Nihayet bir sezon boyunca verdiğimiz emeğin, çalışmalarımızın karşılığını alacağımızvehayalini kurduğumuzSüper lige uzanmak için sadece bir maçımız kaldı. Şimdi tüm şehir olarak, top yekün elimizde hangi imkanlar var ise, hepsini sahaya sürüp, bu zorlu mücadeleden alnımızın akı ile çıkmak istiyoruz.
Giresunspor maçı öncesi şehirdeki hava bazı taraftarlarımızı tedirgin etmiş olmalı ki bir sessizlik hakimdi. Eskişehirspor taraftarının genel karakteristik yapısı böyledir. Bu tür mücadelelerde final hedeflendiği için hep fırtına öncesi sessizlik hakim olur. Ben açıkçası yadırgamadım.
Maça gelince telafisi olmayan iki aşamalı maçlar olduğu için ne teknik taktik olarak analiz yapmayı ne de güzel futbol aramayı anlamsız buluyorum.Daha önceki yazılarımızda her zaman belirttiğimiz gibi maçı ciddiye aldığımız da, bu ligde yenemeyeceğimiz takım yok diyorduk. Yapmamız gereken tek şey sahaya yüreğimizi koyarak, mücadele etmektir. Futbolcularımızın kalitesi, tecrübesi, daha iyi takım olduğumuzu gösteriyor. Final maçı öncesi iki takımın analizini yaparak gerekli istatistiki bilgileri sizinle paylaşıp nelere dikkat etmemiz gerektiğiniaktarmaya çalışacağım. O nedenle şimdilik final maçı için yorum yapmak istemiyorum.Sadece kısa kısa Giresunspor maçından yola çıkarak devam edelim.
****
Bildiğimiz gibi final maçı tek maç üzerinden olduğu için telafisi yoktur. Giresun maçında hovardaca harcadığımız fırsatları, final maçında bulamayabiliriz. Kısır bulunan pozisyonları mutlaka gole çevirmemiz gerekir. Zira Giresun maçında dikkatli olabilseydik ilk yarım saat içinde işi bitirir, son bir saat ise antrenman yapardık.65.dakikadan sonra oyundan yavaş yavaş kopan rakibimize karşı, Hasan Hüseyin mutlak gölü kaçırınca, gene maça asılmaya başladılar. Uzatmalarla beraber 25 dakika yüksek tempolu oynamak zorunda kaldık. Fakat sahada mücadele etmeyen oyuncumuz olmayınca sıkıntı yaşamadık.
Bir sözüm de orta saha oyuncularımıza; benim futbol felsefeme göre, hangi pozisyonda oynuyorsanız oynayın, birorta saha oyuncusu bir sezon içinde en az bir tane gol atmalıderim. Hürriyet Güçer'in geldiği yıldan beri, her sezon bir gol atmıştır. Düştüğümüz sezon attığı gol sayısını ikiye katlayarak, iki gol ile tamamlamıştı. Bir sezon boyunca Hürriyet ve Uğur İnceman'dan hep gol bekledim. Hürriyet gene beni yanıltmadı. Ama hala gol beklediğim orta saha oyuncularımız var.
Son olarak ben final maçlarını İdam hükmünü yerine getirmek için yola çıkılan son tünel olarak görürüm. Cezaevi Müdürü, Hakim, İmam, cellat ve mahkum yola çıkar. İnfazın gerçekleşeceği yer stadyumdur. Dini telkin verip dua eden imam, taraftardır. Hükmü veren Hakim ise, maçın hakemleridir. Darağacına sadece mahkum ve cellatçıkar. İşte bu son tünelden sağ çıkmak istiyorsan, mahkum değil, cellat olacaksın.