2014 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Tataristan'ın Kazan kenti, başkentliği Azerbaycan'ın Gence şehrine devretmek için gün sayarken, Eskişehir hala 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti gezi ve etkinliklerini sürdürüyor.

BAZI ŞAHSİYETLER
BELEŞ GEZİ
MÜPTELASI OLDU(!)
'Arap yağı bol bulunca bir yerine sürermiş' misali, Türk Dünyası Kültür Başkenti için ayrılan parayı harcaya harcaya 2013 yılında bitiremeyenler, 2014 yılında da bu etkinliklerine devam etti. 2015 yılında da '2013 Kültür Başkenti' adıyla bu sefahat gezileri ve etkinlikleri sürerse, hiç şaşırmam. Yapılan bu beleş sefahat gezilerine bazı kişilerin defalarca gitme yüzsüzlüğünü göstermesi de dikkat çekiyor. Onlar için ne diyelim? 'Türk Dünyası Kültür Başkenti bahane, devletin parasıyla sefahat gezileri şahane..!' Aslında bu kişileri beleş gezilere alıştıranlar suçlu!.. Valilik, Kültür Başkenti etkinlikleri sona erdikten sonra da beleş gezi müptelası olan bu şahsiyetler için yeni sefahat turları düzenlemelidir(!)


***

BİRAZ MOLA
Bir yılı aşkın süredir haftanın altı günü Görünüm'de siz okurlarımızla buluşuyorum. Özel haberler ve köşe yazılarımla başta eğitim, sağlık konularında olmak üzere tüm haksızlık ve yanlışlara karşı elimden geldiğince mücadele etmeye çalıştım. Galiba biraz tatili hak ettik. Bir hafta şehir dışında tatil yapacağım. Görünüm Köşesi bir hafta yer almayacak. Ancak bu süre içinde bana önemli haberler gelirse, tatildeyim diye düşünmem. O haberi gazeteme hemen ulaştırırım. Telefonlarım tatilde de 24 saat açık olacak. Bir hafta sonra görüşmek üzere hoşça kalın. Sevgiyle kalın…

******

ÜÇ DAKİKADA OKUL MÜDÜRÜ OLMAK

Okul Müdürü olmak isteyen 508 eğitimci İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde mülakata giriyor. Mülakatlar 23 Ekim Perşembe günü sona erecek. Mülakat sonuçları 24-28 Ekim tarihleri arasında açıklanacak. Yeni müdürler 13-18 Kasım tarihleri arasında yeni okullarında göreve başlayacak. 100 puan üzerinden yapılacak mülakatta 50 puan mevzuat bilgisine verilecek. Analitik Düşünme ve Analiz Yapabilme Kabiliyeti 10 puan, Temsil Kabiliyeti ve Liyakat Düzeyi 10 puan, Muhakeme Gücü ve Kavrayış Düzeyi 10 puan, İletişim Becerileri Özgüveni ve İkna Kabiliyeti 10 puan, Genel Kültür 10 puan üzerinden değerlendirilecek.

BİR KOMEDİDEN
İBARET Mİ?
Mülakata giren eğitimciler ile görüştüm. Bana, 'üç dakikalık değerlendirme ile mi okul müdürü olacağız?' dediler. Sonra da; 'Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkentini ve Demirköprü Barajının nerede olduğunu bilmeyenler okul müdürü olamayacak mı?' sorusunu yönelttiler. Branşı dolayısıyla sadece Lise müdürü olabilecek eğitimciye, okulöncesi mevzuatı sorulmuş. Okulöncesinde bugüne kadar çalışmamış ve gelecekte de çalışmayacak birisine bu mevzuat nasıl sorulabiliyor? Anlamıyorum. Eğitim Bir-Sen üyeleri dışındaki eğitimciler mülakatın adaletli olacağına inanmıyor. Yapılanın sadece bir komediden ibaret olduğunu düşünüyor. Bakalım mülakat sonrasında belirlenecek yeni 169 okul müdürü hangi sendikalara üye olacak?

**

168 NASIL 169 OLDU?

İl Milli Eğitim Müdürlüğü, müdürlüğü boş olan168 okulun isimlerini duyuruya çıkarmıştı. Milli Eğitim Müdürlüğü ilan ettiği boş okulların üç katı sayıda kişiyi (504) mülakata çağıracağını açıklamıştı. Yapılan birinci değerlendirmede puan sıralamasında ilk 504'i giren kişiler mülakata alınacaktı. Daha önce 168 boş okul ismini duyuruya çıkaran İl Milli Eğitim Müdürlüğü tüm başvurular yapıldıktan sonra bu sayıyı 169'a çıkardı. Böylece mülakata girecek okul müdürü sayısı 507'ye çıktı. 507 ve 508'nci sıradaki adayların aynı puanda olmaları nedeniyle mülakata çağrılacak eğitimci sayısı 508 oldu. 507'nci sırada yer alan Ayhan Kıvrak İsmet İnönü İlkokulu'nda öğretmen kadrosunda. Ancak Şeker İlkokulu'na vekil olarak Müdür Yardımcısı olarak görevlendirilmiş birisi. Beni arayan bazı eğitimciler, sırf Ayhan Kıvrak'ın mülakata girmesi ve müdür yapılabilmesi için okul sayısını 168'den 169'a çıkarıldığını iddia ettiler. İlk açıklanan listede Ayhan Kıvrak 508'nci sıradaydı. Listeden bir kişi çıkarıldı mı? Çıkarıldıysa neden çıkarıldı? Bakalım mülakat sonunda bu iddialar gerçekleşecek mi? Ayhan Kıvrak mülakat listesine en sondan girip, okul müdürü olacak mı? Bu olur mu diye bana sorarsanız? Sendika ayrımcılığın ve kuralsızlığın normal karşılandığı Milli Eğitim Müdürlüğü'nde her şey olabilir..!

****

TEK KELİME TÜRKÇE BİLMEYEN SURİYELİ ÇOCUKLAR
OKULLARIMIZDA NASIL OKUMA-YAZMA ÖĞRENECEK?

Yeni Mahalle'de bulunan Pilot Binbaşı Ali Tekin İlkokulu'nda çocuğu birinci sınıfta okuyan bir veli geçtiğimiz günlerde beni aradı.

SÜREKLİ
AĞLAYAN ÇOCUK
Velimiz, Türkçe bilmeyen Suriyeli bir çocuğun kendi evladıyla aynı sınıfta eğitim gördüğünü belirterek, şu görüşlerini dile getirdi; 'Bu Suriyeli çocuk Türkçe bilmediği ve farklı kültürdeki akranlarıyla aynı sınıfta eğitim aldığı için sürekli ağlıyormuş. Sınıfa girer girmez ağlayan bu Suriyeli çocuk son ders bitene kadar kimse ağlamasını sona erdiremiyormuş. Bundan dolayı çocuklarımız bir şey öğrenemiyor. Öğretmenimiz çaresiz kalıyor. Suriyeli çocuğun sürekli ağlaması nedeniyle çocuklara konuları verimli bir şekilde anlatamayan öğretmenimiz, zaman zaman isyan edip, okulu bırakıp gideceğini söylüyormuş. Bizler bu durumu okul müdürüne ilettik. Kendisi 'Yapacağımız bir şey yok. Savaş mağduru bu Suriyeli çocuklara sahip çıkacağız' dedi. Tek bir kelime Türkçe bilmeyen Suriyeli çocuklara nasıl ders anlatılacak? Bu Suriyeli çocukları bir sınıfta toplayıp, onlara önce Türkçeyi öğretseler ya! Hükümetin Suriye politikası yüzünden çocuklarımız eğitimde geri mi kalacak?'

SAVAŞ BİTTİĞİNDE
GİTMEYECEKLER Mİ?
Velimiz şikayet ve tepkisinde son derece haklı. Tek kelime Türkçe bilmeyen Suriyeli çocuklara Türk öğrencilerle birlikte okulda nasıl eğitim verilecek? Öğretmenlerimiz Türkçe bilmeyen çocuklara okuma-yazma öğretme konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip mi? Yarın savaş bittiğinde zaten ülkesine dönecek çocuklara okulda eğitim verilecek diye, kendi öğrencilerimizin eğitimde geri bırakılmasının mantığı ne? Yoksa ülkemize gelen yaklaşık 2 milyon Suriyeli geri dönmeyecek mi? Suriyeli çocuklar bir sınıfta toplanmalı ve onların dillerini bilen öğretmenler tarafından eğitilmelidir. Türk insanını 'Araplaştırabilmek' adına bu çocuklar malzeme edilmemelidir.

*

FOTO ŞAKA

Eğitim-Sen Şube Başkanı Serkan Demir: Muammer, 'en çok üyeye sahibim' diye boşuna caka satmışsın. Baksana, Genel Başkanın Eskişehir'den toplanan aidat paralarına kıyıp, sana maaş bile ödeyemiyormuş.

Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman: Ben üyelerimizden alınan paralarla sendikacılık yapmam. Benim devletten aldığım maaş yeter.

Eğitim-İş Şube Başkanı Ebru Subaşı Sungar: Sen annenin karnından sendikacı doğmuşsun ya! Devlet sana o maaşı; 'okulu gitme, derse girme, sendikacılık yap' diye veriyor?..!

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Haydar Urfalı: Muammer Bey, ben Genel Merkezime söyleyeyim. Senin maaşını da biz ödeyelim. Böylece derse girmeden sendika binasında rahat rahat atama, puanlama, adam kayırma işleriyle meşgul olursun. En azından devlete de yük olmazsın.