Aniden sorunca insan acaba ne idi diye bir irkiliyor. Fakat Google veya TDK'ya sorunca doğrusunu hemen öğreniyorsunuz. Biraz araştırmak yetiyor. Yeter ki doğruyu bulmak isteyelim. 'Biçerdöver' olarak bitişik yazılıyormuş, haberiniz olsun.
Neyse çiftçi olmadığımız için bizim konumuz 'biçercöver 'değil. Konumuz Eskişehirsporve ligin 4.haftasında kendi sahasında ikinci, toplamda 3. Mağlubiyetin i almasından başka bir şey değil. Yediği gol sayısı kendi sahsında 7, toplamda 11'e ulaştı. Neredeyse maç başı 3 gol ortalaması ile oynuyoruz.
Geçen yıl Suat Kaya'nın gelişi ile defansif olarak taşlar yerine oturmuştu. Gol yollarında sıkıntı çekiyorduk. Gene aynı takımdık ama geçen yıl üst ligde daha iyi savunma yapabiliyorduk. Sebebinin ise oyun kurgusu ile alakalı olduğunu düşünüyorum.
Derince, Konya Karatay, Çankaya FK ve Hacettepe maçlarını seyrettim.Derince'nin lider ama çok iyi takım izlenimi vermemişti. İkinci maçta Konya Karatay bize 3 gol attıktan sonra herkes çok iyi takım olduğunu düşünüyordu. Fakat sonra oynadığı iki maçta da 3 gol yedi. Hacettepe bizim maça gelinceye kadar galibiyeti yoktu.3-0 öne geçmişti. Herkes şiir gibi oynadığını düşünüyordu. Fakat bu takım son 10 dakikada 3 gol yedi. Demek ki aslında rakiplerimiz iyi değil, bizim çok kötü olduğumuz için onlar iyi gözüküyor.
Peki neden kötüyüz derseniz, bizim sahadaki oyun kurgumuz ile başarıyı yakalamamız mümkün değil. Başta da söylediğim gibi geçen yıl Suat Kaya ile defansif olarak aşama kaydetmemize rağmen aynı oyuncularla bir çuval gol yiyorsak ben bunu futbolcuya bağlamam açıkçası. Çünkü bu sene oyun kurgumuzda defansile forvet arasında 60 metre mesafe var. 2 rakip forveti, 7 kişi ile savunmaya çalışıyoruz. İkinci bölge diye bir yerimiz yok. Sonuçta rakip geniş alan buluyor ve çok kolay kalemize geliyorlar. Orta saha baskısı görmeyen rakipler, kenardan gelerek çok rahat orta yapıp, kenar ortalar ile golleri buluyorlar.Çünkü top sürekli rakipte olduğu için, kovalayan hep biz oluyoruz. 3 senedir yan yana oynayan, futbolcular ne oldu da bu sene geriye gittiler anlamış değilim. Dünyanın neresinde mağlup olan takım defans yapmaya devam ediyor.Rakip kaleciler yere yatmadan maç bitiriyorlar. Maçta olan taraftarda bunları görünce isyan etmeye başlıyor. Aslında isyan ettikleri yerin adresi başka yer ama sonuçta sahada mücadele eden futbolcular olunca fatura onlara kesiliyor.Ne zaman taraftar tepkisini futbolcuya yöneltiyor, o zaman sistemden uzaklaşıp, biraz sertlik ve mücadeleyi ortaya koyunca golleri buluyoruz. Zira iyi olan takım 3-0 dan sonra rakibe top göstermez, son 10 dakikayı kedi ile fare oynar gibi oynayarak maçı tamamlardı.
Ben şimdiye kadar oynadığımız 5 maçın, 4'ünü seyrettim. Teşhisi koydum sayılır. Ama çözecek kişi ben değilim. Umarım sorumlusu veya yetkisi olanlar çabuk görür ve gereğini yaparlar. Zira maçlar oynandıkça ligin boyu kısalır. Boy kısaldıkça ortalık toz duman olmaya başlar. Bu da camiayı peşinen düşürür. Hiç kimse sağa sola laf yetiştirmesin, camianın ve taraftarın sesine kulak verin.
Hani yazıya girerken Biçerdöver mi, Döverbiçer mi hangisi doğru diyorduk ya. Boş verin siz onu bunu, Cüneyt Biçer sahanın tek sorumlusu.Sonuçta bizim kargaya kaptıracak ürünümüz yok, biz hasat zamanıbuğdayıambar da görmek isteriz.