Ekrem İmamoğlu adını önce bir balon gibi şişirdiler ve sonra da patlattılar. Kendileri şişirip kendileri patlattı. Cumhur ittifakı ise sadece seyretti.
İmamoğlu'nun Karadeniz gezisi CHP'liler arasında zaten var olan rahatsızlığın su yüzüne çıkmasına sebep oldu. Karadeniz'e giderken beraberinde götürdüğü Nagehan Alçı'ya gösterilen abartılı ve antidemokratik tepkiler değilmiş meğerse tek mesele. Aslında söylemek istedikleri çok şey varmış da halka açıklamamışlar şimdiye kadar, yani millete dürüst davranmamışlar ve samimi de olmamışlar.
İmamoğlu kendisine yönelik eleştirilere 'Bu kardeşiniz için vız gelir tırıs gider. Hiç umurumda değil. Bu tarz girişimlerde bulunanları akıllı olmaya davet ediyorum.' dedi. Bu sözlerden sonra İBB Başkanı'na gelen tepkiler daha da büyüdü.
Başkanın bu sözlerine CHP'ye yakınlığı ile bilinen Tele 1 Sunucusu ve Korkusuz Gazetesi Yazarı Can Ataklı'dan sert bir tepki geldi. Ataklı, kişisel Youtube sayfasında İmamoğlu'na zehir zemberek sözlerle yüklendi. Ataklı, 'Son olaya gelelim. Bir anlamda iyi oldu, balon patladı arkadaş. Belki bundan sonra İstanbul'a çivi bile çakılmadığını, hiçbir hizmet yapılmadığını muhalif isimler de söyleyecektir. Ben iki kere söyledim, yoğun bir saldırıya uğradım. İstanbul'da bir şey yok, yapılmadı ki. Trafikte rahatlama mı var? Yok. Yeni bir bina mı yaptılar, yeni bir yol mu açtılar, yok.' dedi.
Can Ataklı, Ekrem İmamoğlu'nun göreve gelir gelmez hatalar yaptığını, hastalıklı CHP'lilerin bu hatalara çanak tuttuğunu ifade etti. Ataklı, 'Ekrem İmamoğlu seçildiği günden bu yana bir dizi yanlış yaptı. Seçildiğinin haftasına kalktı gitti Bodrum'a, işte bazen denk de gelir işte, İstanbul'da muazzam yağmur, sel falan. Adam ne dedi, 'Benim özel hayatım yok mu kardeşim?'. Hastalıklı CHP'li kesim bu sözleri kabullendi. Yaygara kopardılar, 'Tabi kardeşim, belediye başkanı diye ailesi ile birlikte olmayacak mı?' diye. Olacak tabi kardeşim ama, daha seçileli bir ay olmuş, neyin nesi bu? İşe yeni girince bile bir dönem vardır ki izin yapıyım, haftalık izin yapıyım düşünmezsin. Ardından Elazığ'da deprem oldu, oraya gitti. Sonra kayak yapmaya gitti, yakışık almadı. Yine aynı mantık, aynı kibir, aynı tepeden bakma. Ama CHP'nin hastalıklı o kesimi yine, 'Aman dokunmayın...' falan dediler.' ifadelerini kullandı.
Ataklı, eleştirilerinin dozunu giderek artırdı, 'İstanbul'da kar yağdı, adam yalan söyledi kardeşim. İBB Başkanı'nın bu kadar egosunun şişmesi, kibri işte nedeni budur.' dedi.
Fazıl Say, sosyal medya hesabından bir video paylaşarak İmamoğlu'nu eleştirdi. 'Ekrem İmamoğlu'nun özellikle ikinci seçiminde tüm imkanlarımladestek verdim' diyen Fazıl Say, 'İmamoğlu'nu herkesin eleştirdiği konularda bile desteğimi esirgemedim. Hatırlarsanız kar yağdı hayat kilitlendi İstanbul'da... O konu da bile azar işittim. Yakınları bile bunu doğru bulmuyordu. Son yaşanan olaylarda ben de hepimiz gibi şaşkınım' ifadelerini kullandı.
Fazıl Say, İmamoğlu'na yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü: 'Cumhurbaşkanı adayı değilken neden başka şehirlerde miting yapar diye yadırgadım. Bunu basın ordusuyla yapmasını yadırgadım. Yanında taşıdığı insanları yadırgadım. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Ekrem İmamoğlu'nu savunmuş biri olarak hesap verme durumu yaşattı bana. Ben de mağdur edildim kusura bakmasın. Dolayısıyla toplumlardan af diliyorum, pişmanlığımı da söylemek istiyorum. Ondan sonra vız gelir tırıs gider, akıllı olun diyerek topluma ayar vermeye kalktı. Hiç hoş olmadı. Gözümden düştüğünü belirtmek istiyorum. Bu benim kişisel görüşüm. Lütfen bunu anlayın.'
Korkusuz gazetesi yazarı Memduh Bayraktaroğlu ise'Ekrem sen ne yapmak istiyorsun? 6'lı ittifakın açıklamaları meydanda. Seçime 14 ay var. 'Seçim kararı açıklandığı gün biz de adayımızı açıklayacağız. Buna altı kişi karar vereceğiz' diyor yanlış mı? Ya Ekrem, seni İstanbul Büyükşehir Belediye aday gösteren kaç kişi Allah aşkına ya, kaç kişi? Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener. İnsan biraz utanır Ekrem ya, insan biraz sıkılır, insan vefalı davranır ya' ifadelerini kullandı.
Bayraktaroğlu sözlerine şöyle devam etti: 'Ya beni Beylikdüzü'nden getirip İBB Başkanlığına taşıyan bu iki siyasi lidere acaba yanlış mı yapıyorum diye insan biraz düşünür ya! Otur oturduğun yerde be. İstanbullunun paralarını çarçur etme. Yazık o insanlar ceplerinden, gırtlaklarından, boğazlarından, rızklarından, midelerinden kesip akıl almaz ulaşım paraları, akıl almaz su paraları ödeyerek İstanbul'un bütçesine katkıda bulunuyorlar.'
CHP'de uzun yıllar siyaset yapan Şahin Mengü'nün muhalif gazeteci kızı Nevşin Mengü ise İmamoğlu'nun göreve geldiği günden bu yana yaptığı hataları tek tek sıraladı. Mengü yaptığı yayında 'İş Nagehan Alçı kriziyle başladı ve büyüyor' diyerek İmamoğlu'na verdi veriştirdi.
Nevşin Mengü'nüneleştirdiği bazı konular; 25 Ocak'ta müthiş kar yağdığı aynı gün İngiliz büyükelçiyle yemek yediği ve krizin iletişiminin bir türlü doğru yönetilemediği, 5 Nisan'da İSKİ'nin suya zam yaptığı, oysa ki İmamoğlu'nun 'İktidara geldiğimde su fiyatlarını düşüreceğim' dediği, 6 Nisan'da öğrenci akbiline yüzde 40 zam yapıldığı bunu da İBB'nin artan enerji fiyatlarına bağladığı ama öğrenciler için büyük hayal kırıklığı olduğu…
Daha pek çok CHP'li isim tepki gösterdi İBB Başkanına. Ancak bu isimler veya aynı mahallenin sakinleriydi zaten İmamoğlu balonunu şişirenler de. Erdoğan'ı diktatör olmakla itham eden isimler bunlardı. Yirmi yıldan fazla bir süredir üst üste seçim kazanan bir ismin karşısına İmamoğlu gibi bir isimle çıkamayacaklarını anladılar. İmamoğlu demokrat mı gerçekten? Bırakın tüm ülkeye, kendi tabanına hatta kendi reklamını yapanlara dahi ne kadar vefalı ve saygılı? Şimdi bunları düşünüyorlar ve haklı olarak da öfkeleniyorlar.
Birçok ülkede yaşayan insandan daha fazla insanın yaşadığı ve devasa bir bütçesi olan bir şehrin belediye başkanı nasıl olur da parti genel başkanı gibi il il gezip miting yapar, Cumhurbaşkanı adayı gibi polemiklere girer, nasıl vakit bulabilir yapılacak onca iş varken, İstanbul'un çözülmesi gereken birçok problemi varken?
Kişinin ayinesi iştir lafa bakılmaz! İmamoğlu deyince akla gelenleri kendi mahallesindeki gazeteciler iğne kendilerine batınca nihayet anlatmış zaten. Bir belediye başkanı projeleriyle konuşulur ama İmamoğlu'nu hiç projeleri üzerinden konuşamadık. Çünkü seçim öncesi vaatlerini kimse çıkıp hatırlatmıyor kendisine ve konuşabileceğimiz önemli bir projesi de yok ortada. Kaç yıldır AKP engelliyor diyerek mağduru oynadı. Bol bol siyasi polemik, yurt içi ve yurt dışı gezileri, elçilerle görüşmeler, felaket zamanlarında nerede ve kiminle olduğu, yaptığı zamansız tatiller gibi konuları tartışmak zorundayız. Çünkü konuşulacak başka bir şey yok, olsa zaten CHP'liler yere göğe sığdıramazdı ve bu son olay vesilesiyle bu kadar sert tepkileri de olmazdı…
İstanbul'un belediye başkanı siyasi görüşü ne olursa olsunsorumlu olduğu tüm İstanbul halkının neferi olabilir. Ama İmamoğlu altılı masanın neferiyim şeklinde bir açıklama da yapmıştı. Sizmillet ittifakının değil tüm İstanbul'un belediye başkanısınız. Bu saatten sonra o masa da oturan hiçbir parti lideri İmamoğlu ismine güvenip aday göstermek istemeyecektir. Çünkü Cumhurbaşkanı olduğunda kendini aday gösteren o liderlere de 'vız gelir tırıs gider, umurumda değilsiniz' diyebilir, parmak da sallayabilir! İmamoğlu ismi ile Fatih'in adını aynı cümle içinde kullanan İYİ Parti lideri de bu yüzden İmamoğlu'na verdiği abartılı desteği şimdilerde sessiz kalarak çekmiş gibi görünüyor…
Can Ataklı balon patladı demiş.Kimse patlatacağı balonları zahmet verip şişirmesin. Basit bir fizik kuralıdır ve herkes de bilir, fazla hava basarsanız tüm balonlar patlar.