Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi'nde eğitim aldığım, çalışmalarına katıldığım Çevre-Sağlık Komisyonunda kent bünyesinde birçok başarıya imza attık. Toplumsal örgütlenmenin unsuru olan Kent Konseyi'nde sağlıklı yaşam, ulaşım, temiz çevre ve hava, geri dönüşüm, su gibi değerlerin önemini kent halkına, okullara ve öğrencilerimize ifade etmeye çalıştık. Bu bağlamda yaşadığım deneyimi yazı ile eşdeğer konumlandırarak suyun önemini Atasözleri ve Deyimlerimizle mizahi süreç içinde irdeledim.
Bilim'in tanımına göre hidrojenle oksijenden oluşan tadı olmayan, Kent Konseyi Çevre-Sağlık Grubu'na göre 'Sağlık İçin Su' konusunu suya sabuna dokunmadan yazacağım diye terden su içinde kaldım. Çevre-Sağlık Grubu sığ suda balık avlamak isteyenleri ve suyu bulandıranları kendisine her zaman konu edinmiştir. Bu da olayları tartışma götürmez bir biçimde su yüzüne çıkarır. Gerçi, sular bulanmadan durulmaz derler ama saman altından su yürüteni, adamın yere bakanı, suyun sessiz akanı da Çevre-Sağlık Grubu karşısında sudan çıkmış balığa döner. Nitekim çalışmalarımız ve aldığımız ödüller karşısında Çevre-Sağlık Grubu takipçilerinin yüreğine su serpilir. Ayağımıza sıcak sular mı dökelim, soğuk sular mı dökelim bilemeyiz ama 'Su 'gibi hassas konu çalışmalarımızda kimse elimize su dökemez.
Aslında bin dereden su getirmeye gerek yok. Porsuk'un doğduğu yerden değirmenin suyunun nerden geldiğine bakıp, huyunu suyunu değiştirmekte yarar vardır. Yelkenleri suya indirmeden, havanda su dövmeden, işin suyunu çıkarmadan çalışmalara nasıl hazırlanırız. Her şeyi devletten beklememek gerek. Ne yapmak lazım? O köprünün altından suları nasıl geçirmeliyiz? Akıllı köprü arayıncaya kadar da deli suyu geçermiş. Porsuk'tan çeşmeye daha sonra damacanaya su gelir mi? Taşıma suyla değirmen döndürsek su yatağını bulur mu bulmaz mı bilmem ama işimizi iyi yapalım ki olayları su yüzüne çıkaralım. Ayrıca elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan bir içim su kadınların, evindeki çeşmeleri delicesine akıtması sonucu, telefonlarına gelen 'Unutmayın aşırı hız ölüm getirir!' mesajını okuduklarında, önce başından aşağı kaynar sular dökülür de sonra gözler sulanır, akan sular durur mu bilmiyorum. Hiç telaşlanmayın… Bir bardak su da fırtına koparmaya gerek yok. Bırak gitsin su testisi suyolunda kırılsın. Kırılsın ki eşek sudan gelinceye kadar beklemekten daha iyidir.
Sonuç olarak, suyu görmeden paçaları sıvamayan, grup başkanının suyuna giden, Çevre-Sağlık Grubu olarak diyoruz ki; 'Su Diye Yazılır, Su Gibi Aziz Ol Evladım' diye okunur.