Küme düşme mücadelesi veren Eskişehirspor, kendi evinde en ciddi rakibi Amasyaspor'a mağlup olarak, ağır bir darbe aldı.
Hiç maça girmeden, Kaleci Kayacan Erdoğan'dan tutun da, kulübedeki kenar yönetimden, ısınıp da oyuna dahi girmeyen futbolcusuna kadar herkesin suçlu olduğu bir maç izledik. Daha maçın 5.dakikasında yanımda oturan arkadaşlara söylediğim gibi 'bu maçı almamız zor gözüküyor' dedim. Çünkü rakip topa tabanla basıyor, bizim futbolcular kramponun ucuyla oynuyordu. Tarihi bir maça çıkarken, ilk dakikalarda göstermiş olduğunuz reaksiyon bu ise, bu maçın altında çok şey yatıyordur.Kötü oynamak başka şey, sahaya yüreğini koymak başka şeydir. Kötü oynamanın bir sürü nedenleri olabilir. Ama sahada mücadele etmememin hiçbir mazereti yoktur. Benimde söylemek istediğim işte budur. Maçtan önce ya yönetim içinde, ya da futbolcuların kendi arasında ama mutlaka bir şeyler oldu ki, bu sahayasirayet etti, ayaklara pranga vurdu. Bunun altında hakem, teknik direktör, futbolcunun bireysel hataları gibi ucuz bahaneler olduğunu sanmıyorum.Bu hataların sebebi sezon başından beri gömleğin düğmesinin yanlış delikten iliklenmeye başlanmasından kaynaklanıyor. Hata son düğmeye gelince anlaşılıyor.
Yöneticinin ve futbolcunun taraftar korkusu olmayınca disiplin, disiplinin olmadığı yerde de başarı gelmiyor. Sezon başından beri sürekli yanlış hoca tercihleri yapan, getirdiği hocalarda da zamanlama hatası yapınca, makus talihimize teslim olmak üzereyiz. Sorun teknik adamlarda, futbolcular da falan değil, transfer politikasını yönetenlerdedir. 20 transfer ile kümede kalmayı garanti gözüyle görenler, çok değil 3-4 hafta sonra isabetli karar verip, vermediklerini hepimize göstereceklerdir.
Sonuçta Eskişehirspor yönetimi, genç dinamik ve heyecanlı olabilir. İyi niyetinizden zaten şüphemiz yok. Keşke içinizde bir kaç tane akil adam, size abilik yapacak birileri olsaydı. Bir tane bu ligleri yutmuş, yalamış futboldan anlayan tecrübeli bir adam görevlendirseydiniz.Yapılan transferlerle kümede kalacağınızı zannettiniz ama sadece transferi açmanın da yeterli olmadığını görüyorsunuz. Bu dönemler kriz dönemleridir ve bu kriziyi yönetilmiyor.
Artık iş sizin rotanızdan çıktı. Şehrin dinamiklerinden yardım isteyin. Eski başkanlardan yardım isteyin. Genç yaşlı, sizden bizden demeyin. Tecrübeli abilerinize ve teknik adamlara danışın. Ama sakın panik yapmayın. Çünkü bizim bu zamanlarda tek ihtiyacımız olan şey sizlerde olmayan tecrübedir. Henüz hiçbir şey bitmiş değildir. Herkes görev alanına çekilsin ve olması gerektiği yerde dursun bu bize yeter.