Türk Metal Sendikası metal işkolunda örgütlü Türkiye'nin en büyük sendikasıdır. Mustafa Özbek'in Genel Başkanlığını yaptığı dönemde sendika AKP iktidarına karşı güçlü bir muhalefet yapmıştı. İktidarın operasyonuyla Özbek Genel Başkanlığı bırakmak zorunda kaldı. Onun yerine Pevrul Kavak Genel Başkan oldu.

KIRIKKALE DAYANIŞMASI
Hem Özbek hem de sonradan onun yerine gelen Kavak Kırıkkalelidir. Yani Türk Metal Sendikası Genel Merkezdeki yönetim kademeleri yıllardır Kırıkkalelilerin elinde. Türk Metal Sendikası Eskişehir 1 No'lu Şubesi Yönetimi geçtiğimiz günlerde Genel Merkez tarafından görevden alındı. (istifa ettirildi) Eskişehir ile hiçbir bağlantısı olmayan Türk Metal Samsun Bölge Sorumlusu Orhan Demir, Eskişehir Şube Başkanlığına getirildi. İki sene önce Genel Merkez tarafından Arçelik'e işe aldırılan Yaşar Ünal Şube Sekreteri yapıldı. Yeni Şube Başkanı Orhan Demir'de Genel Başkanı gibi Kırıkkaleli olması dikkat çekiyor. Demek ki Genel Merkezde yaşanan 'Kırıkkale Hemşeri Dayanışması' artık Eskişehir'e de uzanmış.

İŞTEN ÇIKARMALARA
NEDEN GÖZ YUMULUYOR?
Sendikanın Şube Mali Sekreteri Ceylan Çimen, iki işyeri baş temsilcisi ve bir işyeri temsilcisinin işten çıkarıldığı öğrenildi. İstifa ettirilen yönetim kurulunun izinli olduğu ve işbaşı yapmadıkları öğrenildi. Bu eski yöneticilerinde görevden alınacakları iddia ediliyor. Yaşanan işten çıkarmalara sendika yönetiminin göz yumması tepkilere neden oluyor. Bu konuyla ilgili beni arayan Türk Metal sendikası üyeleri, 'Mustafa Özbek'ten sonra üyesini koruyan sendikacılık dönemi sona erdi. Korkarım, Genel Merkez yönetimi yakında Eskişehir'e Kırıkkale'den çalıştırılmak için işçi de getirir. 5000 üyesi bulunan Eskişehir'de bir şube başkanı bulamadılar mı? Niye dışarıdan bir Şube Başkanı getirildi? Yoksa Genel Merkez tekrar kongre yapmamak için Türk Metal Eskişehir 1 No'lu Şubeyi kapattı mı? Şubenin adını mı değiştirecekler? '1 No'lu Şubeyi kapattım, 2 No'lu Şubeyi açtım' mı diyecekler? ' diye isyan etti.

*

ATİLLA, RABİA VE ESMA

Kazakistan, Büyük Hun İmparatorluğu'nun efsane lideri Atilla'nın adına özel bir otomobil yapıp piyasaya verdi. Tamamen Kazak sanayinin gerçekleştirdiği Atilla, Kazakistan'ın ilk otomobili olarak da tarihe geçti. İlk etapta Kazakistan'da piyasa verilecek olan Atilla, daha sonra ihraç edilecek. Bu haberi okuduktan sonra ülkemizi düşündüm. Tamamen Türk Sanayisi böyle bir otomobil yapılsa, ona Atilla, Bilge Kağan, Bumin Kağan, gibi isimler verilir miydi? Hiç sanmıyorum. Çünkü bugün ülkeyi yönetenler Osmanlı'dan başka tarihte kurulan diğer Türk Devletlerine gereken önemi hiç vermedi. Bir de İslamiyet'ten önce kurulan bir Türk Devletinin Büyük Hakanının ismini ilk otomobile verirler mi? Okullarda çocuklara Arapçayı öğretmeye kalkan iktidar, 'Rabia'lar, 'Esma'lar dururken, gerçek Atalarının ismini, ilk otomobile, köprülere, caddelere verir mi?

*

NOSTALJİ

24 YIL ÖNCE REKTÖR BÜYÜKERŞEN'E LİYAKAT NİŞANI


20 Eylül 1991. 24 yıl önce Avusturya Ankara Büyükelçisi Dr. Friedrich Zanetti Avusturya Hükümetinin 'Bilim Kültür ve Sanatta Birinci Derece Liyakat Nişanı'nı Dönemin Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen'e takdim ediyor.

BÜYÜK EMEK VERDİ
Zanetti törende yaptığı konuşmada Avusturya Nişanının Rektör Büyükerşen'e verilmesine, onun hem uluslararası akademik ve bilimsel alanlardaki başarısının, hem de televizyondaki Almanca kursunun oluşması ve yürürlüğe konulmasındaki büyük emek ve desteğin neden olduğunu söyledi. O yıllarda Anadolu Üniversitesi Rektörü Yılmaz Büyükerşen'in önderliğinde TRT'nin Açık Öğretim programı çerçevesinde yayınlanmak üzere bir Almanca televizyon dil kursu oluşturulmuştu.

BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ
20 bölümden oluşan bu dil kursunun en önemli özelliklerinden biri Türklerin Almanca öğrenmesinde karşılaşılan zorlukları göz önüne alarak hazırlanmış olmasıydı. Büyükerşen Liyakat Nişanı takdim töreninde yaptığı konuşmada, Avusturya makamlarına ve bu anıyı yazana teşekkür ederek, kendisine layık görülen Nişanı üniversitenin ve özellikle bilimsel işbirliğinin sonucunda ortaya çıkan televizyon kursuna emeği geçen tüm kuruluş ve personel adına aldığını belirtmişti…

foto şaka

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek: Başbakanım bakın, Bülent Bey'in yanındaki şu adam paralelcidir.
Başbakan Ahmet Davutoğlu: Melihciğim, 17 Aralık Operasyonu sonrası neden paralelciler aleyhine hiç konuşmadın? O gün ortalıklarda görünmeyenlerin bugünkü cırcır sesleri bizim için hiçbir değer taşımıyor.