Haşhaş, ülkemiz ekonomisine de önemli katkısı olan tıbbi bitkilerden biridir.

Kapsülünün içinden çıkan tohumundan yağ da elde edilmekle birlikte yaygın olarak ezmesi ve tohumu, kömbe, kete, gözleme, çörek, ekmek, poğaça, kek, kurabiye gibi çeşitli fırın ürünlerinin yapımında ve kahvaltılık olarak helva, şekerleme, krema, pekmez, bal ve tahinle karıştırılarak lezzet ve tat verici olarak kullanılmaktadır. Haşhaş tohumu ve ondan elde edilen ezme, antioksidanlarca zengindir ve insan sağlığını olumlu yönde etkileyip hastalık riskini azaltan fonksiyonel gıdalardandır.
Haşhaş tohumları sarı, beyaz, mavi (güvercin gözü) gibi farklı renklerde olabilmektedir. Yurt içinde en çok sarı renkliler pasta, börek, çörek gibi hamur işlerinde kullanılırken, mavi ve beyaz renkliler yurt dışına yollanmakta, oralarda pastacılık ürünlerinin süslenmesinde kullanılmaktadır. Haşhaş ezmesi elde edilmesinde tohumlar yıkama, süzme, kavurma, soğutma ve ezme aşamalarından geçirilmektedir. Haşhaş ezmesi, vitamin, mineral ve protein yanında oldukça yüksek bir yağ içeriğine sahip olup, geleneksel olarak beslenmede kullanılan bir gıda maddesidir. Protein değeri tohum renklerine göre biraz değişkenlik gösterse de ezmede ortalama %20 civarındadır. Pastacılıkta kullanılan mavi tohumlu haşhaşta bu değer diğer renklere göre az da olsa daha yüksek olup, %23 civarındadır.
Haşhaş tohumları proteini oluşturan amino asitler içinde vücudumuzun yapamadığı ve mutlaka yiyeceklerle alınması gereken esansiyel (mutlak gerekli) amino asitlerden dokuz tanesini içermektedir. Haşhaş ezmesi lösin, valin, isolösin, fenilalanin, treonin, methionin yönünden iyi bir kaynaktır. Ezmedeki amino asitlerden en yüksek oranda olan lösin, kas dokusunun büyümesi, onarılması, yara iyileşmesi ve kan şekeri düzeyinin düzenlenmesinde; isolösin, kırmızı kan hücresine oksijen sağlayan hemoglobin sentezinde, bağışıklık sisteminin desteklenmesinde ve hormon üretiminde; fenilalanin beyindeki kimyasal haberci olan epinefrin, norepinefrin ve dopamin öncel maddesi olup, sinir sistemi sağlığını korumakta; treonin ve lisin ise cilt ve bağ dokusunun önemli bileşeni olan kollajen ve elastin üretiminde katkı yaparken; methionin doku yapımı, çinko ve selenyum gibi minerallerin vücuda alımı için gereklidir. Mavi haşhaşta fazla olan triptofan mutluluk hormonu olan serotonin üretiminde yer almakta, iştah ve uykunun düzenlenmesini sağlamakta rol oynar. Kısaca içinde bulunduğu proteinin yapı taşı olan amino asitler, vücudun her kısmındaki fonksiyonlara ayrı ayrı katkıda bulunmaktadırlar.
Haşhaş ezmesinin yağ oranı %40 civarındadır. Yağlar vücudun enerji kaynağı ve hücrelerin yapıtaşı olup, A, D,E,K vitaminlerinin emilimine de aracılık etmekte, iyi kolestrol olarak anılan ve kötü kolestrolü kandan uzaklaştıran maddeleri üretmektedirler. Yağsız bir diyet mümkün olmayıp, kadınların günde 76 gram, erkeklerin ise 100 gram kadar ve farklı kaynaklardan yağ almaları gereklidir. Beslenmede günlük alınan yağın üçte biri doymuş yağ asitleri (tereyağı, kuyruk yağı vb.), üçte biri tekli doymamış yağ asitleri (zeytinyağı, fındık yağı), üçte biri de çoklu doymamış yağ asitleri (pamuk, ayçiçeği, mısır özü) tarafından karşılanmaktadır. Beslenmede, toplam kalori içinde yağlardan gelmesi istenen oranın %30-35'ten fazla olmaması, doymuş yağlardan gelecek olan kalorinin ise yağlardan gelecek olanın %10 undan fazla olmaması önerilmektedir. Haşhaş ezmesinde linoleik (Omega 6), oleik (Omega 9), palmitik asit (doymuş yağ asidi) bulunmaktadır. Doymamış yağ asitlerince yüksek içeriğe sahip olması nedeniyle dengeli bir yağ asidi dağılımı içermekte olup, insan beslenmesi için oldukça kaliteli bir içeriğe sahiptir. %72 gibi yüksek oranda olan Omega 6 yağ asitlerinden olan linoleik asit, kandaki kolestrolü düşürüp, damar sertliği ve kalp-damar hastalık riskini azaltmada faydalıdır. Oleik asit (Omega 9) %16 oranında olup, insülin direncini, fenolik bileşenlerle birlikte kalp hastalığını, antioksidan özelliği ile kanseri, mide asidi gibi pek çok faktörü azaltmakta, bağırsaktan posa geçişini kolaylaştırarak kabızlığa engel olmakta, safra salgısını uyararak hazmı kolaylaştırıp safra taşı riskini azaltmaktadır.
Haşhaş tohumu ve ondan yapılan ezmenin renklerine göre yağ oranı değişse de genelde sarı renkli tohumlardan yapılan ezmenin yağ içeriği yüksektir. Haşhaş ezmesi sadece yağ içeriği yönünden değil, E vitamini (alfa tokoferol) yönünden de zengindir. E vitamini organların ve hormonların düzenli çalışması için önemlidir. E vitamini, haşhaşta bulunan yağlar ve amino asitlerle birlikte serbest radikalleri (kötü beslenme, sigara, kirli hava koşulları vb. etmenler sonucu ortaya çıkan) azaltarak bağışıklığı güçlendirir, beyin, göz ve cilt sağlığını korur. Haşhaş ezmesi suda çözünen vitaminlerden olan B1 (tiamin), B3 (niasin), B5 (pantotenik) yönünden zengindir. Bu vitaminler, vücudun enerji metabolizmasını düzenleme, stresi azaltma, kolestrolü düşürmede tohumun içinde bulunan diğer bileşenlerin yaptığı etkiyi güçlendirirler.
Minerallerden kalsiyum, magnezyum, fosforca zengin olduğu için kolajen üretimine yardımcı olup, kemik sağlığını korumakta, beyin sağlığı ve ruh sağlığına da katkıda bulunmaktadır. Kahvaltılık olarak veya unlu mamuller içinde kullanılan haşhaş ezmesi ve tohumlarının içeriği yörelere, renge ve yetiştirilirken yapılan uygulamalara göre değişmektedir. Unlu mamullerde kullanımı, ürünlerin kalitesi, tadı ve lezzetini artırmaktadır. Yağlayarak ve hava almayan bir kapta veya buzdolabında dondurucuda, kullanılmak istenen miktarlara bölünerek, haşhaş ezmesini uzun süre saklamak mümkündür. Ezme ile yapılmış çöreği, ekmeği tüketirken salata veya C vitaminince zengin bir içecek, örneğin limonata ile tüketmek eksik olan bazı besin değerlerini tamamlama bakımından faydalıdır. Yağ yanında lif içeriğinin yüksek olması onu bir tok tutucu yapmakta ve kilo kontrolü sağlamak isteyen kişilerin diyetleri için uygun bir gıda haline getirmektedir. Ölçülü yendiğinde çok yararlı olan bu gıda aşırı tüketildiğinde ise kaşıntı, kusma, cilt döküntülerine yol açabilmekte, tansiyon düşüklüğü ve ishale yol açabilmektedir.