AKP'ye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığı ile tanınan Yeni Şafak Gazetesi'nde dün okuduğum bir haber beni çileden çıkardı.

KİMİN YANINDALAR?
Gazetenin muhabiri Çetiner Çetin Musul ve Kerkük'ten bildirdiği haber insanın kanını donduracak cinsten. 'Maliki'yi Kurtarmak' başlıklı haberde; 'IŞİD'in Irak'ta petrol bölgelerini işgal etmesi ve rafine merkezi Beyci ile ülkenin dört büyük doğalgaz merkezini ele geçirmesi Maliki'nin dostlarını panikletti. Tahran, Tel Aviv, Şam, Londra, Washington petrol için birleşti. ABD, Bağdat'a yeniden asker gönderdi. İran, Devrim muhafızları ve 70 ton askeri malzemeyi Irak'a nakletti. İsrail ve Ürdün'de teyakkuzda' deniliyor. AKP'nin yayın organı olarak tanınan bu gazete aklı başında insanların zekalarını hafife alan söz konusu haberiyle kimin yanında olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

PES DOĞRUSU(!)
Aynı haberin içerisinde 'Suriye'den Irak'ta IŞİD'e Operasyon' adlı ayrı bir başlık dikkati çekiyor. Bu başlık altındaki haberde; 'Suriye uçakları Irak'ta IŞİD'in kontrolünde olan Kaim ilçesine operasyon yaptı. 57 sivil öldü' deniliyor. İnsan merak ediyor. Acaba ölen 57 kişinin içinde kaç IŞİD'li terörist var? IŞİD Irak'ta, Suriye'de binlerce insanı vahşice katlediyor. Onları yerlerinden yurtlarından ediyor. Yaptıkları insanlık dışı vahşetlerle güzel dinimiz olan İslam'a büyük zarar veriyor. Malum gazete buna bir şey demiyor. Suriye uçakları 57 sivili öldürmüş diyor. Bu kadarına pes doğrusu(!) Bu IŞİD sevgisi nereden geliyor? Kur'anı Kerim'in Nisa Süresi 93. Ayetinde 'Kim bir mümini kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse cezası, içinde ebedi kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazaplanmış, onu lanetlemiş ve ona büyük bir azap hazırlamıştır' deniyor. Savunmasız insanlara her türlü işkenceyi yaptıktan sonra tekbirle kafalarını kesenlerin İslam ile Müslümanlıkla alakaları yoktur. Bu insanlık dışı cinayetler karşısında susanlar ve onların yaptığını savunmaya çalışanların da onlardan bir farkları yoktur.

GÜLE OYNAYA KAFA
KESİYORLAR
Musul'daki Türk konsolosluğunu basıp ikisi çocuk 49 görevliyi İran, Suriye, İsrail mi rehin aldı? Irak'taki Türkmenleri kim öldürdü, kim kaçırdı? Esad'a karşı savaşsın diye bu vahşi terör örgütüne kim silah ve gıda yardımı yaptı? AKP iktidarı Başkonsolosluğa alçakça saldıran IŞİD'e neden terör örgütü diyemiyor? Neden rehin alınanlar için, 'Onlar rehin alınmadı, misafir edildiler, alıkonuldular' deniliyor? İnsan zorla misafir edilir mi? Hükümete göre, 8 aylık Ela bebeğin canı her gün güle oynaya kafa kesen teröristlerin yanında güvendeymiş.

TERÖRİSTLE PAZARLIK
EDERSEN BU OLUR
Bu 49 vatandaş Türk değil, Amerikalı, İngiliz, İsrailli, Fransız, İranlı olsaydı, Irak'ta, Suriye'de bu IŞİD'li teröristler yerle bir edilirdi. IŞİD ağababaları olan bu ülkelerin konsolosluğunu basamayacağını çok iyi biliyor. 'Dünya Lideriyim' demekle Dünya lideri olunmuyor. İcraatla, devletin gücünü göstermekle oluyor. Ülkeyi yönetenler, kahraman komutanları içeri atıp, teröristlerle pazarlık etmeye devam ederse, korkarım bu hallere daha çok düşeriz. Umarın 49 vatan evladımız burnu kanamadan ailelerine kavuşur. Umarım bu besleme sapık ruhlu katiller, ülkemize ve ülke insanına daha büyük zararlar vermez.

*

TEPEBAŞI BELEDİYESİ'NDEN ÖRNEK DENETİM

19 Haziran'da Görünüm'de 'Çocuk Parklarında Pitbull Tehlikesi' başlıklı yazımda, 'Bazı sorumsuz insanlar pitbull köpeklerini minik çocuklarımızın oyun oynadığı parklarda ağızları açık şekilde gezdiriyor. Bazen tasmalarını çıkartıp, koşturuyorlar. Bunu polis, zabıta gibi kolluk kuvvetleri de görüyor. Ama bu kişilere 'sen ne yapıyorsun?' denilmiyor. O vahşi köpeğin sahibi hakkında birini parçaladıktan sonra işlem yapılıyor. Asıl olan bu vahşi köpekleri, insanlara ve diğer sokak hayvanlarına zarar vermeden durdurmaktır' diye yazmıştım.
HAYVAN SAHİPLERİ
UYARILDI
Tepebaşı Belediyesi önceki gün görev alanında bulunan yerlerde tehlikeli hayvan sınıfına giren köpek ırklarına yönelik denetim yapmış. Çocuklarımızın oynadığı parklarda yapılan denetim çalışmalarında; ağızlık, tasma, aşı belgesiz dolaştırma ve çevre kirliliği konusunda gerekli tedbirleri almayan hayvan sahipleri de uyarılmış. Denetime Tepebaşı Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü ekipleri katıldı. Yetkililer, hayvan sahiplerinin, hayvanın bakımından olduğu kadar, başkalarının zarar görmemesi ve çevrenin korunması konusunda da duyarlı olmaları gerektiğini bildirdi.

ODUNPAZARI'DA
YAPMALI
Bu konuya gösterdiği duyarlılıktan dolayı Tepebaşı Belediyesi'ni kutluyorum. Aynı denetimleri Odunpazarı Belediyesi'nden de bekliyorum. Parklarda çocuklarımızın vahşi bir köpeğin saldırısına uğramaması ve güvenle oynamasını sağlamak için Valilik, Belediyeler ve Emniyet ortak çalışmalarda yapmalıdır.

*

HEDEFİ GÖRMEYEN BAŞARAMAZ

Florence Chadwick, hem Fransa'dan İngiltere'ye, hem de İngiltere'den Fransa'ya yüzerek Manş denizini her iki yönde geçen ilk bayan yüzücüydü.

21 MİLLİK MESAFE
Bir ideali daha vardı. Catalina Adasından California sahiline kadarki 21 millik mesafeyi yüzen ilk bayan olmak istiyordu. Ama bu iş hiç de o kadar kolay olmayacaktı. Yılın en sıcak günlerinden 4 Temmuz'da bile, yüzeceği denizin suyu insanın bedenini uyuşturacak kadar soğuktu. Hava o denli sisliydi ki, yüzücü kendisine eşlik eden tekneleri zorlukla seçebiliyordu. Üstelik o bölgede köpek balıklarına rastlanıyordu.

VAZGEÇMİŞTİ
Florence soğuğa ve köpek balıklarına rağmen tam 15 mil yüzdü. Teknede bulunan annesi ve antrenörü 'Başaracaksın! Az kaldı!' diye bağırıyorlardı. Televizyonlarının başında onu seyreden milyonlarca insan, başarısı için dua ediyordu. Sonra 5 mil daha yüzdü. Hatta California sahillerine sadece yarım mil kaldı. Teknedekilerin bütün teşviklerine rağmen kendisini sudan çıkarmalarını istedi. Herkes hayal kırıldığı içindeydi. Sadece birkaç kulaçlık bir mesafe kalmışken, başarılı yüzücü vazgeçmişti.

'KARAYI
GÖREBİLSEYDİM'
Florence Chadwick, daha sonra başarısızlığının nedenini şöyle açıkladı;
'Önümde hiçbir şey göremiyordum. Karayı görebilseydim, başarabilirdim!'
Onu durduran ne soğuk, ne on altı saat süreyle kulaç atmanın yorgunluğu, ne de köpek balıklarıydı. Başarısızlığına hedefini görememesi neden olmuştu!

ERKEKLERİN
REKORUNU KIRDI
İki ay sonra, Florence yine denedi. Su yine soğuktu, köpek balıkları yine vardı, sis yine her şeyin üstünü örtüyordu. Ama bu defa Florence, sisin ardında bir yerde kıyının olduğunu düşünerek yüzdü hep. Sahili hayal ederek attı kulaçlarını. Ve başardı! 'Catalina Kanalını' geçen ilk kadın unvanını kazandı. Hem de erkeklerin rekorunu iki saat farkla geçerek!

FOTO ŞAKA


Eskişehir Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen: Sayın Valim, makam odam nasıl olmuş, beğendiniz mi?

Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna: Ben Eskişehir'e geleli 1 yılı geçti. Ne makam odasını yeniledim. Ne de benden önceki Valinin kaza yaptığı makam aracını değiştirdim. Sen daha dün geldin. Hemen makam odanı yeniledin. Korkarım sen yarın makam aracını da yenilersin..!