Sinan Oğan sonunda kararını açıkladı...
2'nci turda Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğini söyledi...
İlk turda kendisine oy verenlerin de desteğini istedi...
Böylelikle de,
Kendisini, gelecekteki muhtemel sağ liderlerden biri olacağı görüşünü çöpe attı...
Hani,
Bazı filmlerde inanılmaz mantık hataları vardır...
Sinan Oğan'ın kararında da inanılmaz mantık hataları var...
Birincisi MHP'nin ve Bahçeli'nin iktidara en muhalif olduğu dönemde MHP'de milletvekiliydi...
Meclis'teki bir kavgada AKP'lilerden yumruk yemişliği bile vardı...
Hadi onu geçtik diyelim...
Yakın bir zamanda dijital ortamda paylaştığı birçok görüşü var...
Hem de kavgada bile söylenmeyecek şeyler...
En yakınında çalışmış arkadaşları, yolları artık ayrı düşmüş ittifak liderleri, Oğan'ın aslında neyin peşinde olduğunu açık açık söylediğini belirtiyorlar...
Ama doğru ama yanlış, orasını bilemeyiz, ama bunu açıkça beyan ediyorlar ve Oğan'dan şu ana dek bir karşı cevap gelmiş değil...
***********************
Sinan Oğan'ın bir partisi yok...
Ata İttifakı'nın adayı olarak seçime katıldı...
İki buçuk milyonun üzerinde oy aldı...
Buna karşın, Ata İttifakı'nın ortağı olan Zafer Partisi, milletvekilliği seçimine kendi ismi ve logosu ile girdi,
Bir buçuk milyonun biraz üzerinde oy aldı...
Bu, şu demek oluyor...
Oğan'ın aldığı iki buçuk milyon oyun bir buçuk milyonu Zafer Partisi'nin oyu...
Kaldı mı geriye bir milyon oy...
O bir milyon oyu verenlerin önemli bir bölümü de,
Erdoğan ve AKP'yi istemedikleri için Oğan'a oy vermiş seçmen...
O nedenle Oğan'ın destek çağrısı ne kadar karşılık bulur, bekleyip göreceğiz...
***********************
Yakın bir arkadaşım şöyle derdi;
'Bu memleketin başına ne geliyorsa,
Oldukları yerde duramayanlar yüzünden geliyor...'
Bu olaya cuk diye oturan bir söz...
Sinan Oğan,
Sağ siyasette güçlü bir lider olabilme yolunu seçmedi...
Çünkü zorlu ve belirsizliklerle örülü bir yoldu...
Daha kolayını, daha kestirmesini seçti...
Çünkü bugüne kadar siyaset tartısına çıkmamıştı...
Kendine has bir seçmen kitlesi yoktu...
Bir parti kurmamış,
Parti liderliği yapmamıştı...
O yüzden bu desteği sanırım,
Ayağına gelen bir kısmet gibi gördü ve geri tepmedi...
Uğraşmak yerine, hazır olanı seçti...
Hiçbir şey yapmasa da,
'Bana oy veren seçmenlerimizi vicdanlarıyla, kendi iradeleriyle baş başa bırakıyorum' deseydi;
Birinci turda oy veren seçmenin önemli bir kısmını arkasına alabilir, kendi tabanını yaratabilirdi...
Ne yapalım, bu da onun tercihi...
Ama unutulmaması gerekir ki,
Özellikle siyasette, demiri tavında dövmek gerekir...
O kırılma anını kaçırırsanız, bir daha kolay kolay önünüze çıkmaz...
***********************
Recep Tayyip Erdoğan,
İktidara geldiği 2002 yılından bu tarafa,
Özellikle sağ siyasette hiçbir liderin sivrilmesine izin vermedi...
Mehmet Ağar'dan Erkan Mumcu'ya,
Numan Kurtulmuş'tan, Süleyman Soylu'ya...
Her birini tek tek kulvar dışına itti...
İtmekle kalmayıp, kendine bağımlı hale getirdi...
Bu da,
Erdoğan'ın siyaset yapma biçimi...