Cumhur İttifakı ve AK Parti Büyükşehir Belediye Başkanı Nebi Hatipoğlu, Lansman toplantısında Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin kırsala yeteri kadar destek vermediği söylemlerini yerel gazetelerden okudum…

“Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Eskişehir’de tarımla uğraşanlara gereken desteği vermedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyenin tarım ve hayvancılığa desteği bütçenin sadece binde dördüdür” diye eleştirmiş.

Yilmaz Büyükerşen Nebi̇ Hati̇poğlu

Hatipoğlu, “Tarım Eskişehir’de her geçen gün geriye gidiyor. Son 10 yılda tarımla uğraşan nüfus üçte bir azalmış. Tarımsal alan bakımından Türkiye’nin sekizincisiyiz. Ancak üretimde maalesef 25’incisiyiz. Bu tablo Eskişehir’e yakışan bir tablo değil. Türkiye’mize de yakışan bir tablo değil. Kırsal da kalkınmayı inşallah sağlayacağız. Gençlerimizi kentlere göç etmeye mecbur eden, köylerimizi boşaltan işsizlik sorununa çözecek güçlü adımları hızlıca atacağız” demiş…

Bu söylediklerinin sorumlusu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi mi yoksa mevcut iktidarın uyguladığı yanlış tarım politikaları mı?

* * *

Hatipoğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediyesini eleştireceğim derken öyle bir gaf yapmış ki, sanki Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile iktidarın başındaki aynı kişi... 

Yani Yılmaz Büyükerşen…

Eleştirilerinde yüzde yüz haklı…

Ancak adresi şaşırmış…

* * *

TÜİK, 2023 yılına ilişkin hayvansal üretim istatistiklerini açıklarken ortaya çıkan tabloda Türkiye’de hayvancılığın her yıl biraz daha kötüye gittiği görüldü...

Yanlış politikalar, tarım ve hayvancılıkta kendine yeten Türkiye'yi ithalata mahkûm etti. Hayvancılıkta açıklanan son rakamlar hayvan ithalatının devam edeceğini gösteriyor.

BÜYÜKBAŞ VE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN SAYISI AZALDI

Açıklanan verilere bakıldığında Türkiye’de büyükbaş hayvan sayısı 2023'te bir önceki yıla kıyasla yüzde 2,6 azalarak 16 milyon 583 bine geriledi. Bu dönemde sığır sayısı yüzde 2,6 azalarak 16 milyon 421 bin, manda sayısı da yüzde 5,9 gerileyerek 161 bin 749 oldu.

Küçükbaş hayvan sayısı ise 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 6,9 azalarak 52 milyon 363 bin olarak hesaplandı. Koyun sayısı bu dönemde yüzde 5,9 düşerek 42 milyon 60 bin, keçi sayısı ise yüzde 11 gerileyerek 10 milyon 303 bin baş oldu.

Tarım ve hayvancılık alanında yeterli desteği bulamayan üreticileri arazisini ve hayvanlarını satarak “hiç olmazsa masraftan kurtulalım” diyor…

* * *

Tarım sektörü son üç yılın ikisinde negatif büyüme kaydetti. Türkiye ekonomisi 2023’te yüzde 4.5 büyürken tarım sektörü yüzde 0.2 daraldı. Tarım küçülen tek sektör oldu…

Tarımsal üretim ise son üç yılda ortalama binde 7 küçüldü…

TARIM NEDEN BİTTİ?

Sistem çok önemli, yeni bir büyük bir tarım reformuna ihtiyaç var.

Eğer tohumda %70 oranında dışa bağımlı durumdaysak bizim oturup derin derin düşünmemiz lazım. Buğday, mısır, pirinç, çay, soya, fasulye, mercimek, pamuk, saman, gübre, koyun, dana ve daha niceleri...

Enflasyon için ithalata kurban edilen tarımsal ürünlerden bazıları. Enflasyonu ithalat ile terbiye etmek sadece günü kurtarmaktan başka ne işe yarar…

* * *

Ülkede artan enflasyon en çok da yem satış fiyatlarını vurdu. Besi yemine sadece son 1 yılda %89 oranında zam yapıldı. 2022 yılında 50 kilosu 300 TL’den başlarken 2023 yılında süt yemi minimum 600 TL oldu. Enflasyonun bu hızla gitmesi halinde 2024 yılında da bin TL’nin üzerine çıkacağına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor…

Türkiye’de tarım politikalarının serbestleşmesi çiftçinin eline geçen fiyatlarla girdi. Fiyatlar arasındaki makasın giderek açılmasına ve tarımsal üretimin daha zorlu hale gelmesine neden oldu…

Gübre sektöründeki kamu kuruluşlarının özelleştirilmesiyle milyonlarca çiftçinin temel üretim girdilerinden birisini oluşturan gübre fiyatları birkaç tekelci şirket tarafından belirlenir hale geldi…

* * *

Sayın Hatipoğlu, Eskişehir’de ve tüm yurtta tarım ve hayvancılığın neden ve kim tarafından bitirildiğini bilmiyorsa! Ziraat Odalarına, Ziraat Mühendisleri Odasına, Ticaret Borsası’na uğrarsa onlar nedenlerini anlatırlar…

Nebi Bey’e, Eskişehir Büyükşehir Belediyesini “Tarıma yeteri kadar destek vermedi” diye eleştireceğine, Tarım ve Hayvancılık Bakanına hatta AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanına “tarım ve hayvancılık ülkemizde neden geriliyor?” diye sormasını öneririm…

Haa bu arada kendisine küçük bir öneride de daha bulunmak isterim…

Gerçekten iddia ettiği gibi Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin üreticiye, besiciye 2023 yılında ne kadar destek verdiğini bilmiyorsa Büyükşehir Belediyesi’nin web sitesine girerek öğrenebilir…

* * *

 

ADAYLAR AYŞE ÜNLÜCE’Yİ BAŞKAN MI SANIYOR?

31 Mart’taki Mahalli İdareler seçiminde Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak sandık yarışı yapan Büyükşehir Belediye Başkan adayları, CHP’nin adayı Ayşe Ünlüce’yi eleştiriyor ve TV Programına davet ediyorlar…

Önce Cumhur İttifakı ve AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nebi Hatipoğlu, Ayşe Ünlüce’yi birlikte katılacakları TV programına davet etti…

İki gün önce de Zafer Partisi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Oğuz Beki…

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ında katıldığı, Odunpazarı’nda düzenlenen mitingde Beki, “Bize 'sığınmacıları göndermekten başka projeniz yok mu' diye soruyorlar. Var, tabii ki. Peki, sizin bunları bizimle canlı yayında konuşma cesaretiniz var mı? Ayşe Hanım! Hadi diyelim Nebi Bey size üslup bakımından saygısızlık yaptı. Bu üslupla karşı karşıya gelmekten sakınıyorsunuz. Peki, bizimle neden televizyonlara çıkıp projelerinizi tartışmıyorsunuz? Geçen 25 seneyi cesaretiniz varsa gelin birlikte konuşalım” dedi.

* * *

Hadi diyelim Nebi Hatipoğlu, Eskişehir’de 25 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaparak rekor üstüne rekor kıran Yılmaz Büyükerşen’le TV programına çıkmak istemiyor…

CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ayşe Ünlüce’yi karşısına çıkmasını istiyor…

Ayşe Hanım, Büyükşehir Belediye Başkanı değil ki…

O nedenle 25 yılın hesabı ona sorulamaz…

İlle hesaplaşmak istiyorsa Yılmaz Büyükerşen’i muhatap almalı…

* * *

Hatipoğlu’ndan sonra Zafer Partisi Büyükşehir Belediye Başkan adayı Oğuz Beki’de Ayşe Ünlüce’yi “Geçen 25 seneyi cesaretiniz varsa gelin birlikte konuşalım” diyerek TV programına davet etti…

O da adresi şaşırmış…

Ayşe Ünlüce, 25 yıldır belediyede değil…

Son 7 yıldır Büyükşehir Belediyesinde bürokrat olarak görev yaptı…

O nedenle hesap sorulacak kişi de değil…

Oğuz Bey, Ayşe Hanım’ın değil Yılmaz Büyükerşen’in kapısını çalmalı…

Çünkü hesap verecek kişi hâlâ başkanlık koltuğunda oturuyor...

* * *

 

EMEKÇİ KADINLARIN GÜNÜ KUTLU OLSUN

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet için verdiği mücadeleyi onurlandıran, kadın haklarını korumaya ve kadınların güçlenmesine yönelik çabalara dikkat çeken önemli bir gündür…

Kendi potansiyellerini keşfetmelerini sağlar ve toplumda kadınların rolünü takdir eder. Kadınların güçlenmesine yönelik adımların atıldığı, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir dünya umuduyla, 8 Mart kadınlar için anlamlı bir gün olmaya devam etmektedir.

Kadınlar bir ülkenin geleceği, bir toplumu toplum yapan en önemli değerlerdir… Bundan dolayı kadınlarımız dışlanmaya, şiddet görmeye, ayrıştırılmaya, küçümsenmeye değil omuzlar üzerinde taşınmaya layık…

* * *

Kadınların işi sadece çocuk bakıp, ev işleri ile ilgilenmek değil. Onlar her işi yapabilecek güçte olan insanlar. Tarlada, bağ ve bahçede, sanayide, eğitimde, sağlıkta ve daha birçok iş alanında çalışacak olan ve yaptıkları işi de çok iyi başaran değerlerimizdir…

Bundan dolayı kadınlarımızın değerini çok iyi bilmeli ve onlara asla “elinin hamuru ile erkek işlerine karışma” gibi kaba tabirler kullanmamalı, her işte onların da katkısı sağlanmalıdır…

Kadınlar bir çiçektir. Onlar kırılmamalı, incitilmemeli, dışlanmamalıdır. Çünkü kadınlarımız dünyanın daha güzel olmasını sağlayan güllerdir.

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü”, kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet için verdiği mücadeleyi onurlandıran, kadın haklarını korumaya ve kadınların güçlenmesine yönelik çabalara dikkat çeken önemli bir gündür…

Bütün emekçi kadınların kadınlar günü kutlu olsun.  Kadınlarımız hep güçlü ve başarılı olsun.  Çünkü kadınlarımız Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal'in de dediği gibi yerlerde sürünmeye değil, onlar omuzlar üzerinde yükselmeye layıktır. Kadın demek güç demek, sevgi demek, hoşgörü demektir…