Yok yok, bu bir spor-futbol yazısı değil...
Yazının başlığındaki ifade yalnızca bir saptama...
Pandemi, enflasyon, çıldıran fiyatlar...
Kötüsü,
İnsanlar ilerleyen günlerin iyi şeyler getireceğine inanmıyor...
Aksine,
Her şeyin kötüleşerek devam edeceğini düşünüyorlar...
İnsanların ruh halleri, kalıcı olarak kötüleşiyor...
Kronikleşiyor yani...
Futbolda deseniz...
Aşağı yukarı aynı...Eskişehirspor'dan başlayalım desek...
Dibinin dibine doğru bir yolculuktayız...
Denizin altında 20 bin fersah...
Ülke geneline baksanız...
Galatasaraylılar öyle,
Beşiktaşlılar öyle...
Fenerbahçeliler, eh idare ediyorlarsa da, gelecekten hiç ümitleri olduğunu zannetmiyorum...
Geriye kim kalıyor peki?
Trabzonsporlular...
Deli bir heyecan içinde olmalılar...
Altıncı ve son şampiyonlukları 1983-1984 sezonunda...
Yani 38 yıl önce...
Yani 38 yaş ve altı Trabzonlular lig şampiyonluğu yaşamadılar...
Nasıl heyecanlanmasınlar;
Daha şimdiden;
Beşikta'a 20, Galatasaray'a 22 puan fark atmış durumdalar...
Fenerbahçe ile aralarındaki fark ise 17...
Velhasıl,
Ülkemin ahvali şeriatı böyle...
Bezgin Bekirler ülkesi haline geldik...
Mutlu olabileceğimiz bir şey bulamıyoruz artık...
***
Emekli mi mutlu osun,
Çalışan mı?
Asgari ücretli mi?
Sağlık çalışanları mı?
Gazeteciler mi?
Öğrenciler mi?
Simit yiyenler mi, kebap yiyenler mi?
Rakı içenler mi, gül suyu dökünenler mi?
Doları olanlar mı daha mutlu olsun, altını olanlar mı?
Gidip bir Trabzonspor taraftarına sorsak,
'Doların mı olsun, takımın şampiyon mu?'
Ne der acaba?
Doları olacağına inanmadığı için, direkt 'takım şampiyon olsun abi, dolardan bana ne...' demez mi?
Çok değil, iki ay sonra şampiyonluğu garantilerlerse, deli gibi sevinmez, deli gibi mutlu olmazlar mı?
Olurlar...
***
Öyleyse neymiş...
Potansiyel mutluluk ışığı görünenler yalnızca Trabzonsporlular sonucu çıkmıyor mu bu akıl yürütmeden?
İşte futbol böyle bir şey...
Ülke yanarken adama saç taratır...