Türk seçmeninin 1923’ten çok partili hayata geçtiğimiz 1946 seçimlerine kadar başka bir partiye oy verme şansı yoktu…

1946 seçimlerinde tam tersi olması gerekirken,

Açık oy, gizli tasnif olmuş ve seçim sonuçları yine iktidar partisinin yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin lehine sonuçlanmıştı…

İşte o seçimde bile Eskişehir’de Demokrat Parti birinci parti olmuştu…

Bu üstünlük 1960 ihtilalinden sonra yapılan genel seçimlerde de sürdü…

Demokrat Parti yerine kurulan Adalet Partisi Eskişehir’de tartışılmaz bir üstünlük kurmuştu…

Bu durum haliyle yerel seçimlere de yansıyacaktı ve nitekim öyle de oldu…

***

Bunları şunun için yazıyorum…

Yakın dönemde Eskişehir ile ilgili şöyle bir soru zaman zaman gündeme geliyor…

‘Eskişehir sosyal demokrasinin kalesi mi?’

Geçtiğimiz Pazar günü yapılan CHP mitingi akıllara yine bu soruyu getirdi…

Eskişehir’deki denge 1999 seçimlerinde değişti…

Genel ve yerel seçimlerin birlikte yapıldığı 1999 seçimlerinde Demokratik Sol Parti birinci parti olurken,

Yerel seçimlerde de DSP adayları kazanıyordu…

Büyükşehir’de Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen,

Tepebaşı’nda Ahmet Ataç,

Odunpazarı’nda İsmail Haşim Ateş…

2002 yılında iktidar olan AKP,

2004 yerel seçimlerinde ülke çapında büyük başarı kazanıyordu…

Eskişehir’de Tepebaşı ve Odunpazarı’nı kazanıyor,

CHP’nin aday çıkarmadığı Büyükşehir’i ise yine Yılmaz Büyükerşen kazanıyordu…

Yılmaz Büyükerşen 5 dönem girdiği seçimlerin tümünü kazandı…

Tepebaşı ve Odunpazarı geri alındı,

Kırsal ilçelerde de sürekli bir yükseliş dönemine girildi…

Aynı durum 2024 seçimlerinde de sürdü…

CHP yerel seçimlerde hep kazanıyordu,

Ancak aynı başarıyı milletvekilliği seçimlerinde gösteremiyor, iktidar partisi önünde birinci parti olamıyordu…

***

Eskişehir’in sosyal demokrasinin kalesi olup olmadığı konusu, çok geçerli bir tartışma konusu değil…

Çünkü insanlar gibi şehirlerin de siyasi seçenekleri değişir…

Öyle de olmalıdır…

Gelişim ve değişim birbirlerini tetiklerler…

Ve her ikisi de toplumların olmazsa olmazlarıdır…

Eskişehir’in 1999’dan bu tarafa yaşadığı da budur…

Bu durum Eskişehir’i bir kale yapar mı derseniz,

Eskişehir’in kale olmaya değil, bir CUMHURİYET şehri olmaya niyeti vardır

Ve bu yolda da uzunca bir yol kat etmiştir…

Cumhuriyet Bayaramı’mız kutlu olsun…