2015 genel seçimi geride kaldı…
Kazananlar, kaybedenler belli…
Ne kadar zorlanırsa zorlansın, hem matematik olarak, hem siyaset olarak her şey ortada…
Şehrin hem parti örgütleri, hem siyaset aktörleri, hem de gelecekte kendilerine siyaset içinde aktif yer edinmek isteyenler, artık bundan sonrasını düşünmek durumundalar…
Geçmişte yaşananları değiştirebilmek olanaklı olmasa da, geçmişi, değiştirilmesi gereken bir olgu olmaktan çıkarıp, geleceğe ışık tutacak bir olgu olarak kabul etmek gerekiyor…
Önümüzdeki günler bize neler getirecek bilmiyoruz ama normal koşullar altında 2019'a kadar herhangi bir seçim yok…
Erken genel seçim olasılığını asla göz ardı etmemek gerektiğini de söylemek gerekiyor…
MURAT TAŞKIN'IN CHP TESPİTİ
Bugün (dün) İstikbal Gazetesi'nden Murat Taşkın'ın köşesinde (aslında ikinci kere) önemli bir konu gündeme getiriliyor…
CHP'nin Eskişehir'de başarısını kutlamak yerine, seçimin hemen ertesi günü yine parti içi mücadele ortamına geçilmesini dile getiriyor Taşkın…
'CHP'yi bekleyen tehlike bu günden görünüyor' başlıklı yazısından söz ediyorum…
Taşkın, CHP'de ilginç ve gereksiz bir yarış olduğundan söz ediyor…
Şöyle özetliyor durumu Murat Taşkın;
'Parti içindeki belediye başkanları, etraflarındaki insanların da körüklemeleriyle adeta birbirleri üzerinde güç gösterisine girişmiş durumda…
Daha bugünden '2019 Büyükşehir Belediye Başkanlığının' hesaplarının yapıldığı açıkça hissediliyor…'
Taşkın,
Bu durumun CHP için büyük bir tehlike oluğunun ve bunun CHP'de kıyameti koparacak sonuçlar yaratacağını da ekliyor sözlerine…
2 MERKEZ İLÇE
Her ne kadar Murat Taşkın bu durumla ilgili isim vermekten önemle imtina etse de, kimleri kast ettiğini herkes kolayca anlayabiliyor…
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç…
Elbette her iki belediye başkanı ile birlikte olan ekipleri de, bu ortamın yaratılmasında etki sahibi olarak gösteriliyor…
En azından yerel seçimler açısından, önümüzde 3 buçuk yıldan uzun bir zaman dilimi var…
Bu süreçte, her iki merkez ilçe belediyesinin de, CHP belediyeleri olarak ilçelerinde uyguladıkları belediyecilik anlayışlarını tüm ülkeye göstermeleri en büyük hedef değil midir?
Kesinlikle öyledir…
Ahmet Ataç da, Kazım Kurt da, bu süreci farklı bir hedefe kilitlenerek geçirmenin hem kendilerine hem belediyelerine hem de partilerine vereceği zararı görecek kadar sağduyulular…
Hem deneyimleri, hem de siyaset anlayışları, bu algının vereceği zararları görebilecek kadar derin…
Her iki belediye başkanını da, kendi hırslarına teslim olacak ve CHP'yi bu denli gereksiz ve anlamsız bir gerginliğin içinde bırakacaklarını düşünmek, Ataç'ı da Kurt'u da gerektiği kadar tanımamak ve anlamamak değil midir?
BİRİLERİ CHP'NİN
KARIŞMASINI ÇOK İSTİYOR AMA...
CHP'nin 2014 yerel ve 2015 genel seçiminde elde ettiği büyük başarıyı, bir takım kişisel veya grupsal çıkarlarına uygun görmeyenlerin, önüne geçmek, zedelemek, hırpalamak ve aşağıya çekmek için arayıp da bulamadıkları bir ortamı yaratmada, Ahmet Ataç veya Kazım Kurt başrolde olabilir mi?
Her kim ya da kesim, böyle bir şeyi 'olabilir' görüyorsa, ne kadar büyük bir yanlış içinde olduklarını yakın zamanda anlayacaklardır kuşkusuz…
Çünkü Eskişehir kamuoyu ve seçmeni (özellikle de CHP seçmeni) CHP, böylesine bir başarı çıtası yakalamışken, yeniden bir kavga ve çekişme ortamı hissi yaratacak hiçbir kesime ödün vermez…
BAZEN YANLIŞ
ANLAMALAR OLABİLİR
Böylesine ortamlar, yerel ya da genel seçimler gibi, büyük çaplı ve uzun zaman dilimini kapsayan, aktörleri, söylemleri, etkileri zaman zaman kontrol dışına çıkabilecek durumlarda ortaya çıkabilir…
Önemli olan bunu zamanında sezip, geri dönülemeyecek noktalara gelmeden tedavi edebilmektir…
CHP'nin Eskişehir'de yakaladığı başarıyı gölgelemeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini herkes bilmelidir.