İçferahlatıcı, faydalı, sağlıklı içeceklerden birisi olarak kabul edilen limonata ;çoğu kişinin sıcak günlerde öncelikle tercih ettiği bazılarının ise dört mevsimde tüketmekten vazgeçemediği, geçmişten günümüze kadar insanların önem verdiğibir içecektir. Günümüzde sağlığına önem verenlerin öncelikli içecekleriarasında ayran, kefir ve şerbet ile birlikte limonata bulunmaktadır. Limonata;limonun sıkılarak elde edilmiş olan suyu, limon kabuğunun iç kısmında yer alan beyaz kısmı alındıktan sonra kalan kısmının rendesi ve şeker (bazen bal) ile oluşturulan bir karışımdır. İçine nane, zencefil, karanfil, yeşil çay, konulabilmekte, böylece değişik tat ve kokulara da sahip sağlıklı bir içecek elde edilebilmektedir.
Limonata sadece limon suyu ve kabuğu kullanılarak yapılabildiği gibi istenirse içine bir portakalın suyu ve kabuğun iç kısmındaki beyaz katmanı atıldıktan sonra kalan rendesi eklenerekde yapılabilmekte böylece hem besleyiciliği hem de sağlığa faydaları artırılabilmektedir. Özellikle sıcak mevsimlerde daha çok tüketilen limonata, ağır yemeklerin hazmını kolaylaştırmakta, serinlik ve ferahlık hissi vermekte, gün boyunca terleme ve çeşitli yollarla vücuttan kaybedilen suyun ve pek çok vitamin ile mineralin yeniden kazanılmasına katkıyapmaktadır. Böylece bunların eksikliği nedeniyle ortaya çıkabilen halsizlik, yorgunluk, konsantrasyonda azalma, dikkatsizlik, performans düşüklüğü de önlenebilmektedir. Limonatanın ana malzemesi olan limon,suda çözünen C vitamini içeriği ile vücut direncini artırmakta, içindeki limonen maddesi ile bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve demirin hızlı emilimini sağlamaktadır. Tüm vücut dokularını genç tutan C vitamini; kemik, bağ doku, kıkırdak için önemlidir çünkü kalsiyumun emilimini artırmaktadır. Bunların yanı sıra serbest radikallerin vücuda verdiği zararı azaltmakta, dokulara esneklik veren kolejen doku üretimini artırmakta, damar sertleşmesini önlemekte, cildi güzelleştirmekte ve oluşan yaraların iyileşmesini de hızlandırmaktadır. Limon yağların emilimini güçleştiren ve kolestrolün sentezini önleyen maddeler içerir ve böylece kolestrolü düşürür.
Limonun sahip olduğu bileşiklerden olan hesperidin, kan damarlarını güçlendirerek, damar sertliğini önlemektedir. Diosmin, limonda bulunan ve bazı ilaçlarda kullanılan bir antioksidan türü olup, vasküler kan dokusunu geliştirmekte ve kan damarlarındaki kronik iltihaplanmayı azaltmaktadır. Kısaca kalp-damar sağlığına faydaları yüksektir. Göz sağlığı için önemli olan bu vitamin katarakt ve makular dejenerasyona karşı koruyucu etkiyi içerir.Limon içerdiği B9 (folik asit) ile DNA tamirinde rol oynarken, hamilelerin ihtiyaç duyduğu folik asidi de karşılamaktadır. İçeriğindeki B6 vitamini ile yiyecek ve içeceklerin enerjiye dönüşmesini sağlamakta, kan yapımına yardımcı olmakta, yüksek potasyum içeriği ile kalp sağlığına katkıda bulunmakta ve sinir uyarılarının kaslara iletilmesini sağlamaktadır. Limon, kemiklerin oluşumu için kullanılan, sinir sistemi ve beynin ana maddesi olan, kan hücreleri için gerekli olan, gelişme çağındaki çocukların yüksek düzeyde ihtiyaç duyduğu fakat her yaştaki insan için gerekli olan fosforu da içerir.Limon suyundan yapılan limonatanın asit içeriği yüksektir fakat midenin kendi ortamı limondan daha asittir. İlginç olanı ise limonun vücuda alkali etki yapmasıdır.Kandaki pH dengesini sağlar. İçerdiği asit ile ağızdaki bakterileri temizler, bademcik iltihabına, ağız kokusuna ve diş eti iltihabına iyi gelir. Limonatada bulunan limon suyu idrar miktarını artırarak istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Potasyum açısından da zengin olduğu için tansiyonu kontrol altında tutar ve vücudun asit- baz dengesini korur.
İçerdiği yüksek oranda sitrat ile böbrek taşı oluşumunu engeller ve böbrek taşının düşürülmesine katkı yapar. Limon suyunun içerdiği ellagic asit nedeniyle meme kanserinden koruyucu olduğu ve hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı, vücuttaki histamin üretimini düşürerek alerji belirtilerini azalttığı, kolon, göğüs, prostat, akciğer, pankreas kanserine karşı fayda sağladığı ileri sürülmektedir.Karaciğerin en sevdiği gıdalardan biri olan limon, toksinlerden temizlenmesine yardımcı olmaktadır. Limonun suyu kadar limonataya ilave edilen limonun kabuğu da bir şifa kaynağıdır. Bioflavonoid adı verilen P vitamini, limon yağı, sitrik ve malik asit, hesperidin, d- limonene bulunmaktadır. Bazı mineraller örneğin demir, limon kabuğunda limon suyuna göre daha fazla bulunur. Kabukta bulunan uçucu yağların ana bileşeni olan d- limonene cilt kanseri riskini azaltmakta, mide ekşimesi ve reflüyü hafifletmektedir. Limon kabuğundaki P vitamini, D vitamini ile birlikte alındığında östrojen hormonuna benzer etki göstererek kadınların menopoz döneminde yaşanan sağlık sorunlarını azaltmaktadır. Kabuk içerdiği diğer maddelerle de, kalp sağlığını korumaktadır.
Limonda bulunan liflerden pektin, kalın bağırsaktaki faydalı bakteriler tarafından işlenerek sağlık için çok değerli olan asitlerin meydana gelmesine kaynaklık etmekte ve midedeki asitliği düzenleyerek B12 alımını artırmakta, sindirimi kolaylaştırmaktadır. Nişasta sindirimini yavaşlatarak şekeri düşürmekte, kolestrolün ise yükselmesini engellemektedir. Limonatanın içine konulan nane, bağırsak spazmını gevşetmekte, karın ağrısını geçirmekte, bulantıyı kesmekte, balgam söktürmekte, içerdiği menthol nedeniyle de ferahlık vermektedir. Nane ayrıca hazmı kolaylaştıran, gaz söktüren, safra akışını düzenleyen, astım, nezle, grip ve öksürüğe faydalı olan bir bitkidir. Anne sütünü artırır, idrar söktürür, östrojen hormonunu artırır, demir içerdiği için kansızlığa iyi gelir. Bunlara ek olarak radyasyon etkisini azaltıp, karaciğer enzimlerini düzenler. Limonataya konulan zencefil, pek çok vitamin ve mineral içermektedir. Hamilelerde mide bulantısını kesen, içindeki gingerol maddesi ile iltihap önleyici olan zencefil, romatizma hastalıklarına iyi gelmekte, eklem ve diz ağrılarını hafifletmektedir.
Zencefilin astım ilacının, etkisini artırma, diyabeti ve kolestrolü düşürme, içerdiği krom, magnezyum, çinko ile kan akışını rahatlatma ve zihinsel aktiviteyi artırma özellikleri de bulunmaktadır. Limonataya hoş bir koku ve lezzet veren eugenol içeren karanfilin de nane ve zencefil gibi vücuda pek çok faydası bulunmaktadır. İçine konulan bal prebiyotik, bakteri öldürücü, alerji azaltıcı özelliklere sahip olup, vücuda faydalı pek çok vitamin ve mineral içermektedir. Şekerin faydaları kadar zararı olsa da depresyonu azaltmada,enerji vermede, beyin fonksiyonlarının çalışmasında önemlidir. Bal, şeker ve su limonatanın asitlik seviyesini azaltıp daha iyi içilebilir hale getirmektedir. Genelde yaz ayları ve ramazan günlerinin gözde içeceği olan limonata, antibakteriyel, antiviral ve antioksidan olan limonun suyunun ve bunun yanında nane, zencefil ve limon kabuğunun bütün faydalarını da barındırmaktadır. Her bardağı yaklaşık 120 kalori olan limonata, her yiyecek ve içecekte olduğu gibi, kararınca tüketilmelidir. Yaz aylarında turunçgil fiyatları arttığı için; kış aylarında bir portakal ile bir limonun kabukları ile dilimlenip doğranarak birlikte küçük poşetler halinde dondurucuda saklanır (bu şekilde kabuk acılığı da giderilmiş olur), yaz aylarında çıkarılıp zencefil, karanfil, nane ve şekerveya balla mikserdengeçirilip ağzı kapalı bir kap içinde olarak bir süre su içinde bekletilip, süzdürülerek tüketilebilir. Limonata,besleyici, sağlığı koruyucu, hastalık riskini azaltıcı veher yaştan kişinin tüketebileceği bir gıdadır.