Eskişehir İlçe Dernek ve Vakıf Başkanları Platformu (ESİP) Üyeleri geçtiğimiz Salı günü TBMM'ye çıkarma yaparak, Eskişehir Milletvekillerine 'Hayırlı Olsun' ziyaretinde bulundu.

ÇAKIRÖZER NOT ALDI

Bakanlar Kurulu toplantısı olduğu için Nabi Avcı ile görüşemeyen Eskişehir kırsal ilçelerin temsilcileri, diğer beş milletvekilini ziyaret etti. İlk olarak CHP Milletvekilleriyle bir araya geldiler. Bu görüşmeye o sırada TBMM'de bulunan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ta katıldı. Kırsal ilçe dernek ve vakıf başkanları, her türlü taleplerini olumlu yanıt verdiği Başkan Ataç'a teşekkür etmişler. Verdiği destekler sayesinde Ataç'ın Eskişehir merkezinde olduğu gibi kırsal ilçelerde de çok sevildiğini söylemişler. CHP Milletvekili Cemal Okan Yüksel komisyon toplantısına katılmak için ayrılmış. Daha sonra CHP PM Üyesi Gaye Usluer ve Başkan Ahmet Ataç, Grup Toplantısına katılmışlar. Milletvekili Utku Çakırözer, 'Ben Genel Başkanımızı her zaman dinlerim. Siz Eskişehir'den kalkıp gelmişsiniz. Sizin sorunlarınızı dinlemek istiyorum' demiş. ESİP Üyeleri tek tek söz olarak, ilçelerin yaşadığı sorunları anlatmışlar. Çakırözer bunları not almış. Bu sorunları altı milletvekiliyle yapacakları toplantıda onlara da aktaracağını söylemiş. ESİP Üyeleri daha sonra Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından 'Eskişehir'in Muhtarı' olarak gösterilen Milletvekili Harun Karacan'ı ziyaret etti. Karacan'dan Eskişehir'de pancar kotalarının kaldırılmasını isteyen kırsal ilçe dernek başkanları, Alpu Yolu'nun genişletilmesi gerektiğini vurgulamışlar. Karacan, bu iki konunun çözümü için gerekli girişimlerde bulunacağını söylemiş. Karacan ilçelerin sorunlarını çok iyi bildiğini belirterek, bunların çözüm yolları konusunda konuk başkanlarla görüş alış verişinde bulundu.

TARIMSAL DESTEKLEME BÖLGESİ'NE ALINSIN

Eskişehir Heyeti daha sonra Başbakan'ın Ekonomi Başdanışmanı olan AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay ile görüşmüşler. Kırsal ilçe ve köy nüfusunun düştüğünü belirten ESİP Üyeleri; 'Eskişehir 'Tarımsal Destekleme Bölgesi' kapsamına alınmalıdır' dedi. Günay konuyu Tarım Bakanı Faruk Çelik ile görüşeceğini söyledi. Toplantı bittikten sonra Tarım Bakanlığı'nın bütçe görüşmeleri için salona giren Faruk Çelik'e Eskişehirlilerin 'Tarımsal Destekleme Bölgesi' alınması isteğini söyledi. Bu görüşmeyi yaparken, Alpu Dernek Başkanı Hüseyin Kurtuluş Günay ve Çelik'in fotoğrafını çekti. Eskişehir Heyeti Eskişehir'e dönerken, Günay'dan bir telefon mesajı geldi. Mesajda şu ifadeler yer aldı; 'Eskişehir ilimizin dışarıda kaldığı 'Tarımsal Destekleme Bölgesi' konusu Bütçe görüşmeleri öncesi Tarım Bakanımız Sn.Faruk Çelik'e iletildi. Konunun takipçisi olunacaktır.' Bu ziyaretlerden memnun ayrılan Eskişehir Heyeti kentimizin 1 Kasım sonrasında yakaladığı bu büyük potansiyelin kısır çekişmelere kurban edilmemesini diledi.

-------------------------------------------------

BU KURUMLAR NASIL BU HALE GELDİ?

Ankara'nın tam ortasında bir taraf Hava Kuvvetleri Komutanlığı, diğer taraf Kara Kuvvetleri. TBMM'ye 300-400 metre, Genel Kurmay'a 150 metre, Başbakanlık merkezi bina ve İçişleri Bakanlığına 200-300 metre mesafede bomba yüklü araç patlatılıyor. Türkiye'nin kalbine saldırılıyor. 28 vatandaşımız hayatını kaybediyor. Bundan Türkiye Cumhuriyeti'nin istihbarat birimlerinin haberi olmuyor. Türkiye'de ard arda bombalar patlıyor. Bizim MİT'imiz, bizim tüm istihbarat birimlerimiz, İçişleri Bakanlığımız ise patlayan bombalara sadece bakıyor. Demek ki onlar istihbarat çalışmasını sadece 'İmralı'da, Oslo'da eli kanlı terör örgütüyle pazarlık etmek' olarak biliyormuş. Türkiye'nin en önemli kurumlarını kimler nasıl bu hale getirdi? Ülkeyi yöneten siyasi iktidar istifa müessesesini çalıştırmalı. Yaşanan bombalama olaylarında kusur ve ihmali olan yöneticiler derhal görevden alınmalı. Güvenlik konusundaki yetkili kurumların ihmal ve beceriksizliklere rağmen Türk halkı olarak teröre karşı tek vücut olmalıyız. İktidarı ve muhalefetiyle eli kanlı terör örgütlerine boyun eğmeyeceğimizi haykırmalıyız...

-------------------------------------------

CUMARTESİ HİKAYESİ

BİR KÜÇÜK TEBESSÜM

Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından Aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titresen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabahakadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmaküzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir TEBESSÜMÜN sonucu…

--------------------------------------------

FOTO ŞAKA

Başbakan Ahmet Davutoğlu: Efkancığım, her yerde bomba patlıyor, sen ne yapıyorsun?

İçişleri Bakanı Efkan Ala: Panik yok Başbakanım. Şimdi kınayarak, gereken önlemi alıyorum.