Görünüm'de dün kaleme aldığım 'Milli Eğitim Yargı Kararlarını Uygulamalı' başlıklı yazımda mahkemeyi kazanan Proje Okulu mağdurlarına İl Milli Eğitim Müdürlüğü talimatıyla okul müdürleri tarafından yapılan baskıları eleştirmiştim.
TEHDİTLERE
BOYUN EĞMEYİN
Bu yazımla ilgili emekli bir eğitimci okurumuzdan elektronik posta aldım. Okurumuz, 'Sayın Ayhan Aydıner, bugünkü yazınızda proje okulları nedeni ile mağdur olan öğretmenleri bir kere daha anımsattığınız için teşekkür ederim. Yazınızda 'Bu eğitimcinin mahkeme kararı Danıştay tarafından iptal edildi' demişsiniz. Danıştay burada iptal kararı vermedi. Danıştay bir eğitimci ile ilgili mahkemenin aldığı kararın yürütmesini durdurdu. 15 Temmuz'dan sonra Danıştay'ın neredeyse tamamı dağıtıldığına göre böyle bir kararın alınması da uzayabilir. Belki de bu yıl bu konuyla ilgili bir karar alınamaz. Bu nedenle Milli Eğitim Müdürlüğü mahkemeyi kazanan arkadaşlarımız üzerinde baskı yapıyor. Arkadaşlarımız baskı ve tehditlere boyun eğmesin. Danıştay'ın aksi kararı olmadan bu arkadaşlarımızı başka okullara gönderemezler. Vali Azmi Çelik derhal duruma el koymalıdır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yargı kararlarına uymasını sağlamalıdır' dedi.
ÇELİK DURUMA
EL KOYMALI
Dünkü yazımda; okul müdürlerinin mahkemeyi kazanan öğretmenlere; 'Sizin mahkeme kararlarını da Danıştay iptal edecek. İl Milli Eğitim Müdürünün talimatı var. Bu yıl okulumuzda çalışmayacaksanız. Size ders verilmeyecek. Şimdiden kendinize başka okul seçin. Seçmezseniz, iyi okullardaki kadrolar dolacağı için mağdur olabilirsiniz. Kırsaldaki okullarda çalışmak zorunda kalabilirsiniz' diye telkinde bulunduklarını belirtmiştim. Konuyla ilgili İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen ve öğretmenlere baskı yapan okul müdürlerini şöyle uyarmıştım; 'Okul Müdürleri İl Milli Eğitim Müdürü'nden yazılı emir almadan mahkemeyi kazanmış öğretmenlere ders vermemeleri durumunda bunun hesabını veremez. Danıştay'dan iptal kararı gelmeden bu öğretmenlere ders vermek zorundasınız. Danıştay'dan aksi bir karar çıkana dek hukukun verdiği kararı uygulamayanlar büyük suç işlediklerinin farkında değiller mi? 15 Temmuz darbe kalkışması sonrasında oluşan 'Birlik ve Beraberlik duyguları' Eskişehir Milli Eğitim'ine hiç mi uğramadı? İl Milli Eğitim Müdürlüğü hala yandaşlığa ve hukuksuzluğa devam mı edecek? 'Liyakat' kavramı yine mi çöpe atılacak?' Emekli eğitimci okurumuzun dediği gibi Vali Azmi Çelik bu duruma el koymalıdır. Mahkemeyi kazanan öğretmenlerin daha fazla mağdur edilmesini önlemelidir. Hukuku hiçe sayanlar hakkında da gerekli işlemleri yapmalıdır…
**
HER GİTTİĞİ YERİ MUTLU ETTİ
Tarih: 3 Mayıs 2001. O yıllarda İl Milli Eğitim Müdürlüğü Muttalip Caddesi arasındaki eski binasındaydı.
İKİ GENÇ KADIN
Dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Sezai Yıldırım'ın makamına uğramıştım. Müdür Yıldırım kapıda beni görünce, içeri davet etti. Odada iki genç kadın vardı. Yıldırım; 'Ayhancığım bu arkadaşlarımız Eskişehir'in ilk kadın lise müdürleri. Bunu haber yaparsan sevinirim' dedi. Bende 'Tabi ki yaparım' dedim. Bu iki genç kadın yöneticilerinden birisi Canan Madenoğlu, diğeri ise Esin Kavga idi. Müdür Yıldırım'ın makam otomobiline binip, önce Kılıçoğlu Lisesi'ne gittik. (Bu okul yıllar sonra yıkıldı. O'nun yerine Kenan Yalçın Anadolu Lisesi yapıldı.) Esin Kavga bu okulun müdürü olarak atanmıştı. O'nu makamında fotoğrafını çektim. Sonra Müdür Yıldırım ile birlikte iki genç kadın müdürünü fotoğrafladım. Esin hanımı bu okulda bıraktıktan sonra Yenikent'te bulunan Kılıçoğlu Anadolu Lisesi'ne gittik. Canan Madenoğlu bu liseye müdür olarak atanmıştı. O'nu da makamında fotoğrafını çektim. Madenoğlu 'Hep siz mi bizi çekeceksin' diyerek elimden fotoğraf makinemi almıştı. Benim fotoğrafımı çekmişti. Madenoğlu ve Kavga'nın haberi o yıllarda çalıştığım Sakarya Gazetesi'nin manşetinde yer almıştı.
HEP BİRİNCİ OLDU
Canan Madenoğlu 2001 yılında hem Bakanlığın hem de üniversitede yapılan seminer sonrası yapılan yönetici sınavlarında birinci oldu. Bulunduğu konuma birilerinin desteğiyle veya birilerine yandaşlık yaparak gelmedi. O yıllarda Milli Eğitim'de 'Liyakat' diye bir kavram olduğu için kendi bilgi becerisi ve çalışmasıyla okul müdürü oldu. Müdürlüğü sırasında yüksek lisans, doktora yaptı. Şu anda Eskişehir'de 'Doktor' ünvanlı iki eğitim yöneticisinden birisi olan Madenoğlu, İbrahim Ceylan'ın Milli Eğitim Müdürlüğü sırasında Günyüzü'nün Şehit Mücahit Top İlköğretim Okulu'na sürgün edildi. Dr. Madenoğlu yargı kararıyla Eskişehir'e tekrar dönmüştü. Kısa süre görev yaptığı okulu araç gereç yönünden ihya eden Madenoğlu, tecrübesini paylaşarak, genç öğretmenlerin ve öğrencilerin ufuklarını açmıştı. 15 yılı aşkın süredir Kılıçoğlu ve Salih Zeki Anadolu Liselerinde okul müdürlüğü yapan Dr. Madenoğlu emekli oldu.
ÇITAYI YÜKSEĞE
TAŞIYACAK
Artık kendisi Özel Çağdaş Okulları'nın Müdürlüğünü yapacak. Bence Çağdaş Okulları ismine yakışır şekilde çağdaş ve Atatürkçü bir kadın yöneticiye kavuştu. 'Bazı insanlar gittikleri yeri, bazıları ise terk ettikleri yeri mutlu ederler.' Canan Madenoğlu bugüne kadar gittiği her okulda öğretmen, öğrenci ve velileri mutlu etti. Eminim ki Özel Çağdaş Okulları da Madenoğlu gibi 'Doktor' ünvanlı bir okul müdürüne kavuşmanın mutluluğunu hep yaşayacak. Devlet okullarında büyük işler yapan, çocukların daha kaliteli eğitim alabilmeleri için büyük mesai harcayan Madenoğlu'nun yeni görevinde de güzel işlere imza atacağına ve Çağdaş Okulları'nın başarı çıtasına daha yükseklere taşıyacağına inanıyorum…
*
FOTO ŞAKA
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen: Sayın Valim, personel arasında sendika ayrımı yapmıyorum. Herkese eşit uzaklıktayım.
Vali Azmi Çelik: Mahkemeyi kazanan öğretmenlere bile ders vermeyerek, ne kadar eşit uzaklıkta olduğunu herkese gösteriyorsun(!)