk su iç.