Çok eski yıllarda İngiltere'de bir gelenek varmış. Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, kralın bir yakını öldüğünde üç kez, kral öldüğünde ise dört kez çalınırmış. Günün birinde herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme, bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş.. Ve kilisenin çanı tam beş kez çalmış. Ahali merak içinde papaza koşmuş: 'Ey papaz efendi, kraldan daha önemli biri var mı ki o ölünce çan beş kez çalınsın' Papaz yanıt vermiş: 'Kraldan daha önemli bir şey var!.. Adalet öldü.'

DUBLE YOL YAPILAN ÜLKEDE
HİÇ YOLSUZLUK OLUR MU?
Adında 'Adalet' kelimesi olan bir parti seçim beyannamesinde halka hukukun üstünlüğü sözünü veriyor. Beyannameyi açıkladığı toplantıda YSK'nın yasakladığı şarkı çalınıyor. Yani 'dakika bir, gol bir' oluyor. Ne diyeyim? Yargıyı siyasallaştırarak istedikleri kararları çıkarmayan hakim ve savcıları sürenler, masum insanların yıllarca cezaevlerinde eziyet çekmesine neden olanlardan ne beklenirdi? Adamlar, YSK'nın yasağını hiçe sayarak, ülkemizde hukukun üstünlüğünü sağlayacak(!) Ülkemizde İleri Demokrasi var. Ama biz hala farkına varamıyoruz. Yolsuzlukların mahkemelerde değil de seçim sandığında aklanacağını düşünen ileri görüşlü liderlerimiz var. 'Bu kadar yatırımın olduğu, bu kadar duble yol yapılan bir ülkede yolsuzluk mu olur?' diyen liderlerimiz var. Böyle devlet büyüklerine sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır(!) Türkiye bu kadar gelişirken, bu kadar icraat yapılırken yolsuzluk, rüşvet mi olur? Olmaz tabii(!)

MAHKEMELER SİNEK AVLIYOR
Bu nedenle, bizim 5-10 katımız büyüklüğündeki dünyanın en gelişmiş ekonomilerinde yolsuzluk olmuyor(!) Oralarda mahkemeler sinek avlıyor. O ülkelerdeki Cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, belediye başkanları yolsuzluk ve rüşvet ya da hukuksuzluktan değil, sıkıcı hayatlarına renk gelsin diye istifa ediyorlar. Yolsuzluk ve rüşvet paraları o ülkelerde yaşayan insanların da cebinden çıkmıyor. Ama utanmadan basın ve hukuk yoluyla hesabını soruyorlar. İtalya Başbakanı, Amerika Başkanı, Fransa Başbakanı savcı önünde saatlerce ifade veriyor. 'Hiçbiri ben hukukun üstünde değilim. Bana kimse hesap soramaz' diyemiyor. Çok şükür ki Türkiye, Amerika, İtalya ve Fransa gibi geri kalmış bir ülke değil(!) Bizde böyle şeyler yaşanması durumunda 'İleri Demokrasimiz' zarar görür(!)

*************************************

TERÖR SEÇİMİN ÖNÜNE GEÇTİ

1 Kasım Erken Seçimlerine sadece 10 gün kaldı. Bu kadar kısa süre kalmasına rağmen Eskişehir'de fazla bir seçim heyecanı yaşanmıyor.

DALGA GEÇER GİBİ
Seçimler vatandaşın umurunda değil. 'İlla tek başına iktidar olacağım', '400 vekil istiyorum' diyen zihniyet koalisyon hükümeti kurmak istemedi. Halkı ve diğer siyasi partileri erken seçime mahkum etti. Koalisyon kurmamak için oyalama taktikleri yapanlar, daha sonra dalga geçer gibi 'seçim hükümetine bakan vermedikleri' gerekçesiyle muhalefet partilerini suçlamaya kalktı. Onlar bu konuda haklı olmuş olsalardı, bugün halkta seçim heyecanı yaşanırdı.

SUÇLAMAYI BIRAK
ÇÖZÜM ÜRET
7 Haziran'dan sonra yaşanan terör olayları da seçim heyecanının önüne geçti. Geçim derdinde olan vatandaşlar bile ekonomik vaatlerden çok, akan kanın durmasını istiyor. 20 yaşındaki gençlerimizin, komutanlarımızın şehit olmamasını istiyor. Masum insanların bombalı eylemlerle katledilmemesini istiyor. 13 yıldır iktidarda olan partiden seçim öncesinde güvenlik zafiyetini gidermesini bekliyor. Halkın öz iradesini sandığa yansıtması için güvenli ortamı sağlamasını istiyor. İktidar partisi terör konusunda muhalefeti suçlamayı bırakıp, çözüm üretmelidir.

SARAY ENGELİNE TAKILDI
Ben Türkiye genelinde AKP'nin yine birinci parti olacağını düşünüyorum. Ancak azda olsa oy kaybedebileceğini var sayıyorum. CHP'nin de en az 2 puan oyunu arttıracağını tahmin ediyorum. MHP ve HDP'nin seçim barajını rahatlıkla aşacaklarını düşünüyorum. Türkiye'nin 1 Kasım'da aşağı yukarı 7 Haziran'daki aynı manzarayla karşılaşacağını öngörüyorum. O zaman ne diyeceğiz? 7 Haziran'da güçlü bir koalisyon hükümeti kurulmuş olsaydı, ülke bu katliamları yaşar mıydı? Kesinlikle yaşamazdı. Koalisyon hükümetinin kurulmasına karşı çıkanlar, koalisyonu bir felaket olarak gösterenler bunun hesabını nasıl ödeyecek? Ben bu konuda bir tek CHP'yi ayırıyorum. CHP koalisyon hükümeti kurulması konusunda elinden geleni yaptı. Her türlü fedakarlığı yapmasına rağmen, Saray engeline takıldı.

YÜKSEL DAHA YAKIN
Peki Eskişehir'de seçimler nasıl olur? Ben Eskişehir'in beş milletvekilinin şimdiden belli olduğunu düşünüyorum. AKP'nin ilk iki sıra adayı Nabi Avcı, Harun Karacan, CHP'nin ilk iki sıra adayı Gaye Usluer ve Utku Çakırözer ile MHP'nin birinci sıra adayı Ruhsar Demirel yeni dönemin milletvekilleri olacak. CHP 3. Sıra adayı Cemal Okan Yüksel ile AKP'nin 3. Sıra adayı Emine Nur Günay Eskişehir'in altıncı milletvekili olabilmek için yarışıyor. Herkes Eskişehir'in altıncı milletvekili kimin olacağını merak ediyor. 'Cemal Okan Yüksel mi, yoksa Emine Nur Günay mı olacak?' Yüksel şu an itibariyle vekilliğe Günay'dan daha yakın duruyor…

**********************************

foto şaka

AKP Eskişehir Milletvekili Salih Koca: Harun Bey, milletvekillik tecrübemi sizinle paylaşmak isterim. İsterseniz danışmanlık da yapabilirim size.

Eskişehir Milletvekili Adayı Harun Karacan: Olur. Bundan sonra önemli bir karar alırken, sana danışayım. Böylece senin dediğinin tam tersini yaparak, başarılı olurum.