Emek Mahallesi,
Eskişehir'in en büyük mahallesi…
Küçük Sanayi 'den Ertaş Caddesi boyunca yayılmış şehrin iki yakasına…
Ertaş Caddesi ise, görebildiğim kadarıyla Eskişehir'in en uzun caddelerinden biri…
Emek Mahallesi'nin can damarı…
Emek,
Sahip olduğu konum ve potansiyeli açısından kendi merkezini yaratabilecek bir mahalle…
Ama yaratamamış ne yazık ki…
71 Evler Mahallesiyle de birleşince, Eskişehir'in Sivrihisar ve Çifteler ilçeleri dışındaki diğer 10 ilçesinden daha büyük bir yerleşim alanı Emek ve 71 Evler mahalleleri…
Bu iki mahalle bugüne kadar,
Hem üretim hem tüketim açısından kendi potansiyelini yeterince değerlendirememiş…
Siyaset ve siyasetçiler, bu mahalleleri oy deposu olarak görürken, bu iki mahallenin bütününe yönelik bir değişim hareketi başlatmak yerine hep küçük, çapsız, günü kurtarmaya yönelik projelerle oyalamışlar Emek ve 71 Evleri'ni…

***
Geçtiğimiz Pazar günü, tramvay ilk deneme sürüşünü gerçekleştirdi Ertaş Caddesi üzerindeki hatta…
Emek'ten başlayıp 71 Evler'e kadar…
Ray döşeme işleri tamamlanmış…
Duraklar konulmuş…
Bazı duraklardaki turnike eksiği ile son asfaltlama işi kalmış geriye…
Deneme sürüşleri bitirilinceye kadar bu eksiklikler de tamamlanacak elbette…
Hatırlıyorum da…
2009 yılında,
Binbir güçlükle yaratılan kaynaklarla alınan tramvaylar 'tırlar üzerinde' getirilip mahalleliye gösterildiğinde, bazıları söylemediklerini bırakmamışlardı…
Eleştirilerde,
'Biz tramvayın tır üzerinde değil, kendi tekerleri üzerinde yürümesini beklerdik' diye, zeka kırıntısı espriler de yapmışlardı…
Ama hesaba katmadıkları bir şey vardı…
Bu tramvaylar tır üzerinde geldiyse bu mahalleye, bilmeliydiler ki er ya da geç rayların üzerinde de ilerleyecek…
Bu günleri tahmin edebilmekten uzak, sığ görüşlü politikacılar 'fırsat bu fırsattır' deyip, esip gürlediler…
Ama ne oldu?
Cümle alem görüyor olanları…
2009'da, günü kurtarmaya çalışan politikacılar da görüyor, onların yanındakiler de…
Acaba şimdi mahcup mudurlar?
'Biz zamanında öyle söyledik ama bak tramvay geldi, çalışmaya başlıyor' diye geçiriyorlar mı içlerinden?

***
Neyse…
Bunlara çok fazla kafa yormamak gerekiyor…
Emek ve 71 Evler mahalleleri, artık makus talihlerini değiştiriyor…
Bu iki mahalle tramvay hattının gelmesiyle birlikte değerine değer katacak…
Eskişehir'in en gözde bölgelerinden biri olacak…
Tramvay hattının yanı sıra, Küçük Sanayi Çarşısının da kaldırılmasıyla Emek ve 71 Evler, tutulamaz, paha biçilemez bir bölge olacak…
Zira Küçük Sanayi Çarşısı bu bölgenin şehirle irtibatını kesen en önemli engel…
O yüzden yalnızca tramvay hattının gelmesi ve bölgenin dünyanın en sağlıklı, güvenli ve hızlı şehir içi ulaşım sistemine kavuşması yetmez…
Küçük Sanayi Çarşısının da mutlaka ama mutlaka kaldırılması ve o bölgenin de Eskişehir'in dönüşüm ve gelişim aksına katılması gerekir…

***
Başka bir şeyden daha söz etmek gerekiyor burada…
Tramvayın Emek ve 71 Evler'deki deneme sürüşünün ardından Çukurhisar'a giden Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, burada çok önemli bir konuya değiniyordu…
Eskişehir-Çukurhisar-Bozüyük hattında bönliyölerin çalışması…
Büyükerşen bu düşüncesini, bazı yerlerde dillendiriyor yıllardır…
Hep aklının bir kenarında duruyordu…
Eskişehir-İstanbul tren yolu hattı (YHT dışındaki diğer hat) bu iş için pekala kullanılabilir…
Yeter ki TCDD 'tamam' desin…
TCDD razı olmazsa, bu proje gerçekleştirilemez…

***
Eskişehir'de bazıları hala 'lastik tekerlekli araçların trafikteki seyri'ni, yani araç trafiğini baz alarak bir takım şeyler yapmaya çalışıyor ya da yapılması gerektiği konusunda eleştiriler ve henüz ortaya konulmamış öneriler-projeler ortaya koyuyor…
Bazıları da,
Eskişehir halkının topyekün, sağlıklı, güvenli, ucuz ve konforlu ulaşımını sağlamanın derdinde…
Bu iki konu, birbirlerinden ayrıymış gibi görünse de, aslında iç içe geçen konular…
Peki şimdi soru şu;
Öncelik motorlu araçların mıdır yoksa halkın mıdır?
Eskişehir'de trafik dediğimiz şeye böyle bir açıdan bakmak gerekiyor…
Diyelim ki,
Olmaz ama inanılmaz büyüklükte bir kaynağa sahipsiniz…
Eskişehir'deki her yapıyı istimlak etme ve yıkma şansınız var…
Öylesine büyük bir kaynak…
Ne yapardınız?
Halk için bir şehir mi yoksa araçların içinden 160 km hızla ile geçebildiği bir şehir mi?
Hangisi?