Aslında her şey Karşıyaka maçıyla başladı…

İlk yarıda gelen üç golle maçı kolay kazandı Eskişehirspor…

Bir sonraki hafta rakip lider Kütahya Belediye idi…

Son dakikalarda bulduğumuz golle berabere bitirdik maçı…

Kütahya ve Karşıyaka üzerimizde,

Son rakibimiz Balıkesir ise hemen altımızdaydı…

3-0 yenildik…

Liderle puan farkı sekize,

Karşıyaka ile altıya çıktı fark…

Bu hafta sonu yine güçlü bir rakiple oynayacağız…

Alanya 1221…

İlk yarının son maçı…

Deyim yerindeyse, köprüden önceki son çıkış…

***

Bir süredir bırakmıştım Eskişehirspor izlemeyi…

Sevmeyi değil…

Çünkü heyecan vermiyordu takım…

Freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyordu takım…

Tarihte olmamış bir şey oldu…

2. ligden üst üste iki kere düştük…

Tarihte 3. Lige düşmüşlüğümüz vardı ama amatör küme yoktu…

Sonunda o da oldu…

Bu sezon biraz kötü başladı takım…

Ardından gelen teknik direktör değişimiyle yükselişe geçti Eskişehirspor…

Ta ki en son oynadığımız Balıkesir maçına kadar…

***

Uzun zamandır bu kadar kötü oynayan bir futbol takımı görmemiştim…

Evet bir takımda bazı futbolcular formsuz olabilir…

Ancak bir takımın tamamı (sonradan girenler dâhil) nasıl bu kadar formsuz olabilir aklım almıyor…

Bir takım yenilebilir, bu futbolun içinde var…

Futbolcu formsuz da olabilir, gününde olmayabilir…

Buna hakkı vardır…

Hakkı olmayan şey Çarşamba günkü gibi oynamaktır…

Hiçbir futbolcunun böyle bir hakkı yoktur…

***

Teknik Direktör Hakan Şapcı,

Kendinden emin tavırlarıyla sezon sonunda Eskişehirspor’un şampiyon olacağını defalarca söyledi…

Takımına inanıyor ve güveniyor demek ki…

Peki her şey bitti mi?

Elbette hayır…

Ancak puan farkını kapatmamız gereken iki takım var önümüzde…

Farkı kapatmak çok mu zor…

Evet zor…

Diğerlerinin de solukları ensemizde…

Son maçta Eskişehirspor’un başına gelen şudur…

Artık takımın puan kaybına tahammülü yok…