Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü´nün ortak çalışmasıyla Sandık Kurulu Görevlilerinin Eğitimi konulu sertifika programı düzenlendi.
'BİZE NİYE
DUYURMADINIZ?'
Ancak, bu eğitim ile ilgili önce duyuru yapılmadı. Bu eğitim konusunda sadece iktidar yanlısı Memur-Sen üyeleri haberdar edildi. Memur-Sen üyeleri bu eğitimlere müracaatta bulundu. Daha sonra diğer sendikaların bu eğitimden haberleri oldu. Sendika başkanları Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'ne 'Bu kurstan niye bizim haberimiz yok? Bize niye duyurmadınız?' diye sert çıktı. Bunun üzerine bu eğitim herkese duyuruldu. Ancak, 'Atı alan çoktan Üsküdar'ı geçmişti. Kurs için başvuranların büyük çoğunluğu Memur-Senlilerden oluştu.
'ZORUNLU BİR KRİTER DEĞİL'
8 saatlik bu eğitime katılan ve sertifika alanların sandıkta 'tercihen' görevli olabileceği belirtildi. Bu kursla ilgili tepkilerin artması üzerine önce başvuru süresi uzatıldı. Daha sonra Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı bir açıklama yaparak, 'Söz konusu kurs isteğe bağlı olduğundan sandık kurulu başkan ve üyelerinin görevlendirilmesi veya belirlenmesinde kursa katılarak sertifika alınması zorunlu bir kriter değildir' dedi. Madem sertifika alınması 'zorunlu bir kriter' değil. Neden Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ortaklaşa bu eğitimi veriyor?
ODUNPAZARI HEM'DE
VERİLİYOR
Sandık Kurulu Görevlileri Eğitimi ilimizde Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi Akşam Sanat Okulu'nda verilmeye başlandı. Eskişehir'de kursa katılan 350-400 civarındaki kişiye eğitimler, Seçim Kurulu personelleri tarafından veriliyor. 8 saatlik eğitime katılan kursiyerlere sertifikaları verilecek. Bilindiği gibi bu eğitim programını planlayan Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'nün başındaki isim bir Eskişehirli. Mustafa Kemal Biçerli, AKP'den Eskişehir milletvekili aday adayı olduğu için kısa bir süre önce bu görevinden istifa etti.
YANIT BEKLEYEN SORULAR
Bu eğitim ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü yöneticilerine yanıtlamaları için şu soruları yöneltiyorum;
-Bu eğitim programı ne zaman planlandı?
-Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından mı planlandı?
-Madem bu kursa katılıp, sertifika alınması 'zorunlu bir kriter değil.' O zaman niye bu kadar zahmet edilip, bu eğitim programı düzenlendi?
-'Zorunlu bir kriter' olamayan bu eğitim programının kamuya maliyeti ne kadar oldu?
-Bu eğitime katılıp, sertifika alanların hepsine sandık kurullarında görev verilecek mi? Eğer hepsine verilecekse, sertifika alınması 'zorunluk bir kriter' olmuyor mu?
-Bu eğitime katılan kaç Memur- Senli, kaç KESK'li ve kaç Türkiye Kamu-Senli memur katıldı?
-Bu konuda Memur-Sen önce haberdar edilerek, neden sendikal ayrımcılık yapıldı?
-Sandık Kurullarında iktidar yanlısı kişilere daha fazla görev verdirmeye çalışılmasının amacı nedir?
****************
'ASLI ASTARI OLMADIĞI İÇİN ÖNEMSEMİYORUM'
Eğitim-İş eski Eskişehir Şube Başkanı Deniz Bilgin Kızılırmak, kendi sosyal paylaşım sitesinde şimdiki Şube Başkanı Ebru Subaşı Sungar için, 'İstifa etmelisin Ebru' diye paylaşımda bulundu.
'OYNAYAMAZSIN'
Bende Kızılırmak'ın bu paylaşımını dün köşemde yayınladım. Kızılırmak paylaşımında 'Bugün sebep ne olursa olsun öğretmen arkadaşımızın öldüğü, tartaklandığı öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırma ortamında Eğitim-İş Eskişehir yönetimi olarak Atatürk E. meslek okulu Eğitim-İş üyelerinin yemeğine katılıp oynayamazsınız. Katılan Eğitim-İş Başkanı Ebru ve yöneticilerinin istifasını istemekte hakkımızdır' demişti.
Ben de yazının sonuna 'Eğitim-İş Eskişehir Şube Başkanı Ebru Sungar, eski sendika başkanının bu sert açıklamasına nasıl bir yanıt verecek?' diye yazmıştım.
ONUN ORADA
NE İŞİ VARDI?
Eğitim-İş Şube Başkanı Ebru Subaşı Sungar dün beni telefonla aradı. Konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı; 'İki, üç hafta önce bu olay olmadan önce Atatürk Meslek Lisesi'nde ellibeşinci üyeye ulaştık. Şu anda en etkili olduğumuz okul oldu. Onlarda kendi arasında bir üye yemeği yaptı. Yönetim olarak bizleri de davet etti. Biz de yönetim olarak 5 arkadaş olarak o yemeğe katıldık. Yani çok öncesinden planlanmış bir şeydi. Bunu saptırmak farklı bir yere çekmek çok yanlış. Örgütlü mücadelemize zarar veriyor. Ayrıca o arkadaşımızın (Deniz Bilgin Kızılırmak) orada ne işi vardı?'
'DUYGUSAL BULDUM'
Gidilen yerin bir eğlence yeri olmadığını savunan Sungür, 'Bir yemek için oraya gelmiştik. O yemek kesinlikle şube yönetimine ait değildir. Üyeler ve şube yönetimi de dahil cebinden para vererek yemeğe katılmıştır. Bizim birik ve beraberliğimizi bir araya getiren bu tarz yemek yapmak sosyal işler yapmak üyelerimizle bir araya gelmemiz bizi güçlendirir. Aksine o yerde masalarda konuşulanlar Serkan Öğretmenimiz içindi, mesleğimizin itibarsızlaştırılması ile ilgili paylaşımlarda bulunduk, birbirimizi tanıdık. Bu yemekten okul bazında yapılan organizasyonlar birlikteliğimizi güçlendirir. Zarar vermez. Aslı ben burada bu şekilde davranan ve Eğitim İş'in yönetiminde olan bir arkadaşımın tavrını biraz hassas ve duygusal buldum. Yanlış buluyorum aslı astarı olmadığı için de çok da önemsemiyorum.'
**
İL MİLLİ EĞİTİM'E
YENİ ŞUBE MÜDÜRÜ
İl Milli Eğitim Şube Müdürü Aziz Bor yaş haddinden emekli oldu. Bor'un yerine Çifteler İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Şen İl Milli Eğitim Şube Müdürlüğüne getirildi. 1973 Konya Çeltik Doğumlu olan Ahmet Şen bir yıldır Çifteler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde bulunuyordu.
foto şaka
Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı İsmail Altınkaynak: Sayın Bakanım, Bilecik artık bana küçük geliyor. Eskişehir'e gelsem daha faydalı olurum.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: İsmailciğim, sen benim memleketim Bilecik'e 'küçük mü' dedin? Anlaşılan sen sendika başkanlığını özlemişsin. Eskişehir'de AK Parti'ye oy veren bir sendika başkanına da zaten ihtiyaç var.