Her ne kadar birileri, ocağı karıştırıp, insanları birbirlerine düşürmek konusunda var gücüyle çaba gösteriyor olsa da, Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Örgütünün kuru gürültüye papuç bırakmayacağı gün gibi ortada…
Liste ile başlayıp, Erman Gölet, Muharrem Şenel, ardından Odunpazarı Belediyesi ve Başkanı Kazım Kurt'a yönelik süren topyekün saldırı harekatlarının her biri, birer birer sönüp giderken, hem ülke kamuoyunda hem de Eskişehir kamuoyunda CHP'nin yıldızı giderek parlıyor…
Bunu,
CHP'li bir gazeteci olarak söylemiyorum…
Bunu,
Şehrin kamuoyunu takip eden biri olarak söylüyorum…
Türkiye'yi bilmem ama,
CHP'nin Eskişehir'de birinci parti olacağına inancı giderek pekişen biri olarak söylüyorum…

***
Önce,
CHP'nin Eskişehir listesi için partililerin toplu protestolarını organize etmeye çalıştılar…
Her zaman, her seçimde ve her listede olacağı gibi, 2015 listesi için de eleştiriler, tepkiler yükseldi…
Partililer veya seçmenler, rahatsızlıklarını ortaya koydular, eleştirilerini, tepkilerini gösterdiler.
Sonrasında ortam duruldu…
Ve ortam duruldukça birilerinin ortamı çıldırasıya çırpınmaya başladı…
Ardından Erman Gölet'in dördüncü sıra adaylığı sokuldu devreye…
Gölet'in memnuniyetsizliği herkes tarafından biliniyor veya tahmin ediliyordu zaten…
Erman Gölet'i kışkırtma çabaları da, kısa sürede eriyip bitince, bu sefer sıra Muharrem Şenel'e geldi…
Muharrem Şenel hamlesinden de, istedikleri ekmek çıkmayınca…
Bu sefer rota Odunpazarı Kazım Kurt'a döndürüldü…
Şimdiki hedef,
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt arasında 'çok mu çok önemli' görüş ayrılıkları bulunduğu şeklinde bir algı yaratmak…
Hatta öylesine işler yapılıyor ki;
Her iki başkanın, bu haberleri diğerinin kendisi aleyhine özel olarak yaptırdığı izlenimi yaratmaya yönelik olduğu açıkça görülüyor…
Ancak şurası gerçek ki,
Yaratılmaya çalışılan tüm bu karmaşanın hedefindeki adam Yılmaz Büyükerşen…

***
Çok uzun yıllardır Eskişehir'in gündeminin en önemli ismi olan Yılmaz Büyükerşen, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu 1999 yılından bu tarafa, siyaseten de şehrin en tepe noktasında…
Sürekli gündemde…
Yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla, yapacaklarıyla…
Başarılarıyla, kazandığı seçimlerle, 2002 yılından bu tarafa, özellikle yerel siyasette iktidar partisine karşı durarak kazandığı seçimlerle…
Hal böyle olunca,
Seveni olduğu kadar, sevmeyeni de olan bir isim Büyükerşen…
Muharrem Şenel'in son basın açıklamasında kendisinden 'sihirli güç' diye bahsettiği Yılmaz Büyükerşen, elbette Alaaddin'in sihirli lambasından çıkmadı…
Arkasında 50 yıla yakın belki daha da fazla yıl süren çalışma hayatı var…
Çaba var, gayret var, sevinç var, hüzün var…
Ama birileri kalkıyor, Yılmaz Büyükerşen sanki Alaaddin'in lambasından cin tarafından ortaya çıkarılmış bir isimmiş gibi, 'kendisinin geçmişine bakmadan, kendisinin ne olduğuna ne olmadığına aldırış etmeden' boyundan büyük laflar ediyor…
İşin daha da komiği, buna CHP'yi alet etmeyi de bir marifet sayıyor…

***
CHP Eskişehir Örgütü ve seçmeni, böylesine mide bulandırıcı ayak oyunları karşısında ne yapacağını, nasıl davranacağını elbette biliyor…
CHP Eskişehir Örgütü ve seçmeni, insanoğlunun en doğal hali olan, öfkesini de, sevincini de, eleştirisini de, tepkisini de nerede, ne ölçüde bitireceğini, bırakacağını biliyor…
CHP,
Eskişehir'de birinci parti olma ve 3 milletvekili çıkarma hedefine hızla yürüyor…
Üstelik bu yürüyüş, eski dönemlerdeki gibi, ayakları yere basmayan, havada asılı kalan bir yürüyüş değil…

***
Unutmadan,
Yarın bu yazıyla ilgili olarak artık eminim hepinizin ezberlediği methiyelerle döşenmiş bir yazı okuyacaksınız…
Ayar vermekle falan ilgili olacak bu yazı da…
Çünkü başka bir şeyleri yok yazabilecekleri…