Belediyeler için,

Seçim, mazbata, devir-teslim derken, işe başlama zamanı gelip çattı.

Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Meclisleri, yeni üyeleriyle birlikte ilk toplantılarını yarın yapacaklar…

Öyle sanıyorum ki,

Önümüzdeki hafta Pazartesi ve Salı ikinci toplantılarını yapmalarının ardından tahminen Çarşamba günü de Büyükşehir Meclisi, 2014-2019 döneminin ilk toplantısını yapacak…

Meclislerdeki yapının ne şekilde oluştuğunu artık herkes biliyor…

Tepebaşı ve Odunpazarı Meclislerinde CHP çoğunluğu varken, Büyükşehir Meclisi'nde, ilçelerden gelen meclis üyeleri nedeniyle çoğunluk AKP'de olacak…

30 Mart seçimlerinin tamamlanıp, başkan ve meclis üyeleri şekillenmeye başlayınca, bu köşeden '2004-2009 dönemine' atıfta bulunmuş ve o dönemi kimsenin gözden kaçırmaması gerektiğine işaret etmiştik…

O dönemde yaşanan sıkıntıları dile getirmiş, benzer bir meclis yapısının yeniden oluştuğunu, bu nedenle de tarafların daha dikkatli ve özenli olmaları gerektiğini söylemiştik…

***

Elbette Büyükşehir Meclisi'nde oluşan bu aritmetik üzerine birçok haber yapıldı, köşe yazısı yazıldı…

Kimilerinde öneriler öne çıkarken, kimilerinde önyargılar hakimdi ve önümüzdeki 5 yılda hiçbir şey yapmayacak olan (!) Yılmaz Büyükerşen'in, bu durumu mazeret olarak öne sürdüğü belirtiliyordu…

Bir belediye başkanının, ne kadar çok isterse istesin, 5 yıl görevde kalıp hiçbir şey yapmaması nasıl mümkün olabilir ya bir kişi hiçbir şey yapmamak için büyükşehir belediye adayı niye olur, bu iddiayı ortaya atanlar bize açıklayacaklardır elbette…

Bazı köşe yazarları da,

Büyükşehir Meclisi'nde böylesine çoklu bir yapının saydamlık ve hesap sorulabilir-verilebilir bir ortam yaratacağını belirtirken, 2004-2009 döneminde iddia edildiği gibi AKP'nin hiçbir şeye engel çıkarmadığını ifade ettiler…

Tüm bu görüşlere saygımız var tabii…

(Bu arada şu konuyu belirtmek gerekiyor, bizim saygı duymadığımız şey eleştiri değil, eleştirinin biçimi, seviyesi ve eleştirinin arkasındaki niyet…)

***

CHP'li belediye başkanları ve meclis üyeleri, öyle sanıyorum ki, aynı AKP'li başkan ve üyeler gibi 'daha fazla yerde belediye başkanlığı ve meclis üyeliği kazanamadıkları için' üzüntülüler…

AKP, nasıl Büyükşehir, Tepebaşı ve Odunpazarı'nda kazanamadığı için üzgünse, CHP de, kazanmaya çok yaklaştığı Çifteler'de, Seyitgazi'de, Alpu'da kazanamadığı için üzgün…

Yoksa,

Özellikle Büyükşehir Meclisinin bu şekilde oluşması, kimse için üzüntü kaynağı değil…

Değindiğimiz gibi,

Seçimlerde her parti için aslolan daha çok belediye başkanlığı, daha çok meclis üyeliği 'kazanmaktır…'

***

Büyükşehir Meclisi'nde AKP'yi temsil edecek 29 üyeden yalnızca 5'i şehir merkezinden geliyor…

3 üye Odunpazarı'ndan, 2 üye de Tepebaşı'ndan…

Geriye kalan 24 AKP Büyükşehir Meclis üyesi de ilçelerden gelecek…

Bunlardan 10'u belediye başkanı; (Han ve Mahmudiye hariç…) 14'ü ise meclis üyesi…

16 CHP üyesinin ise, 11'i şehir merkezinden, 5'i ilçelerden…

İlginç bir nokta da şu;

Bu 16 meclis üyesinden 5'i belediye başkanı…

Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı, Han ve Mahmudiye…

Bu dağılım bile, CHP ve AKP'nin şehrin hangi kesimlerinde güçlü olduğunu gözler önüne seriyor…

***

Artık belediye meclis toplantıları da başlayacak olduğuna göre, tahmin, öngörü ve önyargıları bir tarafa bırakıp, olup bitecekleri takip ettiğimizde daha somut gerçekleri görebileceğiz…

Yine de işin şu yönünü görmezden gelmek, yok saymak, her ne kadar ortaya çıkan aritmetik sonucu değiştirmiyor olsa da, kafamızı da kuma gömmenin alemi yok…

'Yeni Büyükşehir Yasası' bu haliyle, taraflara, 'orantılı ve adil olmayan bir temsiliyet hakkı' vermiştir…

700 bin kişiyi 16 üyenin, 110 bin kişiyi ise 29 üyenin temsil ediyor olmasını 'normal bir şey gibi' algılamak ve öyle lanse etmek, bundan böyle yaşanacak süreci doğru okuyamamayı getirecektir…

Bu dengesizliği görmezden gelmek, değerlendirmelerin eksik, yorumların haksız, sonuçların ise yanlış olmasına kadar gidecektir…

Öyle umuyor ve diliyorum ki,

Örneklerini 2004-2009 döneminde sıkça yaşadığımız sıkıntılar, bu dönem yaşanmaz…

Eskişehir merkezindeki büyük değişimin rüzgarı, ilçe, belde ve köylerimize kadar ulaşır…

Bunun gerçekleşmesi bir yönüyle çok kolay, bir yönüyle çok zor…

Zor mu, kolay mı olacağını meclisler belirleyecek…