Eskişehir'de yıllardır okullara kaynak kitap satan ve sınavlar yapan bir firmanın sahibi olan Sevgi Ertuna Avşar, Görünüm'de 25 Mart'ta kaleme aldığım 'Partisine Hakaret eden AK Partili Kadın Yönetici' adlı yazım ile ilgili beni aradı.
2013 YILINA AİT
Avşar yazım ile ilgili şu görüşlerini dile getirdi; 'Ayhan Bey, siz yıllardır eğitim camiasıyla ilgili yaptığınız haberlerle bir çok çarpıklığın giderilmesinde önemli bir rol oynadınız. Hep doğruların yanında oldunuz. Bundan dolayı yazınızla ilgili sizi bilgilendirmek istiyorum. Yazınıza konu olan paylaşım 2013 yılına ait. Sosyal paylaşım sitem birileri tarafından hacklendiği dönemde bu paylaşım yapılmış. Ben AK Parti'ye 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra üye oldum. Sonrasında AK Parti Kadın Kolları Yönetimine girdim. Bir insan AK Parti Kadın Kolları'nda yönetimde olup da böyle bir paylaşımda bulunabilir mi? Eskişehir eğitim camiasında 24 yıldır ayakta kalmış, saygın bir firmanın sahibi olarak buna yapmayacak zekaya sahibim.'
'PARALELCİ TAKTİĞİ'
Benim yazımdan günler önce malum bir internet sitesinin 2013 yılına ait bu paylaşımı AK Parti'yi ve mevcut yönetimleri yıpratmak amacıyla paylaştığını iddia eden Sevgi Ertuna Avşar, 'Sözde kendisini AK Parti'ye yakın olarak gösteren bu haber sitesi paralelcilerin kullandığı taktikle bu olayı çarpıttı. Benim için aklınca linç kampanyası yapmak istedi. Buradaki amaç, 1 Kasım seçimlerinin kazanılmasında büyük emeği olan milletvekillerimizi, teşkilat yöneticilerimizi yıpratmaktı. Bugün AK Parti'ye üye olanlar, üç yıl önceki düşüncelerine göre mi yargılanacak? CHP'den, MHP'den istifa edip gelenleri partimize almayacağız mı? AK Parti Türkiye'nin partisidir. Her görüşteki insanların oylarını aldığı için AK Parti 14 yıldır iktidarda. 7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti'nin Eskişehir'de düşüşte olduğu bir dönemde partiye üye oldum. Kadın Kolları Yöneticisi oldum. Çok şükür ki; 1 Kasım seçimlerinde oylarımızı tekrar yükselterek, Eskişehir'de yine birinci parti olduk' dedi.
KURTULMUŞ-SOYLU-TÜRKEŞ
Avşar, 'Rant ve kişisel çıkar için yönetici olmadım. Ben AK Parti kurulmadan önce de Eskişehir'de alanında söz sahibi olan bir firmanın sahibiydim. Yine öyleyim. Kadın Kolları'ndan istifa etmedim. Kimse de istifa etmemi istemedi. Bu paralelci anlayışın tezgahına boyun eğmemek adına istifa etmeyeceğim.' Sevgi hanımı şahsen olmasa bile gıyaben yıllardır tanırım. Gerçekten başarılı bir iş kadınıdır. Birileri onu, 2013 yılında yapılan bir paylaşımla yıpratmak istiyorlarsa, yanlış yapıyor. AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili çok ağır sözler söyleyen Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve Tuğrul Türkeş partiye alınmadı mı? Bu isimleri partiye alıp, etkili görevler verenler Eskişehir'deki bu yıpratma çalışmalarına asla kanmaz. Yani birileri 'Olmayacak duaya amin diyor.'
**
MASUM DEĞİLİZ HİÇBİRİMİZ
Sosyal paylaşım sitesinde bir video paylaşıldı. Videoda Anadolu Üniversitesi'nde yaklaşık 20 öğrenci Hukuk öğrencisi Musab Tayyib Altınkaynak'ın başına toplanıp onu taciz ediyordu. Altınkaynak'ın tahriklere kapılmadan sakin duruşuyla o gençlere yanıt vermesi kamuoyunda takdir topladı. Bu yaşanan olayın savunulacak bir tarafı asla yok. Ancak bu olay neden oldu? Öğrenci Kolektifleri üyesi öğrenciler neden bu öğrenciyi taciz etti? Üniversite gençliğine yakışmayan bu olayı gerçekleştiren Öğrenci Kolektifleri Üyesi dört genç beni ziyaret etti. Kendilerinin yargısız infaz edildiğini belirten gençler, 'Olayı bir de bizden dinleyin' dediler. Bende onları dinledim.
'CAN
GÜVENLİĞİMİZ
YOK'
Dört üniversiteli genç yaşanan olayla ilgili şu görüşleri dile getirdiler; '18 Mart Ali İsmail Korkmaz'ın doğum günüydü. Bizde onu anmak ve unutturmamak için Kampüs içindeki bir binanın yan duvarına onun resmini çizdik. Çizdiğimiz resmi iki defa sildiler. Biz de Rektör Naci Gündoğan ile görüştük. 'Siz öğrenciniz olan Ali İsmail'e sahip çıkmadınız. Biz sahip çıkıyoruz. Duvara çizdiğimiz resim silinmesin' dedik. Gündoğan, 'Hassasiyetleri Koruyacağız' diyerek resmin üçüncü defa çizilmesine izin verdi. Hatta güvenlikçiler bile çizim esnasında bize sandalye getirerek, yardımcı oldu. Bir gece Ali İsmail'in resminin üzeri sprey boyalarla karalandı. 'Komüzmin Hayal, Başkanlık Sisteminin Gerçek Olduğu Ülkedesin Unutma!!!', 'Tek Yol İslam', 'Ümmetin Gençliği', 'Zalimler İçin Yaşasın Cehennem', 'İki Deli Bir Araya Gelmeliydi JÖH/PÖH' sloganları yazıldı. Bu yapılan saldırı, AK Parti Tepebaşı Gençliği tarafından paylaşıldı. Musab Tayyib Altınkaynak AK Parti'nin Üniversiteler Başkanıdır. O'nun bilgisi olmadan AK Parti Gençliği bu saldırıyı yapamaz. Bizim kesinlikle ona dövmek gibi düşüncemiz olmadı. Biz kendisine Ali İsmail konusunda hassasiyetimizi anlatmak istedik. Şiddet uygulamayı düşünseydik, zaten yapardık. Olay sırasında Altınkaynak'ın arkadaşları da vardı. Biz 10 kişiydik. Videoda görülenlerin çoğunluğu olayı izleyen öğrencilerdi. Hatta Üniversitenin Güvenlik Sorumlusu da ordaydı. Biz şiddet uygulamadığımız için müdahale etmedi. Musab Tayyib Altınkaynak videoda izlendiği gibi resmi kendilerinin değil de AK Parti Tepebaşı Gençlik Kolları tarafından sprey boyayla karalandığını söyledi. Yani hunharca katledilen Ali İsmail'in anılmasına bile saygı gösteremeyenlerin kim olduğu belli. Üniversite yönetimi isterse güvenlik kameralarına bakıp, bu karalayanları ortaya çıkarabilir. Keşke bu olayı videoya çekip, paylaşmasaydık. Bu olay sonrasında hedef gösterildik. Saldırıya uğrayan arkadaşlarımız oldu. Sosyal paylaşım sitelerimizde ölüm tehditleri alıyoruz. Ağza alınmayacak küfürler ediliyor. Bırakın Eskişehir'deki adreslerimizi, kendi memleketimizdeki adresleri bile paylaştılar. Bu adresleri nasıl buldular? Maalesef bu olay sonrasında cadı avı başlattılar. Şu anda can güvenliğimiz yok'
BİRAZ HOŞGÖRÜ
Bende Öğrenci Kolektifi üyesi gençlere, Altınkaynak'a tacizde bulunarak büyük yanlış yaptıklarını belirttim. 'Ali İsmail'in resmine yapılan saldırıyı basın açıklaması yaparak, protesto eylemi gerçekleştirerek, eleştirebilirdiniz. Bir yanlış bir başka yanlışla düzeltilemez' dedim. Bu öğrencileri 'büyük yanlış yaptılar' diye öldürelim mi? Emniyet birimleri bu gençlerin de can güvenliğini korumakla sorumludur. Şu bir gerçek ki; Ali İsmail'in resmine saldırı olmasaydı, Öğrenci Kolektifli gençler böyle bir yanlış olaya imza atmayacaktı. Sezen Aksu'nun 'Masum değiliz, hiçbirimiz' şarkısında olduğu gibi, ne Öğrenci Kolektifli gençler ne de Ali İsmail'in resmini karalayan AK Parti Tepebaşı Gençliği bu olayda masum değiller. Ancak bunların hepsi genç. Hepsinin kanı kaynıyor. Bu yaşlarda hepimiz yanlışlar yaptık. Bu iş kan davasına dönmemesi için büyüklere görev düşüyor. Yaşananların üzerine benzin dökenler yarın olası üzücü bir olayda vicdan azabı duymayacak mı? Lütfen biraz hoşgörü, biraz sağduyu…
**
FOTO ŞAKA
Başbakan Ahmet Davutoğlu: Harun Bey Eskişehir'e stadyumu biz yapmadık mı? Yollarını da CHP'li Belediye Başkanı yapsın.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan: Başbakan sanki para gönderip de stadyumu kendi yaptırmış gibi konuşuyor. Anadolu Üniversitesi'nin parasıyla Sarı Çizmeli Mehmet Ağa bile bu stadyumu yapardı.